Kobanili çocuklara destek olmak için Urfa’nın Suruç ilçesi Amara Kültür Merkezi'nde 20 Temmuz 2015 tarihinde Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) öncülüğünde bir araya gelenlere yönelik IŞİD'in canlı bombalı saldırısında yaşamını yitiren 33 kişi ve yaralanan 104 kişi olayına dair açılan davanın 9'ncu duruşması, Urfa 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. 

Urfa T Tipi Cezaevi Kampüsü içerisindeki mahkeme salonunda görülen duruşmayı, yaşamını yitirenlerin aileleri ve Suruç Gazileri’nin yanı sıra, Suruç Aileleri İnisiyatifi, HDP Urfa milletvekilleri Ayşe Sürücü, Nusrettin Maçin ve parti yöneticileri, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM), Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyeleri, Yazar Mukaddes Erdoğdu Çelik, Suruç Belediyesi Eşbaşkanı Hatice Çevik, Diyarbakır, İstanbul ve Urfa barolarına bağlı avukatlar izledi. Duruşma öncesinde mahkeme salonunu ablukaya alan askerler, salona gireceklerin üzerlerini didik didik arayıp, cep telefonlarını kapattırmasını istedi.

Suruç katliamında yaşamını yitirenlerin avukatlarının hazır bulunduğu duruşmada, davanın tek sanığı Yakup Şahin bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile hazır edildi.

İLK SÖZÜ AİLELER ALDI

Kimlik tespitlerinin ardından duruşma müşteki ifadeleri ile başladı. İlk olarak söz alan, katliamda yaşamını yitiren Hatice Ezgi Sadet’in babası Ali Sadet, “Adalet bizim için ekmek gibi su gibi ihtiyaçtır. Bu nedenle adalet arayışımı devam ettireceğim” dedi. Ardından söz alan Mahmut Akyürek ise, “Biz bu ülkenin dört bir yanından adalet arayışı için buraya geliyoruz. Mahkemeniz aydınlatmak için hiçbir çaba sarf etmiyor, anlıyoruz ki adalet mazlumun yanında değil” diye konuştu. 

IŞİD’İN TÜRKİYE EMİRİ İÇİN ARAŞTIRMA TALEBİ

Aynı katliamda eşi  Ferdane ve oğlu Nartan Kılıç’ı kaybeden Metin Kılıç, QSD güçlerinin elinde bulunan IŞİD’in Türkiye emirlerinden İlyas Aydın’ın Mezopotamya Ajansı’nda (MA) çıkan itiraflarını hatırlatarak, Aydın ile ilgili araştırma yapılmasını talep etti.

AİLELERDEN MAHKEMEYE: NEREDE ADALET

Katliamın mağdurlarından Feti Aydın ise, “Siz sanık Yakup Şahin’i buraya dahi getirmiyorsunuz. Fakat çocuğu için adalet isteyen Besra annemiz tutuklanıyor. Ama bizi yıldırmayacaklar, adalet aramaktan vazgeçmeyeceğiz” dedi. Şemsi Yurtgül, ”Ben bir anneyim, vazgeçmeyeceğim, sonuna kadar davacıyım” derken, Sultan Yıldız ise, ”Biz bu davanın peşini bırakmayacağız, sonuna kadar takipçisiyiz” diye konuştu. Katliamın mağdurlarından Mehmet Özkan, adaletin herkese lazım olduğunu dile getirerek, “Adalet size, bize, kurda kuşa da lazım. Peki soruyorum nerede bu adalet?” dedi.

‘İLYAS AYDIN’I ARAŞTIRMAYI DÜŞÜNÜYORMUSUNUZ’

Çağla Seven ise, ”Suriye’de yakalanan İlyas Aydın, devletle pazarlık yaptığını söylüyor. Peki bu pazarlıklar kim için yapılmış? Bizim canımızla ilgili kim pazarlık yapmış? Bu soruların cevabını araştırmayı düşünüyor musunuz?” diye sorarken, sanık Yakup Şahin’in duruşma salonuna getirilmesi talebinde bulundu. 

DOSYAYA GİREN YENİ GÖRÜNTÜLERİN 5 SAATİ KESİLMİŞ
 
Ailelerin ardından söz alan dava avukatlarından Kader Tonç, katliam gününe dair MOBESE görüntülerinin ilk defa dosyaya girdiğini açıkladı. Dosyaya giren görüntülerde yaptıkları incelemede katliam sonrasına ait görüntülerin 5 saatlik kısmının kesildiğini, kesilen kısmın ne olduğunu sordu. Gelen görüntüleri TEM şubede çalışan 2 polis memurunun incelediğini, bu kişilerin bu konuda uzman olup olmadığının bilinmediğini aktaran Tonç, canlı bombanın patlama öncesinde mutlaka keşif yaptığını, önceden yapılan bu keşif için görüntülerin geriye dönük incelenmesi talebinde bulundu. 

‘SURİYE’DE YAKALANAN DAİŞ ÜYELERİNİN DURUMU SORULSUN’

Ardından söz alan Avukat Gülhan Kaya, “Katliama ilişkin görüntüler soruşturma dosyasına sunulmayarak, katliamın faillerinin bulunması engellenmiştir. MOBESE kameralarının 5 saatlik bölümünün kesilerek dosyaya gönderilmemesi de aynı tutumun devamıdır” dedi. Suriye’de yakalanan DAİŞ üyelerinin durumunun MİT’e sorulmasını isteyen Kaya, İlhami Balı ve Deniz Büyükçelebi için istihbarat raporu istenmesini, DAİŞ’in Türkiye Emiri İlyas Aydın’ın son günlerde basına verdiği demeçlerin dikkate alınması gerektiğini ve medyaya verdiği demeçleri dosyaya sunmaya çalışacaklarını söyledi.

‘İLYAS AYDIN’I ARAŞTIRACAKMISINIZ?’

Urfa Barosu Başkanı Abdullah Öncel ise, “İlyas Aydın, Suruç katliamını biz yaptık diyor. Bunu araştıracak mısınız? Eğer buradaki herkesin ve toplumun adalet duygusunu zedelemek istemiyorsanız, bu katliamı her yönüyle araştırmak zorundasınız” diye konuştu. Davanın tek sanığı olan Yakup Şahin’e dava sonucunda 33 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesinin vicdanları rahatlatmayacağını aktaran Öncel, mahkeme heyetine dönerek, “Orada sizin çocuğunuz ya da benim çocuğum olabilirdi. Biraz vicdanınız varsa gerçeği ortaya çıkartmak için çaba harcarsınız. DAİŞ emiri İlyas Aydın 'Suruç, Ankara katliamlarını biz yaptık' diyor. Bu demeçler dikkate alınmalı. Birkaç duruşma önce tanık olarak dinlenen Abdullah Ömer Aslan dosyanın şu anda en kilit ismidir. Bu kişi ciddi anlamda araştırılmalı. Bu kişinin verdiği ifade tamamen yalandır. Bu kişi hakkında mahkemenin suç duyurusunda bulunması talebinde bulunuyoruz” şeklinde konuştu.

'KATLİAMDA ALINMAYAN ÖNLEMLER NEDEN BURADA ALINIYOR’

Avukat Güler Kılıç Polat ise, duruşma salonu etrafında alınan yoğun güvenlik önlemlerine dikkat çekerek, “Burada yüzlerce kişilik dosyalara katılıyoruz, bu kadar güvenlik önlemi alınmıyor. Bu ailelere karşı neden bu kadar önlem alıyorsunuz? Çocuklarını korumak için alınmayan önlem neden ailelere karşı alınıyor?” diye sordu. 

YAKUP ŞAHİN: İLYAS AYDIN İSMİNİ İLK DEFA DUYDUM

Savunmaların ardından mahkeme duruşmaya bir saat öğlen arası verdi. Aranın ardından mahkeme heyeti sanık Yakup Şahin’e Ebu Ubeyde Turki kod adlı DAİŞ’in Türkiye Emiri İlyas Aydın’ı tanıyıp tanınmadığını sordu. Şahin, bu ismi ilk defa duyduğu cevabını verdi.

SAVCI İMAM HAKKINDA SUÇ DUYURUSU TALEBİNDE BULUNDU

Ardından söz alan iddia makamı, sanık Deniz Büyükçelebi, İlhami Balı hakkındaki yakalama kararının devamına, tanık Abdullah Ömer Aslan’ın kullandığını beyan ettiği telefonunun HTS kayıtlarının istenmesine ve Aslan hakkında suç duyurusunda bulunulmasına, sanık Yakup Şahin'in delil durumu dikkate alınarak tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.

DURUŞMA 7 AĞUSTOS’A ERTELENDİ

İddia makamının ardından mahkeme heyeti karar için duruşmaya bir süre ara verdi. Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme, Deniz Büykçelebi ve İlhami Balı hakkında yakalama kararının devamına, Abdullah Ömer Aslan hakkında suç duyurusu talebinin HTS kayıtlarının incelenmesinden sonra karara bağlanmasına, İl Emniyet Müdürlüğü'ne müzekkere yazılarak patlama anı öncesinde ve sonrasındaki görüntülerin kesintisiz olarak gönderilmesine, gönderilen görüntülerin bilirkişi heyeti tarafından incelenmesine, Abdurrahman Alagöz’ün olay günündeki hareketlerine göre alakalı olduğu şahısların tespit edilip robotlaştırılmasına, İlyas Aydın hakkındaki bilgi ve soruşturmanın emniyet müdürlüğünden talep edilmesine karar vererek duruşmayı 7 Ağustos tarihine erteledi.