Kemal Göktaş / Gazete Vatan

 

Azeri avukat, tartıştığı polise “oğlan” deyince hakkında hakaret suçundan işlem yapıldı ve sınırdışı edildi. Aliyev ise “oğlan” kelimesinin Azericede “adam” anlamına geldiğini belirterek polislerin kendisini bir odada dövdüğü iddiasıyla şikayetçi oldu. Ancak mahkeme görüntü olmadığı için dava açmadı.

 

Azeri insan hakları savunucusu avukat İntigam Aliyev’in, İstanbul’dan Azerbaycan’a uçmak üzere geldiği havaalanında pasaport kontrolü yapan polis memuru ile basit bir nedenden dolayı çıkan tartışması işkence iddialarına varan uluslararası bir olaya dönüştü. Havaalanı’nda başlayan olay, Türk mahkemelerinden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar uzandı.

 

PASAPORT MASAYA DÜŞTÜ

Aliyev’in iddiasına göre, 6 Aralık 2011 günü yaşanan olayda, uçağa binmeden önce pasaportunu kontrol eden polis memuru, pasaportu aşağı seviyeden uzatınca Aliyev pasaportu tutamadı ve pasaport masanın üzerine düştü. Polis memuru sinirli bir şekilde “Pasaportunuzu normal alamıyor musunuz?” dedi. Aliyev de “Siz normal vermediniz, ben de alamadım” dedi. Polis bu yanıta sinirlenerek “Alın pasaportunuzu ve gidin” diyerek pasaportu masaya vurdu. Aliyev, “Siz bana nasıl böyle davranırsınız?” deyince sinirlenen polis memuru pasaportu zorla elinden aldı ve “Senin çıkışını iptal ettireceğim, biletin yanacak” dedi. Aliyev de polise müdürlerini çağırmasını istedi.

 

“OĞLAN” SÖZÜ KRİZ ÇIKARDI

Bunun üzerine birkaç polis memuru geldi. Aliyev’le tartışan polis memuru, gelen polislere bir şeyler anlattı. Gelen polisler, Aliyev’in polise “amele oğlan” diyerek hakaret ettiğini iddia ettiler. Aliyev ise “amele” değil “memur oğlan” dediğini, Azerice’de “oğlan”ın “erkek ve adam” anlamına geldiğini söyledi ama polisler özür dilememekte ısrar eden Aliyev’i “kamu görevlisine hakaret” ettiği iddiasıyla kelepçeleyerek gözaltına aldılar. Bir gün gözaltında tutulan Aliyev hakkında “sınır dışı” ve 1 yıl Türkiye’ye giriş yasağı kararı verildi. Ancak sınır dışı etme işlemleri sırasında polisler Aliyev’i bir odaya sokarak dövdüler.

 

KIYAFETLERİ DAĞILDI

Sınır dışı edilen Aliyev, Azerbaycan’da doktora giderek darp edildiğine ilişkin rapor aldı ve avukatları aracılığıyla polislerden şikayetçi oldu. Avukatlar, havaalanındaki kamera görüntülerinin incelenmesini istedi. Gelen görüntülerde, Aliyev’in kıyafetleri düzgün bir şekilde bir odaya sokulduğu ve kamera olmayan bu odadan 3 dakika 38 saniye sonra hırpalanmış ve üstü dağılmış şekilde odadan çıkarıldığı görüldü. Ayrıca başka bir görüntüde de Aliyev’in yakasından tutularak sürüklendiği de görüldü.

 

GÖRÜNTÜ YOK, DAVA DA YOK

Avukatların bu görüntülerin Aliyev’in dayak yediğinin ispatı olduğunu söylemesine rağmen Bakırköy Başsavcılığı takipsizlik kararı verdi. Karara İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi’nde itiraz eden avukatlar “Ne yazık ki işkence görüntüleri gazetelerde, televizyonlarda yer almadan, işkenceye karşı etkin soruşturmanın yapılmadığı bir ülke görüntüsüne doğru hızla ilerliyoruz. Dosyamızda polis şiddetinin, işkencenin doğrudan kamera kaydı yoktur ama olayların gelişimi; kamera kayıtlarının gösterdikleri ve polis vermediği, sakladığı için doğan şüphe; müvekkilin Azerbaycan adli makamları aracılığı ile aldığı resmi sağlık raporu çok açık biçimde müvekkilimizin darp edildiğini kanıtlamaktadır. Yakadan tutularak sürüklenme olayının görüntüleri de vardır oysa ki. Salt bu bile orantısız güç kullanımıdır ve kovuşturulmalıdır!” dedi. Ancak avukatların bu itirazı da reddedildi. Aliyev’in bu olayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıyacağı belirtildi.