Diyarbakır'da "Kürt meselesinin demokratik çözümü için sözümüz var" adlı çalıştayda buluşan 714 sivil toplum örgütü, çalıştayın sonuç bildirgesini açıkladı.

Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti önünde bir araya gelen ve 714 sivil toplum örgütünün altında imzası olan sonuç bildirgesi Güneydoğu Sanayici ve İş Adamları Derneği (GÜNSİAD) Başkanı Şahismail Bedirhanoğlu tarafından okundu.

"Demokratik zemin daralıyor, görüşme ve müzakere yöntemi dışlanıyor, çatışmalı süreç derinleştiriliyor" başlıklı sonuç bildirgesinde, dün yürütülen tartışmalarda açığa çıkan düşünceler ve söz konusu tartışmalarda varılan sonuçlara dikkat çekildi.

‘KCK TUTUKLULARI SERBEST BIRAKILSIN’

Sivil toplum örgütü temsilcileri ve belediye başkanlarının da aralarında bulunduğu "KCK" adı altındaki operasyonlara dikkat çeken Bedirhanoğlu, "Kürt meselesinde demokratik-barışçıl çözümden yana çalışma yapan, fikir üreten başta DTK, BDP ve sivil toplum örgütleri olmak üzere demokratik siyaset yapan kurumlara yönelik gözaltı ve tutuklamalar, ciddi tehdit oluşturmakta, bu kurumlar faaliyet yürütemez duruma getirilmek istenmektedir. Bu da demokratik zemini ortadan kaldırmakta, düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğünü sınırlandırmaktadır" dedi.

Bedirhanoğlu, şöyle devam etti: "Bu duruma neden olan temel husus devletin, hukuk dışı ve anti demokratik uygulamalarıdır. Devlet askeri ve siyasi operasyonlara son vermeli ve demokratik zeminin güçlendirilmesine katkı sunan bir tarzı esas alarak yeni bir süreç başlatmalıdır. Bunun için de ilk adım olarak KCK adı altında başlatılan siyasal tasfiye operasyonlarına son vermeli ve bu süreçte tutuklananların serbest bırakılması için gerekli yasal çalışmaları başlatmalıdır."

‘MÜZAKERELER DEVAM ETMELİ'

"KCK" tutuklularının serbest bırakılması için atılacak adımın görüşme ve müzakere sürecinin daha sağlıklı bir zeminde yeniden başlanmasını da güçlendireceğini ve daha elverişli bir iklimin oluşmasını sağlayacağını ifade eden Bedirhanoğlu, şöyle dedi: "Devlet, İmralı'da ve Oslo görüşmeleri adı altında başlatmış olduğu görüşme ve müzakerelere kesildiği yerden yeniden devam etmelidir. Bunun için de vakit yitirilmeksizin Sayın Öcalan üzerindeki tecrit ve izolasyona son verilmeli; bütün süreçlerde etkin rol alabilmesi için gerekli koşullar oluşturulmalıdır."

ATEŞKES SAĞLANMALI


Sorunun görüşme ve müzakere yöntemiyle çözümüne paralel, eşzamanlı olarak çift taraflı ateşkes ortamının oluşması için tarafların etkin bir çaba içine girmesini beklediklerini dile getiren Bedirhanoğlu, "Bölge sivil toplum örgütleri olarak bu karanlık ve umudun azaldığı dönemde bile 'söyleyecek sözümüz var' diyerek bir araya geldik. Ayrıca bir gün süresince yaptığımız çalışma sonunda sözümüzün yanı sıra yapmamız gerekenlerin de olduğunu düşünerek uzun erimli bir eylem planı üzerinde de hemfikir olduk. Çıkaracağımız takvim doğrultusunda bu çalışmalarımızı da kamuoyuyla paylaşacağız. Önemli bir dönemde yapacağımız bu çalışmalara basın kuruluşları başta olmak üzere akıl, vicdan ve sorumluluk sahibi olan herkesi ve her kesimi katkı sunmaya davet ediyoruz" şeklinde konuştu.

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bedirhanoğlu, önümüzdeki günlerde yapacakları görüşmelere ilişkin basına bilgi vereceklerini söyledi.

“NEDEN PKK'YA SİLAHLARI BIRAKMASI İÇİN AÇIK ÇAĞRI YAPMIYORSUNUZ”

Yapılan açıklama sonrası gazetecilerin, “Müzakereler kiminle yapılacak, kimlerle temaslarda bulunacaksınız” şeklindeki sorusuna, Bedirhanoğlu, devlet hükümet yetkilileri ile uluslararası bir takım temaslar yapacaklarını söyledi. “Çatışmadan söz ediliyor ama sürekli TSK'nın operasyonları durdurması gerektiği belirtiliyor. Neden PKK'ya silahları bırakması için açık bir çağrınız yok” şeklindeki soruya ise Bedirhanoğlu, “Biz çatışmanın tarafı olan her iki tarafa da açık çağrımızı sürekli olarak yaptık. Yine yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz” dedi.