Diyarbakır'da, 28 Mart 2006’da çıkan olaylarda sekiz yaşındaki İsmail Erkek mermiyle, aynı yaştaki Enes Ata da başına gaz bombası kapsülü vurması sonucu ölmüştü. Ata’nın ölümüne ilişkin soruşturma altı buçuk yıl Diyarbakır Savcılığı’nın raflarında bekledi.

radikal.com'un haberine göre, Savcılık o tarihte Diyarbakır Emniyeti Özel Harekat Şubesi’nde görevli olup daha sonra Ankara ’ya atanan Hayrettin Akar, Bilal Özkara ve Nuri Özgenç’i şüpheli bulup soruşturma izni için Diyarbakır Valiliği’ne başvurdu. Vali Toprak, 25 Temmuz 2012’de, soruşturma izni vermedi. Karakol önünde atıldığı iddia edilen fişeğin hangi polis tarafından atıldığının ve hangi silahtan çıktığının saptanamadığını iddia eden Toprak, şöyle diyordu:

“Enes Ata isimli şahsın ölümüne neden olan gaz fişeğinin Diyarbakır kuvvesine kayıtlı silahlardan hangisinden atıldığı ve silahı hangi personelin kullandığının belli olmadığı, olayın olduğu sırada hangi personelin nerede görevli olduğuna dair bir iç görevlendirme yapılmadığı...”

'ÖLDÜRÜCÜ ATEŞ YAKIN MESAFEDEN YAPILDI'

Karar üzerine Diyarbakır Bölge İdare Mahkemesi’ne itiraz edildi. Mahkeme, 4 Aralık 2012’de, valiliğin kararını kaldırarak, üç polis hakkında soruşturma izni verdi.

Mahkeme, küçük Enes’in “gaz fişeğinin çarpması sonucu kalp ve mide yaralanması, iç kanama ve kanama şoku sonucu” öldüğünü, öldürücü ateşin yakın mesafeden yapıldığını belirterek, “Ata’nın ölümüne neden olan gaz fişeğinin adı geçen görevlilerce atılmış olabileceği şüphesi doğduğundan ve ön inceleme raporu ve eki belgelerin ciddi bulgu ve belgelerle dayalı olduğu ve soruşturma yapılmasını gerektirecek nitelik ve yeterlilikte olduğu...” diye belirtti.