Gezi Direnişi döneminde İstanbul Adliyesi'nde basın açıklaması yaptıkları sırada polis saldırısına uğrayan ve haklarında dava açılan 44 avukat, ikinci kez hakim karşısına çıktı.

Mahkeme, 2911 sayılı yasanın anayasaya aykırılık iddiasının değerlendirilmesi ve delillerin hukuka uygun toplanıp toplanmadığına karar verilmesi üzere 28 Eylül'e ertelendi.

Evrensel’de yer alan haber  göre, Gezi Direnişi’ne destek vermek amacıyla 11 Haziran 2013’de Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde “Her yer Taksim her yer direniş” sloganları attıkları sırada polisin saldırısı sonucu darp edilerek gözaltına alınan 44 avukat hakkında, "2911 toplantı ve gösteriş kanuna aykırı davrandıkları" gerekçesi ile açılan davanın ikinci duruşması İstanbul 65. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

 Sanık olarak yargılanan 44 avukatın 3 yıla kadar hapsi isteniyor.

'AVUKATLIK YARGILANIYOR'

Yargılanan 44 avukatın savunmasını yapanlar arasında yer alan İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal, avukatlar haftasını yargılanarak geçiriyor olmanın gurur verici olduğunu söyledi.

Görevi dolayısıyla Avrupa'da pek çok Baroyu ziyaret ettiğini söyleyen Kocasakal, bu davanın Avrupa'daki barolarda stajyerlere ders olarak okutulduğunu belirtti.

Kocasakal, "Nerede olduğu bilinmeyen 2 savcının ardında bıraktığı enkazı kaldırıyoruz. Savunma da mahkeme heyeti de. 44 avukatın sanık olduğu bu davada yargılanan tek şey avukatlık. Yargı organları bırakın saldırmayı avukatların görevini yapmasında yardımcı olmak zorundadır yasaya göre" diyerek mahkeme heyetinden davaya ilişkin görevsizlik kararı verilmesini istedi. Kocasakal'ın bu talebi hakim tarafından reddetti.

'SAVCI ANAYASAYI İHLAL ETMİŞTİR'

ÇHD İstanbul Şubesi Başkanı Gökmen Yeşil de savunmasında, 44 avukatın 11 Haziran 2013'de günü ters kelepçe işkencesiyle gözaltına alınan müvekkillerine yapılanların hukuka aykırı olduğunu belirtmek isterken polis müdahalesine maruz kaldığını söyledi. Yeşil, "Adliye önünde savcılar taleplerimizi dinlemek yerine sözlü talimatlarla 'avukatları dağıtın, dağılmazlarsa gözaltına alın' emrini verdi. Verdiğimiz dilekçede etkin başvuru hakkını kullanmak istedik.

Cevabı 2 avukatın üzerinin parçalanarak gözaltına alınması, 44 avukata da sert şekilde müdahale oldu" şeklinde konuştu. Geçtiğimiz hafta basın açıklaması sırasında yapılan polis müdahalesinde belinde iki kırık oluşan Zeycan Balcı Şimşek'in başına gelenleri hatırlatan Yeşil, "Avukatların yargılanmasına dair dosya ile ilgili basına topluca demeç vermek isterken polisin terör niteliğindeki saldırısıyla karşılaştık. Savcıya böyle bir yetki verilmesi anayasaya da AİHM'e de aykırıdır. Savcı her iki müdahalede de açıkça kanunu ihlal etmiştir" dedi.

Avukat Baran Doğan ise yapmış olduğu savunmada, bu tür davaların 'teknik ve örtük bir amacı' olduğunu, ifade özgürlüğünün bastırılmaya çalışılmasının bu maddelerden doğru olduğunu ifade etti. Doğan, lehte delil belirtmeden sorguya başlanamayacağını belirterek 2911 sayılı yasanın anayasaya aykırı olduğunun kabul edilmesi talebinde bulundu. Mahkeme, 2911 sayılı yasanın anayasaya aykırılık iddiasını ve delillerin hukuka uygun toplanıp toplanmadığını incelemek üzere bir sonraki duruşmayı 28 Eylül'e erteledi.