Hürriyet'ten Oya Armutçu'nun haberine göre, Adalet Bakanlığı’nın Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) üzerinden hakim ve savcıların sosyal paylaşım sitelerine girmesine sınırlama koyup, “seks” gibi kelimeleri “pornografik içerik” diye uyarı verip arama yasağı konulması yargıyı ayağa kaldırdı. Facebook, Twitter üzerinden işlenen hakaret gibi suçlara bakan hakim-savcıların bile bu sitelere resmi tahsisli bilgisayarlarından UYAP üzerinden ulaşmak için her seferinde resmi başvuru yapıp o siteyi açtırması gerektiği ortaya çıktı.

YARGIYA TELEGÖZ, MESLEĞE SALDIRI

Yargıçlar Sendikası Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu Hürriyet'e, internet kısıtlamasını şöyle değerlendirdi:

“Sosyal paylaşım siteleri üzerinden soruşturma yapacak hakim-savcı da o zaman kendi özel bilgisayarıyla dolaşacak. UYAP’tan giriş başından beri sınırlıydı. Bu kısıtlamanın baştan beri olması, yapılan işlemin doğru olmasını değil, yanlışın en baştan beri sürdürüldüğünü, kararlı bir yanlış tutum içerisinde olunduğunu göstermektedir. Bu noktada asıl üzerinde durulması gereken ise UYAP’ın işletim sisteminin yani yönetiminin Adalet Bakanlığı elinde olması. Böylece yargıç ve savcıların internet ortamını ne şekilde kullandıklarının Adalet Bakanlığı’nca denetlenebilir olmasıdır. İnternet yoluyla telegöz boyutu yaratılmaktadır. Bu hukuka ve mesleğe yapılan bir saldırıdır ”

TEPKİ YAĞIYOR

Hakim ve savcıların sosyal paylaşım sitesi adalet.org’ta da site yasağına tepki yağarken, internet özgürlüğü istendi.

Bazı hakim savcıların tepkileri ise şöyle:

RESMİ BAŞVURUYLA AÇTIRMAK GEREKİYORMUŞ

“Youtube, Facebook, Twitter de işlenen hakaret suçlarına bakan, internet erişiminin engellenmesi, internetten içeriğin çıkartılması taleplerini inceleyen yargıcın, bu sitelere tahsisli resmi bilgisayarından ulaşması mümkün değil. Eğer gerekliyse, her seferinde resmi başvuruyla açtırmamız gerekiyormuş. Yargıcına, bilgisayar teknisyenine güvendiği kadar güvenmeyen bir sistemde, izin verildiği kadarı ile yetinmek zorundayız.

CİNSEL SUÇLAR BAŞLIĞI BİLE ENGELLENDİ

Bugün HSYK internet sitesinin ana sayfasında yer alan ‘Hukukçular İçin İnsan Hakları Eğitimi’ linkine tıkladım. Yönlendirilen internet sayfası yasaklı listesinde idi. Konu hakkında sayfada çıkan e-posta adresine, konuyu belirten bir e-posta yazıp gönderdim; halen sayfa açılmış değil.
İkinci bir husus da Google’dan ‘cinsel suçlar’ başlığını girerek konu hakkında bir araştırma yapmak istedim; bu sefer de erişim ‘pornografik içerik’ uyarısı ile engellendi. Hani video içerikleri belki interneti yavaşlatır, bu yüzden engellenmesi gerekir diyoruz da, verdiğim örnekleri dikkate alınca işi abartmışız sanki.

SİTELERE ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ

Vergi Hakimiyim. İnternette araştırma yaparken, sık sık ulaşmaya çalıştığım sitenin yasaklı siteler olduğu ikazını alıyorum. Danıştay’ın yeni sitesini kullanarak da herhangi bir şekilde herhangi bir karara ulaşmak mümkün değil. Kim yaptıysa gerçekten tebrik ederim. Ne yapalım? Akşam eve gidip yasaklı sitelere evden mi ulaşalım? Ne yapmamızdan korkuluyor? Sabahtan akşama kadar facebook’a girmemizden mi? Uygulamayı kınıyorum. internete özgürlük istiyorum.

SİSTEM ÇÖKER, BU BİLE FAZLA

Mevcut durum bile fazla. Bakanlık yetkilileri ve tetkik hakimlerinden daha mı iyi bileceksin. Bence, bilgisayarlarımız sadece UYAP uygulamalarını açsın. Şimdi sen sitelere girer UYAP’ın çökmesine sebep olursun.

YOUTUBE’A GİRMEK MÜMKÜNDÜ, YASAKLADILAR

Bir, iki ay öncesine kadar geçici bir dönem olduğu anlaşıldı. Youtube’a girmek mümkündü malum. Bir taraftan dosya incelerken, bir taraftan da oradan dinlediğim şarkı türkü ile stres atıyordum. Ancak o anlarda adım gibi emin olarak, ‘bu büyük lüks. Ya bugün ya yarın yasaklanır’ demiştim kendi kendime. Bir kez daha beni şaşırtmayan yetkililere burdan teşekkürü bir borç bilirim. Bu Türkiye’nin ayıbıdır. Hakimin hangi siteye girebileceği idare tarafından belirleniyor. Utanç verici.

MİNİK KELEBEK

Zeki-Metin’in ‘Yasaklar’ kabaresinde bir skeçti. TRT’ye çıkacak çocuk korosu. TRT denetimi. Hatırladınız mı? Minik Kelebek şarkısı. Denetmen, şarkı içindeki “sakıncalı” bölümlerden alıntı yapıyor ve koro şefini sorguluyordu. ‘Uç özgürce uç durmak ne demek’ diye. Aradan geçmiş yaklaşık 20-25 sene. Minik Kelebek’in revize edilmiş hali şöyleydi:
‘Dur sakince uçmak ne demek/Fazla gezinme git bir dalda dur’