Düzce Cezaevi'nde yakın zamanda tahliye olan Rıdvan Ünal, cezaevinde yaşadığı ve tanık olduğu hak ihlallerine ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Hapishane Komisyonu avukatlarıyla birlikte basın toplantısı düzenledi. “Düzce T Tipi Hapishanesinde hak ihlalleri devam ediyor” yazılı pankartın asıldığı açıklamaya, İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri de destek verdi.

İHLALLER İŞKENCEYE DÖNÜŞTÜ 

Düzce Cezaevi’nde 6 yıl kaldığını ve bu süre içerisinde yaşamadıkları hak ihlalinin kalmadığını ifade eden Ünal, bu durumun 15 Temmuz’dan sonra daha da arttığını söyledi. Özellikle Eylül 2018’den sonra yaşanan durumun fiziksel şiddete ve işkenceye dönüştüğünü belirten Ünal, “İşkence darbeleri aldığımız raporlarda mevcuttur. Bunlar olurken başta cezaevi müdürü olmak üzere bütün gardiyanlar ölüm tehditlerinde bulunuyordu. ‘Türkün gücünü göreceksiniz. Burası dağlarınız değil’ diyerek küfür ve hakaretler ediliyordu. Bütün bunlar cezaevi kayıtlarında mevcuttur” dedi.

ÖNCE MAHKEME SONRA CEZAEVİ

Cezaevi yönetiminin bütün haklarını ellerinden aldığını aktaran Ünal, “Hiç bir gazete verilmiyordu. Hatta cezaevindeki arkadaşlarımızın yazdığı kitaplar dahi verilmiyordu. Kürtçe kitaplar hiç bir şekilde içeri sokulmuyordu. Kürtçe konuştuğumuzda ise soruşturmalar açılıyordu. Yine Kürtçe yazılı olarak bize gönderilen 1 sayfalık mektup için 400 liraya çeviri parası isteniyordu. Adalet Bakanlığı’na yazdığımız mektuplar bile ‘propaganda yapıldı’ denilerek geri ceza veriliyordu. Kalemi ve defteri zaten bir suç aleti olarak görüyorlardı. Bizi bu şekilde yıldırmaya çalışıyorlardı. Ben 2018 yılında tahliye edilmem gerekirken, çeşitli gerekçelerle infazım yakıldı. Özellikle infaz yasasıyla birlikte şartlı tahliyelerin önü kesildi. Yani mahkemeden size ceza veriliyor, o bitince bu sefer cezaevi size ceza veriyor. Bu şekilde çok sayıda kişinin infazı yakılıyor. Halen 4 arkadaşımız cezası bitmesine rağmen çeşitli gerekçelerle tahliye edilmiyor” diye konuştu.  

3 HİLAL YÜZÜK 

ÖHD üyesi Ahmet Baran Çelik, Düzce Cezaevi yönetimi ve personelinin tutuklulara yönelik düşmanca bir tavır içerisinde olduğunu ifade etti. Çelik, siyasi tutukluların farklı uygulamalarla karşı karşıya kaldığını belirterek, tutukluların verdiği bilgilere göre gardiyanların yaklaşımlarına ilişkin şu aktarımlarda bulundu: 

“* Koğuşlara girilirken veya bir şekilde temas edilirken selam verilmez. Bir kaç defa muhtemelen bu özel durumu bilmeyen gardiyanlar selam verdikleri için hemen diğer gardiyanlar tarafından uyarılmışlardır ve bir daha bu gardiyanlar da selam vermemişlerdir. Hatta daha sonra bu durum sorulduğunda size selam vermek yasakmış diye itiraf da edilmiştir bu kişilerce.

* Gardiyanların birçoğunda 3 hilal desenli yüzük olmakta ve sürekli olarak mahpuslara bu yüzükler gösterilmektedir.

* Yine bu 3 hilal yüzüklü bir gardiyan yemek sonrası karavanaları alırken bilinçli olarak tekmeleyerek götürmekte ve gürültü çıkarmaktadır. Başka türlü alıp götürdüğüne şahit olunmamıştır. Bu şahıs 2018 yılında mahpuslara işkence eden şahıslardandır ayrıca. O gün mahpusları tekmelerken ‘Bundan sonra merhamet yok. Göreceksiniz gününüzü’ deyip duruyordu. Bu şahıs mahpusları sürekli provoke etmeye çalışmaktadır.

* Mahpuslara bir evrak getirileceği zaman evrak gösterilmeden imza alınmaya çalışılıyor. Önce evrakı görmek istenildiğinde evrak verilmeden geri gönderiliyor.

* Arama yapıldığında gardiyanlarca eşyalara bilerek zarar verilmekte.”

DİSİPLİN CEZALARI 

Tutuklulara çeşitli bahanelerle disiplin cezalarının verildiğini söyleyen Çelik, “Verilen bu disiplin cezalarının birçoğu hücre cezası olup, bu cezalar bilinçli olarak ve ayrıca cezaların çektirilmesi talep edilmesine rağmen çektirilmemektedir. Bu bilinçli olarak ve art niyetli yapılmaktadır. Çünkü infazı tamamlanma aşamasına gelecek mahpusların bu cezaların henüz çektirilmemiş olmasından ötürü tahliye veya şartlı tahliye imkanları verilmemektedir. Şu anda 2018 yılında verilen hücre cezaları halen çektirilmemiştir. Bu süre zarfında başkaca da birçok disiplin soruşturmaları yapılmış olup, verilen yeni cezalar eski hücre cezaları henüz çektirilmediği için daha ağır olan cezalarla sonuçlanmıştır” diye belirtti. 

HÜCRE CEZALARI 

Çelik, açlık grevine ilişkin Adalet Bakanlığı’na, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatları ve ailesiyle görüştürülmesi talebiyle Adalet Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’na verdiği dilekçeler gerekçesiyle tüm tutuklulara her iki dilekçe için ayrı ayrı 11’er gün hücre cezası verildiğini aktardı. Çelik, saz çalarak Kürtçe şarkı söyledikleri gerekçesiyle tutukluların “Burası Türkiye, burada Türkçe konuşacaksınız” şeklinde hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek, “Ayrıca Kürtçe şarkı söylendiği için yine herkese 11’er gün hücre cezası verilmiştir. Açık bir şekilde Kürt dili sansüre uğratılıp bu hapishane için yasaklı bir dil haline getirilmiştir” dedi.

Kaynak: MA