Ahmet SAYMADİ / BİA

 

Bahçelievler katliamcılarının tahliye edilmesi dün Taksim'de yapılan yürüyüş ve basın açıklamasıyla protesto edildi.

 

9 Ekim 1978'de Anakara Bahçelievler'de Türkiye İşçi Partisi üyesi Latif Can, Efraim Ezgin, Hürcan Gürses, Osman Nuri Uzunlar, Serdar Alten, Faruk Ersan ve Salih Gevence'yi öldüren Bünyamin Adanalı ve Ünal Osmanağaoğlu, Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 3. Yargı Paketi olarak bilinen yasal düzenleme doğrultusunda 10 Temmuz günü tahliye edilmişti.

 

Tahliyeleri protesto eden 750 kişilik bir grup Taksim Meydanı'nda buluşup Galatasaray Lisesi önüne kadar yürüdü. Sık sıkı “Faşistler vuruyor, AKP koruyor”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atıldı. Galatasaray Lisesi önünde grup adına açıklamayı Nezih Kazankaya okudu.

 

Kazankaya sözlerine şöyle başladı: "Bahçelievler katliamının sanıklarının tahliyesi Sivas katliamı davasının zamanaşımına uğratılmasının, Bahçelievler katliamında katillerden birisinin, Kemal Türkler cinayetinden zaman aşımı ile kurtarılmasının bir devamıdır. Katillerle dayanışma, katilleri koruma/kollama geleneği, 12 Eylül öncesi Milliyetçi Cephe (MC) iktidarlarını anımsatan bir biçimde MHP ile işbirliği yapan AKP iktidarı tarafından sürdürülüyor. Sivas katliamcılarının zaman aşımından kurtarılmasına 'hayırlı' olsun diyen başbakan, Bahçelievler katliamcılarının hapisten çıkarken 'pişman değilim, görevimi yaptım' demesine zemin hazırlıyor. AKP, katliamcıları serbest bırakarak, yargı yolu ile 'affederek, yeni katliamların çağrıcılığını yapıyor." dedi.

 

Kazankaya şöyle devam etti: "Bu gelişmeler münferit değildir. Kürt siyasetçiler, halkın oylarıyla seçilen milletvekilleri, belediye başkanları, sendikacılar, gazeteciler, öğrenciler, kitle örgütü yöneticileri ve üyeleri haklarını savundukları için hapishanelerde tutulurken, Diyarbakır'da demokratik haklarını kullanmak isteyenlere cop, gaz bombası, kurşun reva görülürken, katliamcıların peş peşe salıverilmesi bu ülkede Kürtlere, sosyalistlere, halka karşı işlenen suçların cezasız kalacağının iktidar tarafından açıkça ilan edilmesidir. Roboski katliamının sorumlularından hesap sorulacağına dair tek bir adım atılmamıştır. Hrant'ın katillerinin, Zirve Yayınevi katliamı katillerinin ne zaman, ne tür bir hukuki düzenleme ile bırakılacakları belirsizdir"

 

Kazankaya sözlerini şöyle bitirdi: "Katillerin serbest bırakılmasına karşı çıkışlar her geçen gün daha da artıyor. Bu tepkileri çoğaltmak, ulusal ve uluslararası düzeyde çaba göstermek gerekiyor. Katliamcıların aklanması yeni katliamlara davetiye çıkarmaktır. Faşizme karşı mücadeleyi hep birlikte büyütelim."

 

Açıklamaya; EHP, EDP, Halkevleri, HDK İstanbul, ÖDP İstanbul İl Örgütü, TKP, Türkiye İşçi Partili ve Genç Öncülü Arkadaşları, 68'liler Vakfı, 78'liler Girişimi, Barış İçin Sanat, Çağdaş Avukatlar Grubu, Gençlik Muhalefeti, İHD, İstanbul Tabip Odası, Tükoder, Öğrenci Kolektifleri destek verdi.

 

Açıklama; "Faşizme karşı omuz omuza", "Katiller sokakta adalet istiyoruz", "Katil devlet hesap verecek" sloganlarıyla sona erdi. (Fotoğraf: Can Memiş)