Ortadoğu uzmanı Haluk Gerger, Meclis'te kabul edilen savaş tezkeresi için "boş bir kükreme" dedi, ancak uyarılarda bulundu: "Boş bir kükreme ama, siz böyle kışkırtıcı davranışlara devam ederseniz yarın öbür gün olayların nesnel mantığı sizi aşar, birden bire kendinizi bir savaşın ortasında bulabilirsiniz. Bu işe İran girer, Hizbullah girer, Rusya girer, İngiltere girer, Amerika girer ve bütün bölge ateş içinde kalır."

 

Ortadoğu uzmanı Haluk Gerger, Akçakale'ye düşen top mermisi ve ardından Meclis'te kabul edilen savaş tezkeresine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Düşen top mermisinin kaza olduğunun görüldüğünü, ancak Türkiye devletinin hemen savaş tamtamları çaldığını söyleyen Gerger, tezkereyi ise "blöf" olarak değerlendirdi.

 

ETHA'ya konuşan araştırmacı yazar Haluk Gerger, "Bu aslında yeni bir şey değil" dedi ve şöyle devam etti: "İşlerin buraya hatta daha kötüsüne varabileceği baştan beri görülüyordu. Çünkü Türkiye, hepimizin dünyanın gözü önünde, savaşı kışkırtıcı bir rol aldı. Suriye hükümetini kışkırtıyor. Suriye içerisinde terör ve sabotaj eylemlerini destekliyor. Muhalefeti örgütlüyor ve silahlandırıyor ve Suriye'deki iç savaşa müdahil oluyor. Türkiye Suriye'deki iç savaşta bir taraf konumunda. Sınır komşusuyla böyle bir ilişki olunca da işler bazen böyle çığırından çıkıyor."

 

Akçatepe'ye top düşmesinin bir kaza olduğunu söyleyen Gerger, "Top atışları böyledir, askerlikten biraz anlayan insan, hatta anlamaya bile gerek yok, hedefler şaşar. Aynı sınırda, düz bir coğrafyada bu tür şeyler olur. Orada bir savaş var. Ağır silahlar kullanılıyor. Ve o ağır silahlar bazen 100 metre, 50 metre kaysa böyle hazin olaylar meydana gelebiliyor" dedi.

 

Bunun karşısında soğukkanlı olarak gerçeği bulmak gerektiğini kaydeden Haluk Gerger, Suriye'nin özür dilediğini hatırlattı. Gerger, "Türkiye araştırmanın derinleştirilmesini isteyebilir, tazminat ister. Ama yapılan o değil, hemen savaş tamtamları çalmaya başladı" dedi.

 

TÜRKİYE 55 YIL ÖNCE DE AYNISINI YAPTI

55 yıl öncesinden örnek veren Gerger, şöyle konuştu: "1957 yılında Türkiye 1955'ten başlayarak Amerika ve İngiltere ile birlikte Suriye'de rejim değişikliği olsun diye harekete geçti. Bütün belgeler ortada biliyoruz. Türkiye sınıra 50 bin asker yığdı, durup dururken, savaş uçakları uçurdu, bazı sınır köylerini bombaladı, Suriye sınırından köylüleri kaçırdı. Bütün amaç şuydu: Suriye'yi kışkırtmak, bir sınır çatışması çıkarmak ve bir işgale zemin hazırlamak ve suçu da Suriye'nin üzerine atmak. Bakın 55 yıl sonra aynı şeyler oluyor. Ama ne oldu o zaman. Nasır kalktı dedi ki 'Türkiye unutmasın ki onun da kendisinden güçlü komşuları var.' Sovyetler Birliği'ni gösterdi. Ve o zaman Kruşçev Amerika'da New York'ta bir basın toplantısı yaptı ve dedi ki 'Türkiye böyle devam ederse savaş çıkar. Savaş çıkarsa Türkiye 24 saat dayanamaz, ama mesele Türkiye olmaktan çıkar, roketler bir kere uçmaya başlarsa nereye düşeceği belli olmaz.'

 

İngiltere ve Amerika'yı tehdit etti. İngiltere ve Amerika geri adım attılar. Menderes hükümeti çılgınca bir savaş kışkırtıcılığı yapıyordu. Zor dizginlediler. Hatta biraz IMF yardımı yapalım da rahatlasın Türkler dediler. Bugün de bakın NATO, Birleşmiş Milletler, Türkiye'nin yanındayız, arkasındayız falan ama aynı zamanda herkes şunu söylüyor, bütün dünya, böyle bir kazadan savaş çıkartılmaz. Bu savaş büyürse bütün dünya güvenliği tehlikeye girer. Onun için Türkiye teskin olsun, soğukkanlı davransın, bir savaş falan bu işten çıkartılmaz diyor. Bunu NATO'lular da söylüyor, Amerikalılar da söylüyor. Erdoğan, o çok sevdiği Menderes'in konumuna düşmüş durumda daha şimdiden. Olay bu kadar açık. 55 yıl sonra aynı filmi bir daha traji komik bir biçimde izliyoruz. Olan ölen sivillere, masum insanlara oluyor."

 

'BOŞ BİR KÜKREME'

Tezkerenin içeriğini de değerlendiren Haluk Gerger, Kuzey Irak'a ilişkin olduğunu, şimdi Suriye'nin de eklendiğini söyledi.

 

Türkiye'nin Suriye'ye girmesi konusunda "Türkiye tek başına böyle bir çılgınlık yapabilecek güçte de değil" ifadesini kullanan Gerger, uluslararası desteğin de olmadığını kaydetti.

 

Gerger, "Aslında boş bir kükreme bu. Boş bir kükreme ama, siz böyle kışkırtıcı davranışlara devam ederseniz yarın öbür gün olayların nesnel mantığı sizi aşar, birden bire kendinizi bir savaşın ortasında bulabilirsiniz. O zaman felaket olur. Bu işe İran girer, Hizbullah girer, Rusya girer, İngiltere girer, Amerika girer ve bütün bölge ateş içinde kalır. Binlerin, on binlerin, milyonların ölebileceği bir büyük felaket başlayabilir. Onun için Türkiye, devletler blöf yaparken dahi dikkatli olmalılar. AKP Hükümeti gerçekten kendini kaybetmiş durumda, böyle riskler alıyor, Allah'a havale ediyor. Bütün dünya tedirgin Türkiye'nin bu tavrından" diye konuştu. (ETHA)