85 gündür açlık grevinde olan tutuklu Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın avukatı Selçuk Kozağaçlı, hayati riske rağmen savcının iddianameyi hazırlamadığını belirterek, tutukluğa itirazın, AYM ve AİHM yollarının bloke edildiğini kaydetti.

Kanun Hükmünde Kararname ile işten atılan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça eyleminin 200’üncü gününde ve yaptıkları açlık grevinin 76'ncı gününde "tutuklanmadıkları takdirde adaletin işleyişine zarar verecekleri" gerekçesiyle tutuklandı.

Hayati risk taşıdıkları bir dönemde tutuklanan, 85 gündür açlık grevinde olan Gülmen ve Özakça için yapılan tüm itiraz da sonuçsuz kaldı. Konuya ilişkin dihaber’e bilgi veren avukat Selçuk Kozağaçlı, mahkemelerin ve savcının dosya üzerindeki çelişkilerine dikkat çekti.

Kozağaçlı, Gülmen ve Özakça'nın tutuklama gerekçesinde delillerin toplanmadığına dikkat çekerek, "Delilleri toplamadım" diyen savcının ertesi gün Gülmen ve Özakça için eylemlerinin 180 gününü kapsayan bir dosyayı açan ve tutuksuz yargılama kararı veren 19'uncu Ağır Ceza Mahkemesinde bir yazı yazarak, "İkinci iddianameyi de hazırladım, birleştirmek istiyorum" dediğini aktardı. Kozağaçlı, asıl çelişkinin bundan sonra başladığını ifade ederek, şunları söyledi: "Görüştüğümüz mahkeme başkanı, 'Sadece UYAP'tan gelmiş bir yazı var elimizde’ dedi. Yani başka da hiçbir şey yok, iddianame yok, bir dosya yok."

'İTİRAZIMIZ ENGELLENİYOR’

Mahkemenin de birleştirme isteyen savcıya "Birleştirme istemişsin, bana yazı yazmışsın, dosyan ve iddianamen nerede?" şeklinde yazı yazdığını, fakat savcının buna bir cevap vermediğini ifade eden Kozağaçlı, "Savcılık çok kötü bir şey yapıyor. İlk yapılan tutuklamaya Sulh Ceza Mahkemesi'ne itiraz ettik. Normal bir itiraz yoluydu ama savcılık 'Ben davayı açıyorum' deyince Sulh Ceza Mahkemesi’ne yaptığımız itirazın önü kesildi. Hemen mahkemesine itiraz ettik, mahkeme dedik ki 'Aldım itirazınızı ama önümde dosya yok, iddianame yok bu tutuklamayla ilgili' ve böyle bir hafta geçirdik. Tutuklamaya itirazımızın işleme konulmasını engelleyen bir savcılık tutumu var" şeklinde konuştu.

Avukat Kozağaçlı, yaklaşık 20 yıldır avukatlık yaptığını fakat dışarıda açlık grevi yaptığı için kimsenin tutuklandığına tanık olmadığını belirtti. Kozağaçlı, şunları söyledi:

"Ama eğer savcılık bir an önce bu dosyayı açıp tutukluluğu incelememize izin verse belki de AİHM'e kadar tedbir talebi ile götürebileceğiz. Ama şuanda tutuklama kararına itirazımıza bir cevap verilmesi savcılık tarafından bloke edildiği için bir yol da alamıyoruz. Belki de itirazlarımızda AYM ve AİHM'e başvurularımızda bu meseleyi çözeceğiz ama savcılık buna da izin vermiyor.”

'TUTUKLULUĞA İTİRAZIMIZ ASKIDA'

Kozağaçlı, yapılması gereken şeyin savcılığın iddianame ile bütün evrakları 19'uncU Ağır Ceza Mahkemesine teslim etmesi olduğunu ifade etti. “Savcılık iddianame ile bütün evrakları 19'üncü Ağır Ceza Mahkemesine teslim etmeli” diyen Kozağaçlı, mahkemenin de derhal bu iddianameyi kabul edip etmeyeceğine ilişkin inceleme yapması gerektiğini söyledi.

Kozağaçlı, şöyle devam etti: “Daha büyük bir dosya var. Eylemin 180 gününü kapsayan bir dosya ve tutuksuz açılmış. Şimdi sadece 20 günlük eylemi kapsayan ikinci dosya ise bu ve buradan tutuklama veriliyor. Dolayısıyla mahkeme 'ben zaten bir kamu davası açtım, kabul ettim iddianameyi, tutuksuz olarak bende devam eden bir dosya var. Tutuklu yargılamaya gerek yok' diyebilir. Bunun için savcılığın biran önce karar vermesi gerekir. Vermeyecekse eğer dosyayı bizim itirazımızı düşünerek Sulh Ceza Hakimliğine göndermesi gerekiyor ki Sulh Ceza Hakimi hazırlık soruşturması içerisinde tutukluluk incelemesi yapsın. Bu ikisinden birisi yapılmayınca dava açılıyormuş diye Sulh Ceza Hakimi ilgilenmiyor mesele ile, evrak olmadığı için de Ağır Ceza vekilliği ilgilenmiyor. Bir haftadır tutukluluğa itirazımız askıda.”(Kaynak: Dihaber)