Mimarlar Odası, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde tahrip olan kültür varlıklarının korunması için çağrı yaparak, bölgede 124 anıtsal, 410 adet tescilli sivil mimari yapı bulunduğun katkı sunmaya hazır olduklarını açıkladı.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı, Mimarlar Odası Diyarbakır’ın Sur ilçesinde tahrip olan kültür varlıklarının korunması için çağrı yaptı.

Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aziz Yağan da Change.org üzerinden 13 dilde bir kampanya başlatarak, Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri’nin de içinde olduğu tarihi yapıların korunması için UNESCO’ya seslenilen bir imza kampanyası başlatmıştı.

Mimarlar Odası da yaptığı açıklamada, bölgede 124 anıtsal, 410 adet tescilli sivil mimari yapı bulunduğunu belirterek, zarar gören mimari ve kültürel mirasın korunması için katkı ve yardım sunmaya hazır olduklarını duyurdu.

Mimarlar Odası’nın açıklaması şöyle:

HAMAM, KİLİSE, CAMİ

“Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde Kasım ayı içerisinde şiddetlenen çatışma ve saldırılarda Paşa Hamamı, Yoğurt Pazarı, Surp Giragos Ermeni Kilisesi’nin de aralarında olduğu pek çok kültür varlığı zarar görmüştür.

“ Son olarak; 25 Kasım tarihinde Şeyh Mutahhar Camii Dört Ayaklı Minaresi ayakları ağır silahlarla açılan ateş nedeniyle; ardından Fatih Paşa Camisi (Kurşunlu Cami) ise 7 Aralık tarihli çatışmalarda çıkan yangın nedeniyle tahrip olmuştur.

“Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzaj Alanı; 28 Haziran 2015 tarihinde başlayan Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Miras Komitesi 39. Toplantısında Dünya Kültür Mirası Listesine alınmıştır.

“ Bölgede 124 anıtsal, 410 adet tescilli sivil mimari yapı bulunmaktadır.

“Sorunların barışçıl yollardan çözümüne yönelik çabaların arttırılması yerine; katılımcı politikaları reddeden savaş stratejileri sebebiyle ülkemizde etkin olan gerilim ve çatışma; sivil yurttaşların ölümüne, sakat kalmasına, yaşam çevrelerini terk ederek göç etmelerine sebep olurken aynı zamanda insanlığın ortak değerleri olan kentlerin, tarihsel, kültürel ve doğal mirasın geri dönülemez biçimde zarar görmesine neden olmaktadır.

“Antik uygarlıkların kesişiminde yer alan, mimarlık ve sanatın kültürel ve tarihi zenginliklerin beşiği olan ülkemizde; giderek daha geniş bir alana yayılan çatışma ve yıkımın getirdiği şiddetin biran önce durdurularak toplumsal barışın sağlanması, doğa ve kültür değerlerinin korunması yaşamsal bir önem taşımaktadır.

LAHEY SÖZLEŞMESİ

“Türkiye; “Lahey Silahlı Çatışma Halinde Kültür Varlıklarının Korunmasına Dair Sözleşme”yi 1965 yılında ve “Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme”yi 1983 yılında kabul ederek imzalamıştır.

“Ulusararası sözleşmelerin yanı sıra anayasamız gereği devlet; kültürel varlıkların tespiti, korunması ve gelecek nesillere aktarılması için gerekli tedbirleri almakla; ayrıca silahlı bir çatışmanın etkilerine karşı bu varlıkları önceden güvence altına almakla yükümlüdür.

“Bu bağlamda, insanlığın mirası olan kültür mirasının korunması için duyarlı tüm kesimleri ve sorumluları harekete geçmeye çağırıyoruz.

“Mimarlar Odası olarak; kültürel, sosyal ve coğrafi farklılıkların sürdürülebilirliği konusundaki sorumluluğumuzu biliyor; kültürün, çatışmanın ön saflarında değil; barışın inşasının ön saflarında olması gerektiğini yineliyoruz.

“Sahip olduğumuz mesleki uzmanlık kapsamında, zarar gören mimari ve kültürel mirasın korunması için katkı ve yardımlarımızı sunmaya hazır olduğumuzu vurguluyoruz.” (İMC)