Fehim Taştekin, Şam yönetimi ile PYD arasındaki Rojava’nın Kamişlo kentindeki gerilimini yazdı.

Taştekin,  “Kürtler de Suriye yönetimi de çatışmanın en fazla Ankara’yı memnun edeceğinin farkında. Elbette Kürtlerin bölgede Amerikan ordusunun çizmelerine yer açmasından Suriye yönetimi rahatsız. ABD’nin o bölgede kalıcı olarak oyun kurucu hale gelmesini önlemek için Suriye yönetimi gerilim taktiklerine başvurabilir.  Ama mantıksal olarak şu aşamada Suriye yönetiminin Kürtlerle savaşı göze alması mantık dışı” ifadelerini kullandı.

Siyasi Haber'in Fehim Taştekin’in Twitter paylaşımlarından derlediği yazısı şöyle:

Çatışma, Rojava’nın polis gücü Asayiş’in kontrol noktasında başladı. Asayiş ile çatışmaya giren rejim yanlısı milis gücü NDF idi.

 İki taraf da çatışmanın çıkmasından dolayı birbirini suçluyor. Kürtlere göre 19 Nisan’da NDF 2 YPG üyesini tutuklayıp Şam’a götürdü.

Kürtlere göre 20 Nisan’da trafik noktasına saldıran NDF 2 Asayiş görevlisini tutuklayıp ikisini öldürdü. Başka 1 saldırıda ise 3 sivil öldü.

Rejim kaynaklarına göre çatışmalar Rojava Asayiş’in devlete bağlı güçleri tutuklaması üzerine çıktı.

Kürtlere göre Asayiş görevlileri ve sivillerin öldürülmesi üzerine devreye giren YPG, rejim yanlısı 18 milisi öldürdü. Çatışmayı bitirmek için görüşmeler başladı. Rejim heyeti görüşmelerin kentin Arap mahallesinde, YPG Kürt mahallesinde olmasını istedi.

Taraflar anlaşamayınca YPG, Elaya cezaevini ele geçirdi ve binadaki 50-67 asker ya da milisi teslim aldı. Bunun üzerine rejim güçleri Elaya hapishanesi ve civarına top atışında bulundu. Kürtlere göre 10 sivil öldü. Kürt kaynaklar 21 Nisan’daki çatışmalarda rejim tarafından ölenlerin sayısını 21, Rojava Asayiş’ten ölenlerin sayısını 5 olarak veriyor.

ÇATIŞMALARDAN KİM NE UMUYOR?

Kürt tarafına göre rejim bölgede karışıklık çıkarıp güç elde etmek istiyor. Yine Kürtlere göre rejim federal sistem ilanından rahatsız oldu, bu yüzden diş gösteriyor. Suriye yönetimine göre gelişmeler fitne. “İki taraf çekilmeli, fitneye izin verilmemeli. Gerekirse ordu müdahale eder” uyarısı yapıldı.

Şam’daki kaynaklara göre ordu çatışma istemiyor. Bu yüzden Kamışlı’ya General Talal Mahluf ile birlikte bir heyet gönderildi. Kürtler ise “Heyet gelmedi, rejim tarafıyla görüşme olmadı” diyor. Devreye girenin Rusipiler (İhtiyarlar heyeti) olduğu söyleniyor.

Özerklikten rahatsız olan bazı Arap aşiretlere ait milisler ile rejim yanlısı Süryanilerin Suttoro'su yer yer YPG ile gerilim yaşıyor.  Daha önce de çatışmalar olmuş ve taraflar görüşerek olayların büyümesini önlemişti. Bu kez biraz fazla uzadı.

Çatışmaların Suriye yönetiminin Cenevre’ye Kürtlerin de katılması gerektiği yönündeki çıkışının ardından gelmesi anlamlı. Ancak Kürtler de rejimle aynı safa düşmek istemiyor. 2012'de çatışma yolunu seçmedikleri gibi. Çatışmaların Kürtlerin Rojava-Kuzey Suriye Federasyonu’nu ilan edip bunu halka anlatmak toplantılar düzenlediği bir döneme denk geldi. Yine çatışmalar Kürtlerle Amerikalılar arasındaki işbirliğinin derinleştiği dönemde oluyor.

Kürtler de Suriye yönetimi de çatışmanın en fazla Ankara’yı memnun edeceğinin farkında. Elbette Kürtlerin bölgede Amerikan ordusunun çizmelerine yer açmasından Suriye yönetimi rahatsız. ABD’nin o bölgede kalıcı olarak oyun kurucu hale gelmesini önlemek için Suriye yönetimi gerilim taktiklerine başvurabilir.  Ama mantıksal olarak şu aşamada Suriye yönetiminin Kürtlerle savaşı göze alması mantık dışı.

İran ve Rusya da şu aşamada Suriye'nin Kürtlerle bir cephe açılmasına sıcak bakmaz. Tabi büyütmeden yani bir cephe savaşına vardırmadan küçük çaplı bir çatışma ile Kürtlere ‘ayar’ verme taktiğini de dışlamıyorum. Elbette mevcut durumda çatışma taktiği ile uyarının Kürtleri tamamen Amerikalılara itecek olma riskini üç taraf da biliyor olmalı Buradaki dengelerin hassasiyetini herkes biliyor. O yüzden temkinli davrandıklarını düşünüyorum. Kürtler Suriye ordusu ile savaşmayı bir seçenek haline getirmediği sürece ne Rusya ne İran ne de Suriye Kürtlerle savaşı tercih etmez.

ABD’nin de mutlaka B ve C planları vardır. ABD şimdilik Kürtler ve Araplardan IŞİD’e karşı savaşacak güç devşirme derdinde.  Üzerine plan inşa edebileceği sağlam 1 koalisyonun ortaya çıkması halinde ABD’nin bu gücü Suriye ordusuna karşı da kullanmak isteyebilir. Ama ABD de henüz bu noktada değil.

Bunlar gelecek senaryosu.

Şunu unutmamak lazım: Kürtlerin inşa ettiği model farklı etnik ve dini grupların ortaklığına dayanıyor. Bu ortaklık saldırıya açıktır. Kürtler bu ortaklığı çatışmaları ve IŞİD gibi örgütleri bu bölgeden uzak tutma becerilerine borçlu.

Suriye ordusu ile savaş, Arap ve Süryani gibi halkları 'rejimle mi yoksa Kürtlerle mi berabersiniz' seçeneğiyle karşı karşıya bırakır. Özetle çatışma seçeneği birliği bozabilir ve Kürtler için tuzaktır.

(Kaynak: Siyasi Haber)