Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Fransa'ya ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a yönelik sert eleştirilerinin ardından İstanbul'un Fatih ilçesinde bulunan Pierre Loti tepesinin isminin değiştirilmesi tekrar gündeme getirildi.

Türkiye gazetesinde yer alan habere göre, Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi Başkanı Mahmut Bıyıklı, "Fransa bütün değerlerimize yönelik topyekûn bir saldırı başlatmış durumda. Sayın Cumhurbaşkanımızın tüketim ürünlerine boykot çağrısı çok anlamlıdır. Bu vesileyle kültürel bir karşı duruş içine girmek gayet yerinde bir tavır olur. Özellikle uzun yıllardır tartışılan Aziz İstanbul’a ruhunu kazandıran Eyüp Sultan Hazretlerinin hemen yanı başındaki tepeye verilen Pierre Loti adı, hiç vakit kaybetmeden değiştirilmelidir" görüşünü savundu.

Bıyıklı sözlerinin devamında da şunları kaydetti:

"Onun yerine hemen orada ebedi istirahatgâhında yatmakta olan bu memleketimizin kültürüne tarihine edebiyatına hâsılı bu milleti millet yapan bütün değerlere dost olan değerli Edebiyatçı Yazar Ahmet Kabaklı’nın ismi verilmelidir. Beldeyi Tayyibe’nin hâkim tepesine oryantalist bir Fransız’ın ismi değil millî yerli bir münevverin adı daha çok yakışır. Belediye Meclisi çekinmeden tarihî adımı atmalı ve vakit kaybetmeden tabelayı asmalıdır."

'BUNLAR ASLINDA EMPERYALİZMİN SİMGELERİ'

Bu talebe Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği (TDED) Genel Başkanı Ekrem Erdem’den de destek geldi. Erdem "Bunlar aslında emperyalizmin simgeleri. Bu oryantalistlerin çoğu Batı’nın casusları. Batı’nın değerlerini bize empoze eden, kendi değerlerimizi, kendi insanlarımızın gözünde değersizleştiren insanlar. Bu şekildeki birtakım insanların isminin, böyle gözde yerlere nakşedilmesi, kafalarımızın da karışmasına vesile oluyor. Yeni nesil onları rol model olarak alıyor. Orası ile örtüşecek o kadar isim var ki; Eyüpsultan ile özdeş olan isimler o tepeye konulabilir. Bence bu, hayırlı bir hizmet olur” dedi. Ekrem Erdem, Macron’un haddini aştığını belirterek “İslam’ı deforme etmeye çalışacaklar. Böyle bir şey kabul edilemez. İslam dünyasının ayağa kalkması lazım. Macron ve onun gibilere haddini bildirmeliyiz” diye konuştu.

PİERRE LOTİ KİMDİR?

Asıl adı Louis Marie Julien Viaud idi. 1850 yılında Fransa'nın Rochefort kentinde Protestan bir ailenin en küçüğü olarak doğdu. 17 yaşında Fransız Deniz Kuvvetleri'ne girdi. Denizcilikte albaylığa kadar yükseldi. Ama edebiyatçı kimliğiyle tanındı. Eserlerinden İslam coğrafyasından oryantalist kesintiler sundu. İlki 1976 yılında Abdülhamid Han'ın cülus töreninde olmak üzere yedi defa İstanbul'a geldi. Kanlıca, Beykoz, Kandilli'de kaldı. Tophane rıhtımındaki kahvehanelerde nargile içmenin keyfini eserlerinde aktardı. Balkan Savaşlarında Türkleri savundu. Trablusgarp'ın işgalinde İtalya'yı eleştirdi. "Can Çekişen Türkiye" isimli kitabında Türkleri destekledi. Bu yüzden iltifat gördü ve İstanbul'a davet edildi. 1913 yılı Ağustos ayında Galata'da karşılandı.

Loti, Türkiye'nin milli mücadele yıllarında Yunanistan'a karşı Ankara hükümetini destekledi. 1920'de TBMM tarafından kendisine fahri hemşehrilik verildi.

Kimilerine göre büyük bir Türk dostuydu. Kimilerine göre ise Osmanlı'nın içerisine sokulmuş bir ajan. Ajan diyenler Pierre Loti'nin hatıra defterlerinde yer aldığı belirtilen, "Cenevre'deki Türkiye konsolosluğu aracılığıyla Fransız hükümetiyle Türkiye arasında büyük gizli dolaplar çeviriyorum"(26 Mayıs 1915), 'Elisee'yle İstanbul arasında büyük entrikalar düzenliyorum' (1 Haziran 1915) gibi ifadelerini kaynak gösteriyor.

1879’da ilk romanı olan ve o dönemin Osmanlı Türkiye’sinden kesitler veren Aziyade’nin yayımlanmasının ardından, 1886’da İzlanda Balıkçısı’nı yayımladı. Kendini edebiyat çevresine kabul ettiren Pierre Loti, daha sonraki yıllarda her yıl bir kitap yayımladı. Loti’nin kitapları geniş kitlelerce okundu.

İzlenimci bir yazar olan Pierre Loti, eserlerinde yalın bir dil kullandı. Edebiyattaki bu izlenimciliği kişiliğini de derinden etkiledi. Derin bir umutsuzluğu dile getiren yapıtlarında aşkın yanı sıra ölüm duygusu da geniş yer alıyordu. Bütün bu umutsuzlukla, içinde duyduğu insanlığa karşı şefkat ve acıma duygusunu yapıtlarına yansıttı.

İstanbul’da bulunduğu yıllarda Eyüp’te yaşayan Pierre Loti, meraklı bir gezgindi. Kalemi güçlü bir edebiyatçı, fırçası kıvrak bir ressam, gönlü dostlarına açık bir hümanist olarak betimlendi. Onun tüm bu yönlerini ortaya çıkaran ve bugüne ulaşmayı başaran 600 deseni var.