Avukat ve eski milletvekili Hasip Kaplan hakkında katılmadığı bir basın açıklaması gerekçe gösterilerek “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” iddiasıyla kırmızı bültenle yakalama kararı çıkarıldı.

Bianet’ten Tanşu Pişkin'in haberine göre Kaplan, söz konusu açıklamanın gerçekleştiği 6 Şubat 2008 günü, Meclis Genel Kurulu’nda başörtüsü yasağının kalkmasıyla ilgili görüşmelerde, milletvekili olduğu Demokratik Toplum Partisi (DTP) adına konuşmacı olduğunu söyledi.

Kararı veren Cizre 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kendisinin yurtdışında olduğunu bildiğini de belirten Kaplan, avukatlarının Meclis’teki konuşma tutanaklarını da mahkemeye sunduğunu ve savunmasının istinabe yoluyla alınması için talepte bulunduğunu aktardı:

“Dava açıldığında İstanbul’da savcılıkta talimatla ifade verdim, 6 Şubat günü Meclis’te olduğumu, konuşma yaptığımı söyledim. Avukatlarım da duruşmada söyleyip mahkemeye benim adresimi vererek istinabe talebinde bulundular. Heyet adresimi bildiği halde kırmızı bültenle yakalama kararı verdi.”

KATILMADIĞI BASIN AÇIKLAMASINDA "ÖRGÜT PROPAGANDASI" YAPMIŞ

Kaplan, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, hakkında verilen “kırmızı bültenle yakalama” kararı hakkında şu ifadeleri kullandı:

“5 Şubat 2008’de Şırnak’a gittim. Dönemin emniyet müdürünü, jandarma alay komutanını, belediye başkanlarımızı aldık ve basın ordusu eşliğinde Kasrik Boğazı’na gittik. Çadır yerlerini, park yerlerini, trafik güzergahını belirledik. Heyetler gelince Ahmet Türk onlarla beraber çadır yerine gitti. Ben de hemen Diyarbakır Havalimanı’na döndüm ve gece de Ankara’ya geçtim. 6 Şubat’ta saat 11.00’de Eşbaşkan Emine Ayna oradaki milletvekilleri ve belediye başkanlarıyla beraber bir basın açıklaması yapmış. Ancak ben o gün Meclis’te konuşmacıydım. 2015’te dokunulmazlığım kalktı ve katılmadığım bu açıklama nedeniyle bana dava açıldı.”

AYNI HEYET BAŞKA BİR CEZASININ İNFAZINI DURDURDU

Yine 2015’ten sonra açılan bir dava kapsamında,  Cizre 2. Ağır Ceza Mahkemesi Hasip Kaplan’a Türk Ceza Kanunu (TCK) 220. Maddesinde düzenlenen “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçundan 2017 yılının sonunda 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verdi.

24 Ocak 2018’de Antep Bölge Adliye Mahkemesi’nin cezasını onamasının ardından Kaplan yurtdışına çıktı. Kaplan’ın avukatları ise yargı reformunda düzenlenen ve “5 seneden az cezaların temyize gidebilmesine” olanak sağlayan madde kapsamında başvuru yaptı.

Bu sırada Kaplan’a hapis cezası veren Cizre 2. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti değişti ve yeni gelen heyet, cezanın temyize gitmesinin ardından Kaplan’ın infazını durdurdu. Ancak aynı heyet, Kaplan’ın katılmadığı bir basın açıklaması nedeniyle yargılandığı şu anki davasında kırmızı bültenle yakalama kararı verdi.

EŞİNİN PASAPORTUNA DA EL KONULDU

10 Aralık’ta yurtdışına çıkış yapacağı sırada eşinin pasaportuna el konulduğunu belirten Kaplan, kendi pasaportunun da iptal edildiğini öğrendi. Pasaport iptali kararının da Cizre 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verildiğini duyduğunu aktaran Kaplan şöyle konuştu:

“Ben 40 yıllık hukukçuyum. Kusura bakmasınlar, hukuki, meşru, yasal yollardan ben bunun hesabını soracağım, peşini bırakmayacağım.”