Mezopotamya Göç İzleme ve Araştırma Derneği, ırkçı saldırıların toplumun kutuplaştırılmasının bir sonucu olduğunu söyleyerek, iktidara mültecileri koruyucu ve kollayıcı politikalar üretmesi yönünde çağrı yaptı.  
 
Mezopotamya Göç İzleme ve Araştırma Derneği, artan ırkçı saldırılara ilişkin dernek binasında açıklama yaptı. Mezopotamya Göç İzleme ve Araştırma Derneği Veysel Moray, Konya’da Kürt ailenin katledilmesi ve Ankara’nın Altındağ ilçesinde Suriyeli mültecilere yönelik ırkçı saldırıların toplumun kutuplaştırılmasının bir sonucu olduğunu söyledi.
 
IRKÇILIK GİZLENİYOR 

İktidarın göç politikasının yetersizliğine değinen Moray, saldırıların her defasında “basit uyuşmazlıklar” olarak ele alınıp ırkçılığın gizlendiğini vurguladı. Irkçı saldırıda bulunanlara uygulanan cezasızlık politikasına dikkati çeken Moray, cezasızlığın “iktidarın politikası” haline geldiğini ve mültecilerin Avrupa’ya karşı koz olarak kullanıldığını dile getirdi. 

Yaşanan insan hakları ihlallerinin iktidarın yanlış mülteci politikalarının bir sonucu olduğunu söyleyen Moray, ırkçı saldırıların kaygıyı artırdığını belirtti. Moray, mültecilere karşı saldırıların, 6-8 Eylül 1955 yılındaki Pontus Rum ve Ermenilere yapılanları ve 90’lı yıllarda köy yakmalarla birlikte Türkiye metropollerine göç etmek zorunda bırakılan Kürtlerin uğradığı ırkçı saldırıları akıllara getirdiğini ifade etti. 
 
Hükümetin, siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin toplumu ferahlatıcı ve bundan sonraki yaşanma ihtimali olan saldırıların önünü alabilecek bir dil kullanmaları gerektiğine vurgu yapan Moray,  “Şu aşamada toplumsal huzur için, adli merciler tarafından bu saldırıları yapanların ivedilikle caydırıcı nitelikte cezalandırmaları gerekmektedir. Aksi takdirde yaratılan kutuplaşmanın önü alınamaz bir kaos ve çatışmaya yer vereceği öngörülmelidir" dedi.

KORUYUCU POLİTİKALAR

İktidara toplumu kutuplaştırıcı dili terk etmesi yönünde çağrı yapan Moray, “İktidarı, toplumsal huzur ve barış ortamını yaratmaya, mülteciler ve göçmenler için insan haklarını gözeterek koruyucu ve kollayıcı politikalar üretmeye ve diğer tüm kesimleri de bu sürece aynı hassasiyetle yaklaşıp ortaklaşmaya davet ediyoruz" ifadesinde bulundu. 

Kaynak: MA