Gazeteci Ceyda Karan, Aydın Engin, Erdem Gül, Celal Başlangıç ve Ahmet Akabay "örgüt propagandası" iddiasıyla tutuklanan Şebnem Korur Fincancı, Erol Önderoğlu ve  Ahmet Nesin’in tutuklanmasına tepki gösterdi.

Tutuklamalara tepki gösteren gazeteciler, kararın kabul edilemez olduğunu ve dayanışmayı büyüteceklerini belirtiyor.

Özgür Gündem Gazetesi'yle dayanışma amacıyla başlatılan "Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği" kampanyasına katılarak gazetenin birer günlük yayın yönetmenliği görevini üstlenenTürkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı (TİHV) ve adli tıp uzmanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, gazeteci-yazar Ahmet Aziz Nesin ve gazeteci Erol Önderoğlu gazetede yer alan haber ve fotoğraflar nedeniyle "örgüt propagandası" iddiasıyla tutuklandı.

ERDEM GÜL: KINIYORUM

Kısa bir süre önce cezaevinden tahliye edilen Gazeteci Erdem Gül, tutuklamalara ilişkin "Her gün 'bu kadarı da olmaz' dediğimiz bir ruh hali içindeyiz. Özgürlüklerin çiğnenmesi, özgürlüklerin yok edilmesi konusunda 'bu kadarı da olmaz artık' diyip duruyoruz ama 'bu kadarı da olmaz' dediğimiz için bunlar oluyor. Çok büyük bir haksızlık, çok büyük bir insan hakkı, ifade, düşünce özgürlüğü gaspıdır bu. Kınıyorum" dedi.

CEYDA KARAN: FAŞİZMDİR

Gazeteci Ceyda Karan ise, Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Ahmet Nesin ve Erol Önderoğlu'nun tutuklanmasını "faşizm" olarak nitelendirdi. Karan, anayasal hukukun tanınmadığını kaydederek, gazeteciliğin suç olmadığını söyledi.

AYDIN ENGİN: TURUKLAMALAR BİZİ YILDIRAMAZ

Gazeteci Aydın Engin ise tutuklamakları, Pazartesi günü Özgür Gündem Gazetesi ile dayanışma nöbetinin kendisinin devraldığını hatırlatarak "Tutuklamalar bizi yıldıramaz bizi yıldıracaklarını sanıyorlarsa yanılıyorlar. Tüm gazetecilere düşen görev bellidir ve gazeteciliğe sahip çıkmak istiyorlarsa herkesin Özgür Gündem'e ve tutuklanan dostlarımıza sahip çıkması gerekiyor" diye konuştu.

CELAL BAŞLANGIÇ: CİDDİ BİR SINAVDAN GEÇİYORUZ

Gazeteci Celal Başlangıç da, davaların açılmasının nedeninin dayanışmanın önüne geçmek olduğunu kaydederek, "Önce tek tek soruşturma açılmaya başlandı ama bu soruşturmalar dayanışmayı engelleyemedi. Sonra davalar açılmaya başlandı. Davaların açılması da dayanışmayı engelleyemeyince baskıyı artırıp tutuklama kararı verdiler.

“Fakat bu da işe yaramayacak ve dayanışma sürecek. Dayanışmalar onları ciddi anlamda rahatsız etti. Kürt halkını yalnızlaştırmak istiyorlardı, dayanışma nöbetleri yalnızlaştırma hamleleri boşa çıkartıldı. Suruç'ta, Ankara'da patlayan bombalar ne ise bugün bu tutuklamalar da aynı anlamı taşıyor. Türkiye'nin gazetecileri ciddi bir sınavdan geçiyoruz. Bu tutuklamalara inat dayanışma nöbetlerini daha da büyütmemiz gerekiyor. Daha fazla gazeteciyi bu işin içine koymamız gerekiyor aksi durumda yenilmiş sayılacağız" dedi.

AHMET AKABAY: KABUL EDİLEMEZ

Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ahmet Abakay da tutuklamaların çok vahim ve şaşırtıcı olduğunu, kararın kabul edilir olmadığını belirterek, "Çünkü nihayetinde ifade özgürlüğündeki bir soruşturmadır. Cinayet, hırsızlık, gasp gibi olayda tutuklama olurda yazı, düşünce, ifadeyi açıklamanın tutuklanma gerekçesi yapılması gerçekten çok şaşırtıcıdır. Türkiye kabul edilemez bir duruma giriyor. Zaten basın ifade özgürlüğü konusunda bir baskı sürecinden geçiyoruz. Ama iş tutuklanmaya varınca söz duvarı aşılıyor. Türkiye, hem ulusal hem uluslar arası alanda çok büyük tepkilerin verilmesi gereken bir sürece sokuldu. Bu arkadaşlarımızın tutuklanması ile 'Türkiye nereye götürülüyor' diye sormamız lazım" diye konuştu.

(Kaynak: DİHA)