Demokratik Toplum Kongresi (DTK), 1. Kürdistan Alevi Konferansı ardından yaşanan tartışmalara ilişkin bir açıklamada bulundu. DTK, konferansın Kürdistan eksenli olmasının ayrıştırma veya Aleviler arası farklılığı derinleştirme anlamına gelmediğini savunarak, "Burada amaç Alevileri belli bir bölgeye sıkıştırmak veya Alevi hareketini bölmek değil, Alevi hareketinin demokrasi mücadelesinin önemli bir aktörü haline gelmesidir" dedi.

DTK, Şubat ayı başlarında yapılan konferansın ardından Alevi Kültür Dernekleri’nin Genel Başkanı Engin Gündük'ün yaptığı değerlendirmeler (ilgili eleştiriler BURADA) üzerine bir açıklamada bulundu.  

DTK, "Bilindiği üzere 1.Kürdistan Alevi Konferansı 2-3 Şubat tarihinde gerçekleştirilmiş ve sonuç bildirgesi kamuoyuna duyurulmuştur. Sonuç bildirgesi hakkında Konferansa katılan Alevi Kültür Dernekleri’nin Genel Başkanı Engin Gündük yazılı bir açıklama yapmış ve hem Konferansımız hem de sonuç bildirgemiz hakkında bazı değerlendirmelerde bulunmuştur. Bu değerlendirmeler nedeniyle Konferansımız hakkında bir açıklama yapma gereği doğmuştur" dedi.

KONFERANS İKİ TEMEL BİLEŞENDEN OLUŞTU

Açıklamada şu değerlendirmeler yapıldı: "Dikkat çekmek istediğimiz ilk husus konferansımızın yapısıdır. Konferansımız iki temel bileşenden oluşmuştur. İlki Kürdistan coğrafyasında yaşayan Kürt ve Kürt olmayan Alevi yurttaşlar ile Kürdistan dışında yaşayan Kürt Alevilerden oluşan delegasyondur. İkincisi ise hem sunumlarıyla katkı sağlayan aydın, akademisyenler hem de kurum temsilcilerinden oluşan misafirlerimizdir. Örneğin kendisi Ezidi dinine mensup Prof. Dr. Celilê Celil bu misafirlerimizden biriydi. Misafirlerimiz tartışmaları zenginleştirmede çok değerli katkılarda da bulundular.  Sayın Gündük ve Alevi Kültür Dernekleri de bu kapsamda konferansımıza davet edilmişlerdi. Nitekim hem sunumlarıyla hem de moderatör olarak konferansımıza önemli ve değerli katkıda da bulundular. Fakat karar alma yetkisi Konferans delegasyonundaydı ve sonuç bildirgesinde yer alan kararlar da bu delegasyon tarafından alınmıştır. Ayrıca Konferans sonucu oluşturulan ve Kürdistani bileşenlerden oluşan Konferans Koordinasyon Kurulu konferans kararlarını hayata geçirmekle yükümlüdür ve bu kararlar bu Koordinasyon şahsında tüm delegasyonu bağlar.  Teknik olarak bu çerçevede olmayan birey ve kurumların kararların kendilerini bağlamadığını ifade etmelerinin bir anlamı olduğunu düşünmüyoruz.

“KONFERANS KÜRDİSTAN EKSENLİYDİ”

Öte yanda açıklamanın içeriğinde ifade edilen bazı düşüncelere dair bakışımızı açıklamak gereklidir. Konferansımız Kürdistan Coğrafyası eksenli olması nedeniyle karar ve değerlendirmelerini bu çerçevede geliştirmiştir. Bu durumu Alevi hareketini bölmek şeklinde yorumlamak çok zorlama ve yüzeysel bir bakış açısı olacaktır. Bu değerlendirmenin Konferansımızın formatı, kapsamı ve çerçevesinin iyi anlaşılmadığından kaynaklandığını düşünüyoruz. Her şeyden önce Konferansımızın programı açık bir şekilde Kürdistan Aleviliğinin masaya yatırıldığını göstermektedir.

Konferansın Kürdistan eksenli olması ayrıştırma veya Aleviler arası farklılığı derinleştirme anlamına gelmez. Burada yapılmak istenen kapsamın net belirlenmesiyle daha pratik bir hamle yapabilmektir. Kürdistan coğrafyasının temel alınmasının nedeni budur. Delegeler ve konferansın kapsamı bu çerçevede belirlenmişken genel Alevilik hakkında kararlaşmalara gitmek doğru olmazdı. Konferansımızda yapılan da budur. Kürdistan özelinde “Mezopotamya Aleviler Birliği” örgütlenmesine gidilme kararı da bu çerçevededir. Burada amaç Alevileri belli bir bölgeye sıkıştırmak veya Alevi hareketini bölmek değil, Alevi hareketinin demokrasi mücadelesinin önemli bir aktörü haline gelmesidir.

“ALEVİLİĞE BİR TANIM DAYATMA SÖZKONUSU DEĞİL”

Kürt siyasi hareketinin Aleviliğin ne olduğuna dair bir tarif yapıp herkese bu tanımı dayatma gibi bir yaklaşım içerisine gidildiği Sayın Gündük’ün açıklamasında yer almaktadır.

Demokratik Toplum Kongresi olarak ne Konferansımızda ne de genel politikalarımızda böyle bir yaklaşımın olmadığın net olarak ifade etmek isteriz. Biz toplumun yukarıdan yapılan tariflerle bir kalıba sokulamayacağını düşünüyor ve bu anlayışla mücadele ediyoruz. Bizden farklı düşünen kesimleri her konuda olduğu gibi Alevilik konusunda da dinlemeye, tartışmaya ve fikirlerine saygı duymaya hazırız. Sayın Gündük’ün Konferansımız delegesi olmamasına rağmen düşüncelerinden yararlanmak üzere davet edilmesi de bu düşüncemizin yansımasıdır.  

Konferansımız Kürdistan’da bir ilk ve çok değerli bir adım olmuştur. Konferansımızda söz alan her delege ve misafirin bu gerçeği vurgulaması da bu başarıyı gösterir. Eleştirileri saygı ile karşılamakla birlikte Konferansımızın açığa çıkardığı sonuçların çok büyük olacağına inancımız tamdır."