Mersin'de yaptığı bir konuşmada "Terör örgütü propagandası yaptığı" iddiasıyla hakkında dava açılan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın yargılandığı davanın duruşması görüldü.

Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Yüksekdağ, tutuklu bulunduğu Kandıra F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.

Duruşmada, Yüksekdağ'ın avukatları ile HDP Adıyaman Milletvekili Behçet Yıldırım, Van Milletvekili Lezgin Botan ve MYK üyesi Asiye Kolçak da hazır bulundu.

Milletvekili olarak tutuklu yargılanmasının demokrasiye aykırı olduğunu ifade eden Yüksekdağ, yargının bağımsız olmadığını söyledi.

Düşüncelerini söylemeye devam edeceklerini aktaran Yüksekdağ, “Söz söyleme özgürlüğümüz yargı organları ile baskı altına alınmakta hatta gasp edilmektedir. Siyasetçilerin yaptığı söz ve eylemlerden dolayı yargılanabilecekleri tek bir merci vardır, o da seçmenleridir. Onların yargılamaları çeşitli yaptırımlarla kendisini gösterir” dedi.
 
Yüksekdağ duruşmada şunları ifade etti:
 
''Bugün bizlere karşı yapılan ihlal, halklara yönelik bir ihlaldir. Bu yargılamalar başından itibaren Anayasa’ya aykırıdır ve hukuksuzdur. Kuvvetler ayrılığı ilkesine darbe yapılmıştır. Yargı, siyasetin baskısı altında davranmakta, muktedirlerden bağımsız hareket edememektedir. Yargının esas olarak hakemlik görevini yapması gerekir, fakat siyasi iktidarın baskısı altındadır.
 
Söz söyleme özgürlüğümüz yargı organları ile baskı altına alınmakta hatta gasp edilmektedir. Siyasetçilerin yaptığı söz ve eylemlerden dolayı yargılanabilecekleri tek bir merci vardır, o da seçmenleridir. Onların yargılamaları çeşitli yaptırımlarla kendisini gösterir.
 
Bugün bize uygulanan halkın yaptırımı değil, siyasi iktidarın bize karşı yargıyı gasp ederek siyaset yapmamızı engelleme çabasıdır. Bu yapılan yargılamaların tek amacı, iktidarın bizi susturmak istemesidir.
 
İddianamede geçen suçlamaların tamamı toplum vicdanının dışa vurumudur. Operasyon yapılan bölgelerde insanlık suçları işlendi ve bunlar tamamen muktedirlerin talimatıyla yapıldı. Bunlara karşı susmak vicdansızlıktır, ahlaksızlıktır.
 
Bizler kendimiz için siyaset yapmıyoruz. Bizler toplumun söyleyemediklerini söylemekle yükümlüyüz. Toplumun ihlal edilen haklarını dile getirmeye, onların sesi olmaya çalışıyoruz. Yapılan hak ihlallerinin önüne geçme çabası içindeyiz. Bu yargılamaya konu olan suçlamaların, suç olmadığı açıktır.''
 
Yüksekdağ'ın 21 Aralık'ta Mersin'de görülen davası ile bugün görülen davası birleştirildi, bir sonraki duruşma 28 Şubat 2017 tarihine ertelendi.
 
Ayrıca yine bugün Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 2. duruşması görülen dava ise 2 Şubat 2017 tarihine ertelendi.