Oyuncu Erdal Beşikçioğlu, "Sanatçının bir ideolojisi olabilir ama hiçbir ideolojiye ait olmamalı. Belki geçmişte sanatçılar bir ideolojiye ait hissediyorlardı kendilerini ama artık 21'nci yüzyıldayız. Her dönem fikrimi cesurca söylerim" ifadesini kullandı. 

Dolar yükseldiğinde bankadaki parasını TL’de tutmaya devam ettğini söyleyen Beşikçioğlu, “Ülkemizin hep daha iyi olmasını isterim. Hepimiz aynı gemideyiz, önce bunu fark edelim. Rotamızı nereye çevireceğimize birlikte karar vereceğiz. Dolar yükseldiğinde bankadaki paramı TL’de tutmaya devam ettim. Dolara çevirmeyi hiç düşünmedim bile" dedi.

Tuba Kalkıç'ın sorularını yanıtlayan Erdal Beşikçioğlu'nun Sabah'ta yer alan açıklamalarının bir bölümü şöyle: 

BİRLİK DUYGUMUZU KAYBETMEYELİM

Siz böyle diyorsunuz ama dolar yükseliyor diye sevinen bir kesim de var. 'Aynı gemide değiliz' diyorlar ne yazık ki... 

Dolar yükseldiği dönemde benim bankada Türk Lirası param vardı ve ben paramı Türk Lirası'nda tutmaya devam ettim. Dolara çevirmedim, çevirmeyi bile düşünmedim. Ülkemizin daha iyi olmasını isterim her zaman. 'Aynı gemidedeğiliz' de ne demek? Hepimiz aynı gemideyiz, önce bunu fark edelim. Aynıgemideyiz, rotamızı nereye çevireceğimize de birlikte karar vereceğiz.

Birlik duygumuzu kaybetmemiz gerekiyor. Yöneticilere oy vermiş olun ya da olmayın;Türkiye'nin çıkarlarını düşünmek ve korumak zorundayız. Başka Türkiye yok. Başka gidecek yerimiz de yok. Biz bu toprakların üzerinde birlikte yaşıyoruz veyaşamaya da devam edeceğiz. Toplumsal birlikteliğimizi sanatla, sporla ve diyalog kanallarını açık tutarak daha da iyi bir noktaya getirebileceğimize inanıyorum. Bir sanatçı olarak da bunun için ne gerekirse yaparım.

HER DÖNEM FİKRİMİ CESURCA SÖYLERİM

'Behzat Ç.' dizisinde devlet içindeki illegal yapılanmayla mücadele eden bir polisi canlandırdınız. 'Reaksiyon' dizisinde de ise derin devleti temsil eden bir karakteri oynadınız... 

'Behzat Ç.'de iyi bir polisi oynadım. 'Reaksiyon'da ise eski Türkiye'nin derin devletini temsil eden 'Dayı' rolündeydim. Seyirci bu karakteri de kötü olmasınarağmen sevdi. Sanatçı her rolü oynamalı. Toplumsal alana dair sözü varsa söylemeli. Toplumun yaşam kalitesini artırmak için sisteme yönelik eleştirileri varsa yapmalı. Sanatçının bir ideolojisi olabilir ama hiçbir ideolojiye ait olmamalı.Belki geçmişte sanatçılar bir ideolojiye ait hissediyorlardı kendilerini ama artık 21'nci yüzyıldayız. Her dönem fikrimi cesurca söylerim. Doğruyu, kendi ahlakınıza göre söylemelisiniz.

TV'de oyunculuğun geliştirilmesi diye bir şey yok. 

Dizi setlerindeki olumsuz koşullar oyuncuların da performansını etkilemiyor mu sizce? 

Dizilerde oyuncuların performansı diye bir şey yok. Yönetmenin performansı vardır. O kadar kısa zamanda siz hiçbir şey yapamazsınız ekranda. Kendinizitekrar eder durusunuz. Televizyonda oyunculuğun geliştirilmesi diye bir şey söz konusu değildir. Ancak kotarırsınız işi, ötesine geçemezsiniz. Bu yüzden de dizi sektöründe güzel kızlar, yakışıklı erkekler olsun, çabuk ezber yapsın diyerek oyuncu seçiyorlar. İşi en kısa sürede çekmekle ilgileniyorlar.