Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Suriye'de iç savaşın başlangıcından bu güne yaşananlar konusunda yaptığı değerlendirmede ülkenin yeniden inşası için gerekli insan kaynağının olduğunu söyledi ve "Ülkemizin yeniden inşası konusunda Rusya, Çin ve İran öncelikli olacak" ifadelerini kullandı.

Beşar Esad, bir yılın ardından yabancı basına verdiği ilk röportajda, ülkesinin içerisine çekildiği çatışma ortamında Batı ülkelerinin rolü, Bağdadi'nin öldürülmesi ve Türkiye'nin 'Barış Pınarı Harekatı' gibi konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yabancı basına verdiği son röportajı Haziran 2018 tarihinde gerçekleşen Beşar Esad, Batı medyasına konuşmayı tamamen bıraktığını söylese de, son yıllarda Suriye'deki gelişmelerle ilgili batı kamuoyundaki algının değişmeye başladığını hissettiğini vurguladı.

RT'den Afshin Rattansi'ye konuşan Esad, batı toplumuyla ilgili olarak "Suriye'de, Yemen'de, Ortadoğu'da kendi yetkililerinin çok sayıda yalan söylediklrini biliyordu. Ortada bir yalan olduğunu biliyorlar, ancak doğrunun ne olduğunu bilmiyorlardı. Bu yüzden, o doğrulardan bahsetmenin vaktinin geldiğini düşünüyorum" ifadelerini kullandı. 

Suriye'de 2011 yılında başlayan savaşın nedenlerine ilişkin konuşan Suriye devlet başkanı, çoğunlukla iç meselelerden oluşan konuların batı tarafından kışkırtıldığını söyledi ve hükümet karşıtı eylemlerin ilk olarak Katar parasıyla desteklendiğini açıkladı:

"Problem, Katar'dan Suriye'ye gönderilen paralarla başladı. Çok basitti. Olayların başlangıcında haftalık 50 dolar ödediler, daha sonra bu para haftalık 100 dolara çıktı ve eylemciler çalışmadan yaşayabilecekleri bir seviyeye ulaştılar. Böylelikle eylemlere katılım daha da kolaylaştı."

Hükümet karşıtı gösteriler batı medyası tarafından 'barışçıl eylemler' olarak tanımlansa da, gösterileri batı destekli Arap Baharı'nın bir uzantısı olarak gören Esad, eylemlerde tansiyonun en başından itibaren yükseltildiğini ve bir yıl içerisinde eylemlerin bir iç savaşa dönüştüğünü vurguladı.

KİMYASAL SALDIRI İDDİASI

İç savaşın ilk döneminden itibaren çeşitli kereler ortaya atılan ve çoğunlukla kurgu olduğu kanıtlanan kimyasal saldırı iddialarına ilişkin de konuşan Esad, kimyasal saldırı iddialarının en bilinenlerinden olan Guta olayı ile ilgili yaptığı açıklamada ise "Komik olan şey ise saldırı iddiasının Suriye'ye denetleme göreviyle ilk gelen uluslararası heyetle aynı tarihe denk gelmesiydi ve saldırının gerçekleştiği iddia edilen yer de heyetin ulaştığı Şam'dan birkaç kilometre uzaklıkta bulunmasıydı" dedi. 

Esad ayrıca, kimyasal saldırı iddialarını 'Suriye'ye saldırma bahanesi olan bir anlatı' ifadeleriyle nitelendirerek şunları söyledi: 

"Mantıksal olarak, gerçekten kimyasal silah kullanmış olsak bile bunu o gün yapmazdık, bu birincisi. İkinci olarak ise, saldırı iddiasının ardından yüzlerce sivilin öldüğünü söylediler. Eğer yerleşim birimlerinin birbirine çok yakın olduğu öyle bir bölgede kimyasal silah kullanırsanız yüzlerce değil, onbinlerce insan ölürdü, orası kalabalık bir bölge.

Öte yandan, böyle bir saldırının gerçekleştiği konusunda herhangi bir somut kanıt sunmadılar ve söz konusu iddiaları yalanlayan da çok sayıda rapor hazırlandı. Bu yüzden, bunlar yalnızca iddialar. Suriye ordusu, silahlarınızı uluslararası komiteye teslim etmeden önce asla ve asla kimyasal silah kullanmadı."

SURİYE'DEKİ SAVAŞ 3. DÜNYA SAVAŞI'NIN CANLANDIRMASIDIR

Suriye'deki cihatçı terör yapılanmalarının yükselişiyle ilgili olarak da konuşan Esad, radikal islamcı örgütlerin gelişiminde ABD'nin rolüne dikkat çekti ve "ABD, terörü Suriye'ye karşı kullanmaya çalıştı" dedi:

"ABD Afganistan'ı işgal etti, hiçbir şey kazanamadı. Irak'ı da işgal etti, yine hiçbir şey kazanamadı ve diğer başka ülkeleri de farklı yollarla işgal etmeye başladılar. ABD'nin şimdiki problemi ise kendileri açısından bir varlık savaşı veriyor oluşudur. Çünkü hegemonyasını yitiriyor. 

El Kaide, ABD'nin Suriye, Surya ve İran'a karşı kullandığı bir vekil. Onları kullanmalarının nedeni bu. Öte yandan IŞİD, Irak ile Suriye'de aynı anda ve ABD yapımı silahlarla birden bire nasıl ortaya çıktı? Suriye'den Türkiye'ye milyonlarca baril petrolü nasıl kaçırdılar? Çünkü Amerika onları Suriye Ordusu'na karşı kullanmak istedi. 

ABD ile dünyanın geri kalanı arasında bir savaş yaşandığını unutmayın. Şimdi ise tektonik değişim ve depremlerden bahsediyoruz. 

Ayrıca Rusya, Çin, Hindistan gibi yükselen güçler var. ABD, kendisiyle birlikte dünyaya liderlik edecek hiçbir gücü kabul etmez, söz konusu İngiltere veya Fransa gibi ülkeler olsa dahi. Suriye'deki savaş, 3. dünya savaşının vekiller eliyle yürütülen bir canlandırmasıdır."

ABD'NİN TARİHSEL ROLÜ İŞGAL VE YAĞMA

Suriye savaşının en önemli başlıklardan bir diğeri olan petrol ile ilgili konuşan Esad, IŞİD'in Suriye'den petrol kaçırırken iki ortağı bulunduğunu ve bu ortakların ise Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD olduğunu vurguladı: 

"IŞİD, Suriye'de petrol kaçakçılığına başladığı günden itibaren iki ortağı vardı: Erdoğan ve zümresi ile CIA ve diğerlerinden meydana gelen ABD. Kürtler bile Suriye petrolünü yağmalamaya başladığında ortakları ABD oldu. Bu yüzden Trump doğru söylüyor, olay para ve petrolle ilgili. ABD her zaman ülkeleri çeşitli yollarla yağmalamaya çalışıyor ve bunu yalnızca petrol değil, parasal kaynakları eliyle de yapıyor. ABD, politik haklar da dahil olmak üzere ülkelerin bütün haklarını yağmalıyor. Bu tutum, ABD'nin 2. Dünya Savaşı'ndan sonraki tarihsel rolünü gösteriyor."

DÜŞMAN TÜRKİYE HALKI DEĞİL, ERDOĞAN

Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine yönelik başlattığı 'Barış Pınarı Harekatı'nı da değerlendiren Suriye devlet başkanı, Türkiye'nin operasyonunu 'egemenlik ihlali' olarak değerlendirdi ve şunları söyledi: 

"Türkiye halkı bizim dostumuz ve komşumuz ve ortak bir tarihe sahibiz, onları düşman olarak göremeyiz. Düşman Erdoğan ve çevresi. Bu yüzden, Türkiye ve Suriye'deki terör gruplarına karşı olmak Erdoğan'ın Suriye'yi açıkça ve resmen işgal etmiş olmasına ilişkin bakış açımızı değiştirmez."

Esad ayrıca, Erdoğan'la görüşme gibi bir planının olmadığını söyledi ve "Ülkenizi işgal eden birinin görüşmek için tercih edilecek kişi olduğunu düşünmüyorum" ifadelerini kullandı.

Kürt grupları Suriye Ordusu'na katılmaya çağıran Esad ayrıca, hükümetin Kürtlerin çoğunluğuyla iyi ilişkilere sahip olduğunu ancak YPG'nin ABD'den para ve silah yardımı almasına dikkat çekti ve ABD ile YPG'nin ortaklaşa bir şekilde Suriye petrolünü kaçırdığını vurguladı.

Öte yandan Esad, Demokratik Suriye Güçleri'nden (DSG) bazı yetkililerin orduya katılma çağrısına onay verdiğini söyledi.

NE ZAMAN ÜSTÜNLÜĞÜ ELDE ETSEK İSRAİL SALDIRDI

Öte yandan Esad, İsrail'in de bölgedeki rolünü değerlendirdi ve İsrail'in doğrudan teröristleri desteklediğini söyledi ve "Suriye Ordusu El Nusra teröristlerine karşı ne zaman üstünlüğe geçse, İsrail bombardımanı başladı. Aynı şekilde, Suriye'nin herhangi bir yerinde üstünlüğe geçtiğimiz her zaman İsrail saldırısı yaşandı" ifadelerini kullandı. 

Esad ayrıca, Suriye'deki terörist gruplarla İsrail arasında koordinasyon bulunduğunu açıkladı. 

İran ile İngiltere arasında yaşanna tanker krizine de değinen Esad, İngiltere'nin İran tankerine el koymasının 'korsanlık' olduğunu söyledi. 

Esad ayrıca, İngiltere'nin Suriye'deki insanları etkileyerek onları hükümet karşıtı bir pozisyona çekmeye çalıştığını söyledi. 

'ABD, BAĞDADİ ÜZERİNDENKENDİSİNİ AKLAMAYA ÇALIŞIYOR'

IŞİD lideri Bağdadi'nin ölümü konusunda şüphelerini dile getiren Esad, Bağdadi'nin 'rolünü oynamak üzere ABD tarafından hazırlandığını' vurguladı: 

"Bağdadi, rolünü oynamak üzere ABD tarafından hazırlandı ve biz onun öldürüldüğüne inanmıyoruz. Belki gerçekten öldürülmüştür ancak asıl konu, ABD'nin bu ölüm üzerinden son yıllarda teröre verdiği desteği gölgeleyip kendisini aklama çabasıdır. Saddam Hüseyin yakalandığında onu gösterdiler, idam edilme görüntülerini yayınladılar. Çocukları öldürüldüğünde de görüntülerini yayınladılar. Aynı şey Kaddafi için de geçerli. Ayrıca, Bin Ladin'in cesedini neden göstermediler, Bağdadi'nin cesedini neden göstermiyorlar? Bu, ABD'nin teröre karşı olduğunu gösteren bir yalan hikayedir. 

Belki öldürülmüştür çünkü Bağdadi şahıs olarak zamanını doldurdu ve artık yeni birine ihtiyaçları var. Hatta belki de, IŞİD'in ismini tamamen değiştirim IŞİD'i Suriye hükümetine karşı kullanacak yeni bir formata büründürmeye çalışıyorlar."

İdlib'de yaşanan son gelişmeleri değerlendiren Esad, bölgenin özgürleştirilmesinin çok uzun sürmeyeceğini ancak şu anda bölgedeki sivillerin ayrılmaları için zaman verdiklerini söyledi. "Bizim eğilimimiz sivilleri korumak için teröristleri öldürmek yönünde, masum insanları teröristlerin insafına bırakma yönünde değil" ifadelerini kullandı. 

SURİYE'NİN YENİDEN İNŞASI NASIL OLACAK?

Suriye'de Esad yönetiminin devrilmeyeceği gerçeğinin uluslararası kamuoyu tarafından da kabul edilmeye başlandığı bu günlerde Esad, yaşanan uzun süreli savaşın ardından Suriye'nin yeniden inşası konusunda yeterli insan kaynağına sahip olduklarını açıkladı. 

"Ülkemizi yeniden inşa etmek konusunda yeterli insan kaynağımız bulunuyor. Ayrıca, yaptırımlar konusunda da endişelenmiyorum ve Çin, Rusya ve İran gibi dost ülkeler bu yeniden inşa sürecinde kesinlikle önceliğe sahip olacaklar. 

Esad ayrıca, Suriye'nin karşısında duran hiçbir ülkenin yeniden inşa sürecinde yer alamayacağını da vurguladı.