İhraç edildikleri işlerine dönmek için başlattıkları açlık grevinin 76’ıncı gününde tutuklanan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın doktoru, iki eğitimcide kalp yetmezliğine doğru gidişin başladığını söyledi. 

Gülmen ve Özakça, 22 Mayıs sabahı evleri basılarak gözaltına alınmış, ‘silahlı terör örgütü üyeliği’nden işlem yapılan iki eğitimci tutuklanmıştı.

Özakça’nın eşi Esra Özakça ve annesi Sultan Özakça da aynı tarihte açlık grevine başlamıştı. İki eğitimci 92 gündür açlık grevinde.

“BAĞIŞIKLIK SİSTEMLERİ ÇÖKTÜ”

İki eğitimcinin tutukluluk öncesi muayenesini yapan doktor Benan Koyuncu Birgün’den Burcu Cansu ve Zeynep Kuray’a konuştu.

Gülmen ve Özakça’yla ilgili söylenenlerin ötesinde gözden kaçan daha ciddi bulgular olabileceğini söyleyen Koyuncu, “Cezavinde muayeneyi kabul etmiyorlar, bizim muayenemize de izin verilmedi” dedi.

Koyuncu şöyle devam etti: “Nuriye’nin söylediğine göre kaldıkları yer soğuk, soğuk ortamda enerji yakımı hızlandı. Enfeksiyon riskine karşı kişiye özel banyo ve tuvalet kullanmaları gerekir ama bunun uygulandığını sanmıyoruz. Bağışıklık sistemleri çöktü. Günlük nevresim değişikliği olmalı bu da yapılmıyor. Semih cezaevine girmeden ağzında oluşan yaralar muhtemelen enfeksiyon arttığından iyileşmiyor.”

“KALP YETMEZLİĞİNE DOĞRU GİDİŞ BAŞLADI” 

Dışarıda iki eğitimcinin düzenli sağlık kontrollerinin yapıldığını, şeker, limon ve bitki çayı tükettiklerini belirten doktor şöyle devam etti: “İçeride buna da ulaşamıyorlar. Kalp yetmezliğine doğru gidiş başladı. Semih’in de kol ve bacaklarında ağrı başladı. Bağışıklık sistemleri zaten sıkıntılıydı, daha da kötü olacak. Protein yıkımları var. Bağışıklık sisteminin çökme nedeni de o. Kalp hücrelerine kadar ilerlediğinde kalp yetmezliği olacak. B1 de alamıyor. Biyolojik bozukluklar olabilir, uyuşmalar, karıncalanmalar, duygu bozuklukları, duyusal sinir bozuklukları da kalıcı olabilir.”

“ÖZAKÇA'YI SÜRÜKLEYEREK HÜCRESİNDEN ÇIKARMIŞLAR” 

22 Mayıs’tan beri açlık grevinde olan Özakça’nın eşi Esra Özakça ise şunları söyledi: “Annemde şiddetli baş ve diş ağrısı var. Tansiyon ve nabzı düşük. Bende de biber gazı nedeniyle midemde, boğazımda yanma, ayrıca sıvı almada isteksizlik,15 gündür süren ishal ve 37.5 civarında seyreden ateş var. Sağ bacağımın refleksleri zayıfladı. Annem 4.5, ben de 4 kg verdim.”

Esra Özakça, eşinin son durumuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Semih, hapishaneye ilk getirildiğinde dedektör ile bacağına vurmuşlar. Yara olmuş. İltihap yapmış. Henüz iyileşmemiş. Sol akciğerinin altında üç gün süren sancısı olmuş, şimdi daha iyiymiş. Eklem ve kas ağrılarından şikayetçi. Üç gündür boğazında yaygın, yoğun, yara gibi acı varmış. Hücresinden zorla, sürüyerek çıkarılıp arama yapılmasından şikayetçi. Panoya haklarında çıkan haberleri asmış, yönetmeliğe uygun değil denerek sökülmüş.”

Gülmen ve Özakça’nın B1 vitamini taleplerinin karşılanmadığını anımsatan Özakça, “Nuriye’nin kas ağrılarının şiddetlendiği, sırtındaki sızının arttığı, artık oturduğu yerde bile ayaklarını yere basamadığı söylendi. Hem Nuriye’de hem de Semih’te ışığa karşı hassasiyet oluşmuş” dedi.