Türkiye'de siyaset, bürokrasi ve iş dünyasını sarsan son yılların en büyük yolsuzluk operasyonu dünya basınında da geniş yer buluyor.

Operasyonda aralarında İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın oğlu Salih Kaan Çağlayan ve Çevre Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın oğlu Abdullah Oğuz Bayraktar da dahil olmak üzere 50'den fazla kişi gözaltına alınmıştı.

İngiliz gazetesi Guardian, operasyonun Başbakan Erdoğan üzerindeki baskıyı arttırdığını ve yerel seçimlere aylar kala hükümette bir şok dalgasına yol açtığını yazıyor.

İstanbul'dan Constanze Letsch imzalı haberde, dünkü eş zamanlı baskınların Gezi Parkı protestolarından bu yana Başbakan Erdoğan'ın iktidarına yönelik en büyük başkaldırı olduğu ifade ediliyor.

Gözaltıların Erdoğan yönetiminin kalbine kadar girdiği, hükümete yakın iş adamlarının da gözaltına alınanlar arasında olduğu, gözaltıların yolsuzluk, rüşvet ve ihaleye fesat karıştırma gibi suçlamalarla yapıldığı belirtiliyor.

Guardian, bu beklenmedik gözaltı dalgasının Erdoğan hükümeti ile eski müttefiki Gülen hareketi arasındaki çatışmanın kızıştığını gösteren kuvvetli bir işaret olarak yorumlandığını aktarıyor.

"Gözaltılar, mevcut siyasi ve iş dünyası elitini en yumuşak noktalarından vuruyor: İnşaat ve yolsuzluktan. Emlak sektöründe ya da altın ticaretinde böylesi anlaşmaların yapılıyor olması şaşırtıcı değil. Şaşırtıcı olan böyle bir operasyonun mümkün olması"

Haberde, gözaltına alınanlar arasında üç bakanın oğlunun yanı sıra, devlet denetimindeki Halkbank'ın Genel Müdürü'nün, AKP'ye bağlı bir belediye başkanının (Fatih Belediye Başkanı) ve inşaat sektöründe faaliyet gösteren Ali Ağaoğlu, Osman Ağca ve Emrullah Turanlı gibi iş adamlarının da olduğu bilgilerine de yer veriliyor.

Savcılık ve emniyetten konuyla ilgili kendilerine bir açıklama yapılmadığının belirtildiği haberde, sosyolog Yaşar Adanalı'nın şu görüşleri aktarılıyor:

"Gözaltılar, mevcut siyasi ve iş dünyası elitini en yumuşak noktalarından vuruyor: İnşaat ve yolsuzluktan. Emlak sektöründe ya da altın ticaretinde böylesi anlaşmaların yapılıyor olması şaşırtıcı değil. Şaşırtıcı olan böyle bir operasyonun mümkün olması.

"AKP'nin seçim kampanyaları hep dev inşaat projelerini temel alır. Böylece Türkiye'nin istikrarlı bir şekilde büyüdüğü, herkesin zenginleştiği mesajı verilir. Şimdi hükümetin tam da bu sektörlerde yolsuzluklara dayalı bir sistem kurmakla suçlanması, seçimler öncesinde onlara verilebilecek en büyük zarar."