BDP Genel Merkezi tarafından Roboski sınırına örülen tel örgüleri ve Nusaybin'de örülen utanç duvarını protesto amacıyla Cizre’de düzenlenen mitingde konuşan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş "Sen bir yandan İmralı'da Serok Apo ile görüşeceksin, diğer yandan da Kürt halkına zulüm uygulayacaksın. Biz buna izin vermeyiz. Eğer bir yerde Kürtler özgür olacaksa, Kürdistan'ın dört parçasında özgür olacaktır" dedi.

KAPLAN: KÜRTLERİ TANIMAYANI, KÜRTLER DE TANIMAZ

BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Kürt halkının yüzyıllardır bu sınırları tanımadığını ve bundan sonra da tanımayacağını söyledi. Dün Güney Kürdistan’da PYD Eşbaşkanı Salih Müslim ile görüştüğünü söyleyen Kaplan, “Bana 'Cizre halkına en sıcak selamlarımı götür, bizim yanımızda olduklarını biliyoruz' dedi" şeklinde konuştu.

Kaplan, "Kürtler, Cenevre 2 konferansına müthiş bir birliktelikle katılacaklar. Biz Meclis raporlarına Kürdistan ismini koyunca çılgına dönenler, kendilerini eğri meğri yapmasınlar. O isim, Cenevre Konferansı tutanaklarına girecek" dedi.

Tutuklu milletvekillerin durumuna da değinen Kaplan, "Bu arkadaşlarımız sizden yüzde 90 oy aldılar, onlar sizin iradenizdir. Sizin iradenizi tanımayanı, biz hiç tanımayız. Onlar makam, maaş için milletvekili olmadı, onlar bu halkın iradesini tanımaları, kimlikleri ve özgürlükleri için oldu. Ama diğerleri ne yapıyor, ayakkabı kutularında dolarları taşımak için oldular ve onun için cezaevine girdiler" dedi.

DEMİRTAŞ: BİZİM İÇİN QAMIŞLO NEYSE NUSAYBİN ODUR

Kaplan’dan sonra BDP Eş Genel Başkanı konuşma yaptı. Kitleyi selamladıktan sonra "Böylesi coşkulu bir kitleyle, çetelerin ablukası altında direniş gösteren Rojava'ya destek vermek ve bu çetelere destek veren AKP hükümetini protesto etmek için buradayız" sözleriyle konuşmasına başlayan Demirtaş, Rojava'ya saldıran çetelerin Türkiye ve birçok Avrupa ülkesinin desteğini aldığını ifade etti.

Rojava devrimine destek olmaya dönük gösterdikleri çabaların da sonuçsuz bırakılmaya çalışıldığını belirten Demirtaş, "Şimdi Kürtler her yerden Rojava halkına destek elini uzatıyor. Ama her yerden ambargo uygulanıyor. Orada da Sayın Öcalan'ın çözüm önerilerini kabul etmiyorlar, orada da özgür bir Kürdistan istemiyorlar. Biz onun için açıkça burada onları protesto ediyoruz. Bizim için Kamışlı ne ise, Nusaybin de odur. Cizre ne ise, Cizirabotan'da odur. Bugün oraya ambargo uygulanırsa bizim üzerimize de uygularlar. Peki biz buna izin verir miyiz, vermeyiz" dedi.

Demirtaş, özgürlükleri ve statüleri için Cenevre 2 Konferansı'na Destey a Bilind (Kürt Yüksek Konseyi) altında katılacak olan Kürtlerin, AKP hükümeti ve Başbakan Erdoğan tarafından engellenmeye çalışıldığını da vurguladı.

Demirtaş, bu konudaki sözlerini "Sen bir yandan İmralı'da Serok Apo ile görüşeceksin, diğer yandan da Kürt halkına zulüm uygulayacaksın. Biz buna izin vermeyiz. Eğer bir yerde Kürtler özgür olacaksa, Kürdistan'ın dört parçasında özgür olacaktır. Biz bunun siyasetini yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. AKP şimdi topu taca atıyor. Bir de devlet içinde devlet var diyor. Biz de diyoruz ki Rojbaş (Günaydın) Başbakan. Sana dokununca mı, senin ayakkabı kutularında paralarına dokununca mı aklın başına geliyor. Van'da çocuklar ayakkabısız dolaşıyor, üşüyor. Senin ayakkabı kutularında bakanların çocukları paraları götürecek. Nerede peki senin dürüstlüğün, samimiyetin? Dün Kürtleri ayaklar altına alırken, sen onları cezaevlerine atıyordun, ama senin taraftarların yolsuzluktan hapse girerken 'bu büyük bir komplodur' diyorsun. Peki bu mu senin adalet anlayışın" ifadeleriyle sürdürdü.

Sözlerinin devamında Kürtler üzerindeki katliam politikalarının halen devam ettiğini savunan Demirtaş, Başbakan Erdoğan'a "Roboski katliamın sorumlularını çıkart, yargıla. Gever katliamını yapanları ortaya çıkar ve yargıla ki biz de paralel devletten rahatsız olduğuna inanalım. Al bu özel yargıyı, özel savcılığı ortadan kaldır, biz de destek verelim. Sen panzere taş attıkları için çocukları cezaevine atıyorsun. Cemaat ile olan ortaklığını biliyoruz, ama şimdi pay alma derdi çıkınca, yok devlet içinde devlet var diyorsun. Başkan Apo 'paralel devletin olduğunu ve bunların eski uygulamalarına devam edeceğini' söyledi. Şimdi onun cefasını en çok Kürtler çektiği için iyi biliyor ve buna karşı mücadele edeceğiz. İşte Cizirabotan'ın yıllardır verdiği mücadele duruşu ile bunlara karşı olduğunu biliyoruz. Başbakan olarak doğru yolda gitmek istiyorsan işte ak tülbentli anaların arkasından gidersin ve doğru yolu bulursun. Aksi takdirde baş aşağı gidersin. Eğer giderken Türkiye'yi de çıkmaza koymak istemiyorsan, elini çabuk tut. Yoksa gidersen, senin arkandan ağlayacak halimiz yok. Gidersen yolun açık olsun deriz. Ne diyebiliriz ki başka?"

Konuşmadan sonra kitle Rojava sınırına doğru yürüyüşe geçti. Sınırına yürüyen kitle, sınır tellerinin önünde bulunan polis barikatını yıktı. Sınırda kitleye hitaben yeniden bir konuşma yapan Demirtaş, sadece Rojava-Türkiye arasındaki sınırların değil, bütün Ortadoğu coğrafyasındaki sınırların kaldırılması gerektiğini söyledi. Avrupa Birliği'ne üye olma yolunda ilerleyen Türkiye için bu sınırların "Utanç sınırları" olduğunu vurgulayan Demirtaş, bu sınırlar kalkıncaya kadar demokratik eylemlerini sürdüreceklerini ifade etti.

NUSAYBİN'DEKİ ROJAVA MİTİNGİNE ÇATIŞMA

Mardin BDP İl Örgütü’nün Kamışlı-Nusaybin arasında örülen "Utanç duvarını" protesto etmek için il ve ilçelerden gelen onbinlerce kişi Şirin Bulvarı’ndan duvarın örüldüğü Kamışlı sınırına doğru yürüyüşe geçti.

Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk, BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, BDP Mardin Milletvekili Erol Dora’nın da katıldığı yürüyüşte, "Utanç duvarını TC'nin başına yıkacağız", "Gewer'in intikamını alacağız" pankartları taşındı.

Mitingde BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın konuşma yaptığı esnada halk duvarı yıkmaya çalıştı. Sınırın karşı tarafından da kitlenin destek vermesi üzerine polis halka önce tazyikli su ardından da gaz bombaları ile hedef gözeterek saldırdı. Kitle de polis saldırısına havai fişek ve molotofkokteylleri ile karşılık verdi.

Polis ve askerler Rojavalılara da tazyikli su ve gaz bombasıyla saldırdı.

Saldırı sonucunda çok sayıda kişinin yaralandığı belirtiliyor. Bir görgü tanığı da bir kişinin kafasına gaz bombası kapsülünün isabet ettiğini söyledi.

Polis saldırısı ile başlayan çatışmalar Alaman köprüsü, Çağçağ Caddesi ve Mittani Kültür Merkezi çevresinde yoğunlaştı. Diğer mahallelerde de çatışmalar sürdü.