Tutuklu HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ hakkında eş başkan seçildiği HDP Kongresi'nde asılan PKK Lideri Abdullah Öcalan fotoğrafı ve 2014 yılında Lice’de asker kurşunuyla yaşamını yitiren bir yurttaşın taziyesinden dolayı 10 yıla kadar hapis istemiyle iki ayrı dava açıldı. 

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, kesinleşen hapis cezası nedeniyle milletvekilliği ve parti üyeliği düşürülen tutuklu eski HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ hakkında katıldığı taziye ve HDP kongresinde “Örgüt propagandası" yaptığı iddiasıyla 2 ayrı dava açtı.

Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iki ayrı iddianamede, Yüksekdağ’ın 2 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

Yüksekdağ hakkında hazırlanan birinci iddianamede, Diyarbakır'ın Lice ilçesinde Mahsum Korkmaz'ın (Egît) heykelini yıkmak için 19 Ağustos 2014 tarihinde "Şehît Amed û Şehit Hevidar Şehitliği"ne giden askerlerin açtığı ateşte yaşamını yitiren Mehdin Taşkın için açılan taziyeye katılan Yüksekdağ’ın PKK ve HPG flamasının bulunduğu Taşkın’ın fotoğrafı önünde konuşma yaptığı belirtildi. 

İddianamede, aynı operasyonda mezarlıkta bulunduğu ileri sürülen "Herema Şehid Kendal Goristana Şehidi Amed Lenüska Serderan- Ziyaretçi Defteri Sise-LİCE" yazılı anı defterinde Yüksekdağ imzasıyla “Şehitlerini savunurken şahadete ulaşan Mehdin yoldaşımın anısı önünde saygıyla eğiliyorum. O, yaşamı ve halklarımızın barışını, yitirdiklerimizin simgeleşen değerleri savunurken ölümsüzleşti. Şimdi onun anısını ve bayrağını kuşanarak yaşamı daha güçlü savunacağız" yazıldığı iddia edildi. 

'SAVUNULMAYACAK BİR TARAFI YOK'

İddianamede, Yüksekdağ’ın soruşturma kapsamında savcılıkta verdiği ifadesinde, “Ben böyle bir yazıyı yazmış olsam bile bu noktadan hareketle Diyarbakır Emniyeti'nin bu olayı 'örgüt üyeliği'ne bağlaması tamamen bir senaryodan ibarettir.

Lice’de hatırladığım kadarıyla o tarihlerde sivil insanlar, kolluk kuvvetlerinin operasyonları sonucu öldürülmüştür. Taziyesine gittiğim Mehdin isimli yurttaş bu öldürülen şahıslardan birisiydi. Bu taziye ziyaretinin soruşturma konusu yapılması Diyarbakır Emniyeti'nin kendi suçunu örtme çabasıdır. ‘Biz öldürdüklerimizin hesabını vermeyiz ama siz ölenlerin taziyesine giderek suçlu ilan edilirsiniz’ mesajı verilmek istenmektedir. Mesajı yazdığım hususu doğru olsa bile içeriğindeki konuların savunulmayacak bir tarafı yoktur” sözlerine yer verildi. 

Yüksekdağ’ın taziyede PKK ve HPG bayrakları önünde yaptığı konuşma ve anı defterine yazdığı ileri sürülen yazıda, Mehdin Taşkın ve örgüt üyelerinin eylemlerine sahip çıkarak bu kişileri şehit olarak nitelediği savunularak, Yüksekdağ’ın düşünce ve ifade özgürlüğünü aşarak “örgüt propagandası yaptığı” iddia edildi. 

BİR KİŞİNİN DİLEKÇESİYLE DAVA AÇILDI 

Diğer iddianamede ise, Yüksekdağ’ın Eş Genel Başkan seçildiği HDP 2. Olağan Kongresi’nde PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fotoğraflarının paylaşılması ve duvarlarda asılan "Demokratik Özerklik" yazılı pankartlarıyla “Örgüt propagandası yaptığı” iddiasıyla hakkında dava açıldı. Arda Can Çelik isimli şahsın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na hitaben yazdığı dilekçesinde, Ankara’da 24 Ocak 2016 tarihinde düzenlenen HDP 2. Olağan Kongresi'nde Öcalan’ın görüntülerinin paylaşıldığı, sloganlar atıldığı ve Yüksekdağ'ın “Örgüt propagandası" yaptığı ileri sürüldü.

Bu kişinin savcılığa gönderdiği şikayet dilekçesinin ekinde kongre merkezine ilişkin internet haber çıktıları sunarak, şikayetçi olması üzerine soruşturma başlatıldığı belirtildi. Yapılan açık kaynak araştırmasında HDP kongresinin yapıldığı salondaki elektronik panoda ve pankartlarda Öcalan’ın fotoğraflarının bulunduğu, duvardaki afişlerde "Demokratik siyaset-demokratik özerklik-demokratik cumhuriyet" şeklinde yazıların bulunduğu haber çıktılarının soruşturma dosyasına konulduğunu ifade edildi.

Siyasi parti faaliyetleri ile ilgili soruşturma açmakla görevli Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma açmadığı kongre ile ilgili bir şahsın şikayeti üzerine soruşturma açıldığı dikkat çekti. 

‘ÖCALAN’IN FOTOĞRAFINI HER KÜRDÜN ELİNDE GÖREBİLİRSİNİZ’ 

Yüksekdağ soruşturma kapsamında savcılığa verdiği ifadesinde özetle şöyle denildi: “Yine siyasi iktidarın baskısı ve siparişiyle üretilmiş zorlama fezlekelerden bir tanesidir. Ne kadar ironiktir ki bizim hakkımızda yapılan tüm yargılamalar iktidarın ne kadar çürük temeller üzerine kurulmuş olduğunu göstermektedir.

HDP 2. Olağan Kongresi'nde sinevizyon gösterisinde fotoğrafı bulunan Abdullah Öcalan ile iktidar 2 yıl boyunca resmi kanalla İmralı görüşmeleri adı altında görüşmüştür. Meclis bünyesinde çatışmasızlık için çözüm metni isimli bir taslak Meclis'in bütünü tarafından onaylanmıştır. Soruşturma konusu fotoğraf Türkiye’nin hemen hemen her ilindeki Kürt yurttaşların elinde görebileceğiniz normal bir fotoğraftır. Ayrıca belirtilen fotoğrafın tek başına suç olmadığına ilişkin Yargıtay kararları mevcuttur.

Biz o kongrede HDP bayrağı ve Türk bayrağını salona birlikte ve yan yana sistematik bir şekilde asmıştık. Kongrenin bu nedenle ilk olma özelliği vardır. Bu şekilde kamuoyuna olumlu bir sinyal gönderdiğimiz düşünürken siyasi iktidar kongredeki başka bir objeyi ön plana çıkararak bu durumu bozmak istemektedir.

Bizim o kongrede verdiğimiz esas mesaj barış ve kardeşlik çağrısıdır. Fezlekelerde ve mahkeme tutanaklarında ne yazdığı doğrusu umurumda değil. Eğer bu tutanaklar da gerçek yazmıyorsa bizim görevimiz bu gerçeği yazmaktır. Tarafıma isnat edilen suçu kabul etmiyorum. Siyasi iktidarın böyle bir fezlekeyle partimiz kongresini yargılama çabasını meşru görmüyoruz ve kabul etmiyoruz." 

İddianamede, kongre salonuna asılan fotoğraf ve pankartlarla örgütün cebir şiddet ve tehdit içeren eylemlerinin övüldüğü ve meşru gösterildiği iddiasıyla Yüksekdağ’ın üzerine atılı “Örgüt propagandası” suçunu işlediği ileri sürüldü. 

İddianameleri kabul eden mahkeme, önümüzdeki günlerde hazırlayacağı tensip zaptında duruşma günü belirledikten sonra Yüksekdağ’ın yargılanacağı duruşmanın yapılacağı tarihleri belirleyecek. 

KAYNAK: mezopotamyaajansı.com