12 Eylül döneminde idam edilen Erdal Eren'in ağabeyinin de arasında bulunduğu 6 kişi daha, Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya hakkında açılan davaya müdahil olma talebiyle Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne dilekçe verdi.

 

Evren ve Şahinkaya hakkında açılan ve ilk duruşması 4 Nisan 2012'de özel yetkili Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek davaya müdahillik talepleri sürüyor.

 

12 Eylül döneminde idam edilen Erdal Eren'in ağabeyi Erkan Uğur Eren, 29 Ocak 1983'te İzmit'te idam edilen Ramazan Yukarıgöz'ün kardeşi Yılmaz Yukarıgöz, 13 Mart 1982'de İzmir'de idam edilen Necati Vardar'ın kardeşi Serdar Vardar, 20 Ağustos 1981'de Adana'da idam edilen Mustafa Özenç'in kardeşi Fatih Özenç ile darbe sonrasında "işkence" sonucu öldürüldükleri bildirilen Zeynel Abidin Ceylan'ın kardeşi Endercan Ceylan ve Behçet Dinlerer'in kardeşi Selami Dinlerer, avukatları İlyas Danyeli aracılığıyla davaya katılma talebinde bulundu.

 

Müdahillik dilekçelerinde Erdal Eren, Ramazan Yukarıgöz, Necati Vardar ve Mustafa Özenç'in "bağımsız ve tarafsız mahkemede, adil şekilde yargılanmadığı" kaydedilerek, "Askeri cunta yönetiminin en önemli hukuk dışı organlarından biri olan cunta mahkemeleri, taraflı olarak ve intikam duygusuyla, adeta harp divanı gibi davranarak kararlar vermişler, sanıkların dahil olduğu cunta yönetiminden aldıkları talimatları uygulamışlardır" denildi.

 

Eren, Yukarıgöz, Vardar ve Özenç'in; "Evren ve Şahinkaya'nın verdiği 'Asmayıp da besleyecek miyiz' talimatı neticesinde idam edildiklerine" yer verilen dilekçelerde, "Bağımsız ve tarafsız bir mahkemede, adil bir şekilde yargılanmadan, sırf intikam olsun diye bir insanın ölüm kararını onaylamak, onu öldürün emri vermektir. Sanıklar (Eren, Yukarıgöz, Vardar ve Özenç'i) öldürün emrini bizzat imzalamışlardır" ifadeleri kullanıldı.

 

Dinlerer ve Ceylan'ın kardeşlerinin dilekçelerinde ise 12 Eylül dönemindeki işkencelere ilişkin suç duyurularının görmezden gelindiği veya soruşturma ve doktor raporlarıyla işkencecilerin aklandığı anlatıldı.

 

"Bazı emniyet görevlilerinin, bu dönemde yeni işkence tekniklerini öğrenmeleri için ABD'ye gönderildiği, işkence aletlerinin devlet bütçesinden temin edildiği" kaydedilen dilekçelerde, "Evren ve Şahinkaya'nın, bu insanlık suçunu önlemek şöyle dursun, bizzat teşvik ettikleri" ifade edildi.