Ahmet Hakan, Hürriyet'teki köşesinde bir komplocuyla nasıl baş edileceğini yazdı. Hakan, örnek olarak da, Zeynel Abidin Erdem'in, “Bir arkadaşım söyledi, Gezi Parkı’nda bir gece 600 pizza getirilmiş, bu pizzaların ödemesi Meksika’dan yapılmış” iddiasına, şu şekilde yanıt verilmesi gerektiğini söyledi: "İyi de Zeynel Abidin Bey, siz hiç hesap bilmiyor musunuz: 600 pizza tek bir restoranda kaç dakikada pişer, pişen pizzaların Gezi Parkı’na götürülmesi için kaç adet motosiklete ihtiyaç vardır?"

İşte Hakan'ın o yazısı:

Bir komplocuyla nasıl baş edilir?

Diyelim ki “komplocu” size “OTPOR, dış mihrak, faiz lobisi, Yahudi lobisi” falan diyor.

Hemen patlatın soruyu:

İyi de birader, Gezi Parkı’nda ağaçları korumak için bekleşen az sayıda eylemcinin üzerine onca biber gazını Otpor mu, dış mihrak mı, Yahudi lobisi mi, faiz lobisi mi attı?

*

Diyelim ki “komplocu” size “bütün bu eylemlerin planlarını para babası patronlar yaptı” diye ahkâm kesiyor.

Hemen patlatın soruyu:

İyi de birader, Gezi Parkı’nda toplanan insanların çadırları yakılmasaydı, bırakın o patronları, o patronların feriştahı gelse on kişiyi sokağa çıkarmaları mümkün olur muydu?

*

Diyelim ki Zeynel Abidin Erdem adlı “komplocu” işadamı, “bir arkadaşım söyledi, Gezi Parkı’nda bir gece 600 pizza getirilmiş, bu pizzaların ödemesi Meksika’dan yapılmış” diye bir balon uçurdu.

Hemen patlatın soruyu:

İyi de Zeynel Abidin Bey, siz hiç hesap bilmiyor musunuz: 600 pizza tek bir restoranda kaç dakikada pişer, pişen pizzaların Gezi Parkı’na götürülmesi için kaç adet motosiklete ihtiyaç vardır?

*

Diyelim ki “komplocu” size “CNN artı BBC... Bütün bu işlerin müsebbibi bunlar” diyor.

Hemen patlatın soruyu:

İyi de birader, adamların Taksim Meydanı’na kamera dayadığı bir akşamda, meydanı gaza boğarak “istismar etmeye süper uygun” bir malzemeyi hükümet sunmadı mı? Malzeme verilmeseydi bu kanallar, 8 saatlik yayını nasıl yapacaktı?

*

Diyelim ki “komplocu” size “bütün bunlar darbe provası” diyor, başka da bir şey demiyor.

Hemen patlatın soruyu:

Madem darbeciler harekete geçti, madem paralar saçılıyor... Madem durum bu kadar ciddi... O halde neden Başbakan, olayları önleyecek küçücük bir manevra, kalabalıkları yatıştıracak minicik bir gönül alıcı cümle ederek darbe heveslilerinin önünü en başta kesmedi? Neden olayların üstüne üstüne gitmeyi tercih ederek darbeciler için daha elverişli bir ortamın yaratılmasına neden oldu?

Yazının tamamını okumak için tıklayınız.