Akil İnsanlar Karadeniz Heyeti Üyesi Orhan Gencebay’ın barış sürecinde taşın altına elini değil kalbini koyduğu ortaya çıktı.

Karadeniz heyetinde yer almasına karşın ekibin saha çalışmasına katılmaması sonrası eleştirilen Orhan Gencebay, Akil insan heyetindekiler için ‘Ne aldılar’ yorumları yapılırken hayatını bu yolda verme riskine girmiş. 3 yıl önce 5 damarının değişmesiyle sonuçlanan kalp rahatsızlığı tekrarladığı halde ABD’de yapılacak tedavi öncesinde gelen Akil İnsanlık talebini kabul eden Gencebay’ın kalbini en çok da Bahçeli’nin sanatçılara yönelik eleştirileri kırmış.

“Kalbim kırıldı, o sözlerden sonra doktoruma gidip muayene oldum” diyen Gencebay süreçle ilgili çalışmalarını, Barış bestelerini Star gazetesinden Erdinç Akkoyunlu’ya anlattı.

‘BİR VATANIMIZ VAR’ DEDİM

“Akil İnsanlar Heyeti’nin toplantılarına gidemiyorum. Çok fazla girmek istemiyorum ama sağlığımla ilgili sorunlar var. By passlı biriyim, 5 damar takviyeli bir insanım. Zaman zaman önemli durumlar söz konusu olabiliyor sağlıkla ilgili. Bu üç yıl önce de böyle olmuştu, şimdi de böyle bir durum var. O zaman annemi kaybetmiştim. Annem üç ay yoğun bakımda kaldı, doktorlarım beni yanına göndermedi ancak annemin cenazesine gidebildim.”

ABD’YE TEDAVİYE GİDECEĞİM

“Akil İnsanlar Heyeti’nin seçimi gündeme geldiği zaman da hastalığım tekrarladı. Sayın Bakanımız bunu bana teklif ettiğinde ‘Ülkemiz için sizi akil insan olarak düşündük’ deyince bunu kime söylerseniz, hasta da olsanız kabul edersiniz. Ben de haliyle ‘Ülkem için yapabileceğim bir şey varsa yaparım, çünkü bir tane vatanımız var’ dedim. Ritim bozukluğu sorunum var, bunu reklam etmek istemiyorum. Ben evvel Allah kale gibiyim ama sorunum devam ediyor. Bir süre sonra ABD’ye ameliyat olduğum yere gidip, tedavi olacağım.”

DOSTLARIM BENİ TANIMALI

“Akil insanlara yönelik eleştirilere çok üzüldüm. Biz gerçekten elimizi taşın altına koymuşuz ama çok üzüldüğüm bir konu, önyargılılık var. Barış için dertler benim, çile benim, kalbim sizin olsun dedim. Bu cennet ülkede barış içinde yaşayalım. Bu önyargılılığı ise anlamıyorum. ‘Akil insan olur musun’ diyen insanlar bize ‘Şunu yapacaksınız’ demedi. Tamamen kendi irademiz ve bilgimizle halkımızla sohbet ediyoruz. Daha ziyade halkın ne diyeceğini merak ediyoruz. Akil insanlar, vatanını seven barış isteyen insanlardır diye düşünüyorum. Çünkü ben öyleyim. Gerekirse canımı da veririm. Vatan için canımızı vermektense, vatan için yaşamak ve onu daha iyi yere getirmek lazım. Sevgili uğruna ölmektense onun için yaşamak daha iyi. Ama akil insanlara yönelik saldırılar beni üzdü. Hatta gönül dostlarım beni tanımıyorlar mı diye düşündüm. Beni 45 yıldır tanıyanlar, nasıl olumsuz yorumlar yapıyorlar? ”

DEDEM 14,5 YIL SAVAŞMIŞ

“Neden buralara geldik diye düşünüyorum. Demek eksiklikler oldu, denilenler yapılamadı. Dışardan da art niyetli müdahaleler oldu. Önemli olan barıştır. Dedem 14.5 yıl savaşmış. Kırkpınar güreşlerine gittik bir ağacı gösterdi, ‘Ben bunu çok kemirdim’ dedi. O insanlar bu şartlarda beraber savaşmışlar. Biz böyle yetiştik. Çocukluğumdan beri ailemde ayrı gayrı görmedim. Ailemde Kürt de var, Çerkez var, Gürcü var. Ben Türk’üm öteki Arap, öteki başka şey. İnsan olmadıktan sonra ülkemize katkımız olmaz. Ben de yıllarca redde uğradım. Müziğimi biliyordum. Büyük suçlamalar yapıldı, dışlandım. Halkımız bana büyük destek verdi. ‘Asarım keserim diyen biri değildim.”

GENCEBAY’DAN BARIŞ ŞARKISI

Orhan Gencebay, çalışma ofisinde barış için en çok beste yapmaya çalıştığını belirterek dilinden düşürmediği ve barışa atfettiği dörtlüğünü şöyle okuyor:

Bu vatanın çatısı yaşam kadar kutsaldır/ Yaradanım yaratmış dünya ana vatandır/ Dil, din, cins ayırmam bu dünya gurbetinde/ Bana Orhan diyorlar, asıl adım insandır.