Nilay VARDAR / BİA

2007'de Nijeryalı Festus Okey'in gözaltında ölümüne neden olmakla suçlanan polis memurunun Beyoğlu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davanın bugünkü (12 Temmuz) 14. duruşması kimlik belgeleri gelmediği için yine ertelendi.

Davaya müdahil olmak için başvuruda bulunan Mülteci-Der'den avukat Muhsin Kemal, müdahillik gerekçelerini açıkladıkları konuşmaların tutanaklara geçmemesi üzerine avukat Ömer Kavili'nin tutanaklar konusunda mahkemeden ara karar vermesini talep ettiğini söyledi. Kemal, mahkemenin aradan sonra kendilerine haber vermeden duruşmayı ertelediğini söyledi.

Kemal, bu duruma itiraz ettiklerinde ise mahkeme başkanının polis zoruyla kendilerini salondan çıkartmak istediğini söyledi. Müdahil olma dilekçelerini yasal olarak beyan etme hakları olduğunu ancak mahkemenin ertelenerek buna izin verilmediğini belirten Kemal, yaşanan hukuksuzluğun Baro Avukat Hakları Merkezi'nden temsilciler tarafından kayda geçilidiğini söyledi.

Duruşma başlamadana önce bianet'e konuşan, Göçmen Dayanışma Ağı aktivisti Begüm Özden Fırat , üç ay önce Festus Okey'in aileyi temsil eden avaukata ulaştıklarını söyledi.

"Avukatla Nijertyalı bir gazeteci röportaj yapmış. Biz de ona ulaştık. Asıl dersimiz Adalet ve Dışişleri Bakanlığı'na Festus'un kimlik bilgilerine biz bile ulaştık demekti. Ancak aile avukat aracılığıyla bu meseleyi uzatmak istemediğini söyledi. Biz de  aileyi zorlamak istemiyoruz."

Festus Okey'in müdahili olmadığı için avukatı yok; savunmasını savcı yapıyor.

"Mahkemeye hakaretten suç duyurusu"

Davaya müdahil olmak isteyen 115 kişiye suç duyurusunda bulunulduğunu söyleyen Fırat, müdahillikleri kabul etmeyen mahkemenin uluslararası sözleşmelere uymadığını söyledi.

"Bireysel müdahillik için maktülün yakını, akrabası olman gerekiyor. Uluslararası sözleşmelerde bu yakınlık geniş olarak yorumlansa da Türkiye'de buna uyulmuyor. Bunun yanında dernek ve barolar da müdahil edilmiyor. Müdahilliği kabul edip etmemek tamamen mahkemenin inisiyatifinde.

Hakim müdahillere, mahkemeye hakaret ve adaletin işleyişini etkilemeye çalışmaktan suç duyurusunda  bulunuyor. Müdahillik dilekçesinde böyle bir hakaret söz konusu değil, sadece davanın usulden değil esastaki inceleme eksikliğinden geciktiğini ve bunun adalet duygusunu zedelediği söyleniyor. Şu anda insanların ifadeleri toplanıyor. Dava açılıp açılmayacağı belli değil."

"Aynı şeyler bir daha olmasın diye müdahilim"

Davaya müdahil olanlardan Radikal gazetesi yazarı Özgür Mumcu, "Bu tek bir kişinin değil herkesin başına gelebilir;  aynı şeyler yaşanmasın diye müdahil olmak istiyorum" dedi.

Diğer bir müdahil üniversite mezunu Osman Demir, "Davayı başından beri medyadan takip ediyordum. Böyle bir hareket oluşunca müdahil olmak istedim. Burada kalabalık olmak, nicelik önemli" dedi.

"Sonuna kadar davanın takipçisiyiz"

Davayı Kasım 2010'dan beri izleyen GDO adına basın açıklamasını okuyan Meral Candan, , davadaki tıkanmanın usule ilişkin olmadığını, bu tavrın göçmenlere yönelik ayrımcılık ve yok sayma politikasının tazahürlerinden biri olduğu belirtti.

" Festus'un vatandaşlık statüsü olup olmaması önemli değil. Her insan gibi onun da istediği yerde yaşama hakkı vardı.

Tıpkı geçtiğimiz hafta Hollanda'da polis tarafından gözaltına alınıp, hücrede ölen 22 yaşındaki Türkiyeli göçmen Hasan Gürz gibi. "

Candan, Festus Okey'in ölümüne neden olan suçlular cezalandırılana kadar davanın takipçisi olacaklarını söyledi.

Şu ana kadar müdahillik dilekçesi veren 115 kişiye bugün de birçok kişi eklendi.