Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından bölge illerindeki ilkokullarda okutulmak üzere, şehir tanıtım kitapları hazırlandı.

214 sayfalık "Şehrimiz Diyarbakır" adlı tanıtım kitabında, “Diyarbakır Ağzı ve Özellikleri” adlı konu başlığında, kentte konuşulan dilin Azerbaycan Bakü Türkçesine benzer olduğu yazıldı. Kenttin Azerbaycan Türkçesiyle olan ortak şive bağını sürdürdüğü kaydedildi.

Tanıtım kitabı, gelen tepkiler üzerine yayından kaldırıldı.

Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü, söz konusu kitabın, Diyarbakır'ı çok iyi tanıyan "yazarlarca" yazıldığını iddia etti.

Evrensel’in haberine göre; Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından bölge illerindeki ilkokullarda okutulmak üzere, şehir tanıtım kitapları hazırlandı. 

214 sayfalık "Şehrimiz Diyarbakır" adlı tanıtım kitabında, “Diyarbakır Ağzı ve Özellikleri” adlı konu başlığında, kentte konuşulan dilin Azerbaycan Bakü Türkçesine benzer olduğu yazıldı. Kenttin Azerbaycan Türkçesiyle olan ortak şive bağını sürdürdüğü kaydedildi.

METİNDE KÜRT KELİMESİ YOK, KÜRTÇE BİR KERE GEÇİYOR

“Diyarbakır Ağzı ve Özellikleri” adlı konu başlığında şu ifadelere yer verildi:

"Şehir merkezinde Türkçe ve yerel diller bir arada yer kullanılır. Dede Korkut Kitabı’nda adı Hamid olarak geçen Diyarbakır, dilin özellikleri bakımından bugün İstanbul’dan ziyade Bakü Türkçesine yakındır. Azerbaycan ve Doğu Anadolu sahasında konuşulan Türkçe, 11. yüzyıldan 16. yüzyıla kadar Batı Türkçesinin Doğu Oğuz kolu içinde yer alır. Doğu Anadolu ağızları içinde yer alan Diyarbakır ağzı, 16. yüzyıldan sonraki süreçte her ne kadar Batı Türkçesinin Batı Oğuz kolu içerisinde yer alsa da ses ve şekil bilgisi açısından Azerbaycan Türkçesiyle olan ortak şive bağını sürdürmüştür. Öyle ki bugün Azerbaycan Türkçesinin karakteristik özelliklerini taşıyan birçok ses ve şekil bilgisine Diyarbakır ağzı rastlamak mümkündür.

Diyarbakır lehçesinde yer alan sözcüklerin çoğu ÖZEL‘dir. Bu özellikler Arapçada, Farsçada, Kürtçede, Türkmencede, Kafkas dillerinde benzeri olan ancak alfabemizde bulunmayan özel seslerle ortaya çıkar. Bu itibarla sesli ve sesiz harflerin söyleminde farklılık gösterir. Birçok medeniyete ev sahipliği yapan Diyarbakır’da bu medeniyetlere ait kültür parçalarını ve motiflerini bulmamız mümkündür."

KİTAP YAYINDAN KALDIRILDI, DİYARBAKIR İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜNDEN AÇIKLAMA

Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü, açıklama yaptı. 

Açıklamada, kitapçıkta yer alan “Diyarbakır Ağzı ve Özellikleri” adlı konu başlığında, kentte konuşulan dilin Azerbaycan Bakü Türkçesine benzer olduğu ifadesine hiç değinilmedi. Kitapta yer alan “Şehrin Riskleri” adlı bölümde, cinsel istismar vakalarının karşılaşılabilecek riskler arasında olduğu ifadesine ilişkin ise genel bir tanımlama yapıldığı ileri sürüldü.

Yine söz konusu kitabın, Diyarbakır'ı çok iyi tanıyan "yazarlarca" yazıldığı iddia edilerek, gerekli düzeltmeler yapıldıktan sonra yayına hazır hale getirileceği belirtildi.

Öte yandan, kitabın yeniden gözden geçirilmesi için MEB’e rapor gönderildi.

EĞİTİM SEN ŞUBE BAŞKANI ZUHAL SEZER: KİTAP KÜRTLERİ ASİMİLE ARACI OLARAK KULLANILIYOR

Eğitim Sen Diyarbakır 2 No’lu Şube Eş Başkanı Zuhal Sezer, MEB’in Diyarbakır kitabını Evrensel’e değerlendirdi.

Kitapta Kürtlerin yok sayıldığını ve asimile aracı olarak kullanıldığını söyledi.

‘KÜRTÇE YOK SAYILMAKTA’

MEB tarafından seçmeli ders olarak verilecek kitabın yaklaşım tarzına değinen Sezer, “Basılan kitabın yaklaşımı etnik bir kimliği, bir ırkı yok saymaktadır, burada Kürt diye bir ırk ve Kürtçenin kendiside yoktur deniliyor. Bu kitabın yaklaşımı kesinlikle bunu yaymak adına çıkartılmıştır. Bu yaklaşım çok acımasızca, tehlikeli ve vahşice bir yaklaşımdır” dedi

Diyarbakır’da konuşulan Türkçenin Azerbaycan Türkçesine benzetmesinin çok yanlış olduğunu ifade eden Sezer, “Diyarbakır’da ve çevresinde Türkmenler yoktur, dolayısıyla bu bölgede konuşulan Türkçenin oraya benzetilmesi söz konusu değildir. Kitabın amacı Kürtlere dair hiçbir şey vermemektir, bundan dolayı bu tarz benzerliklerle verilmektedir. Tarih boyunca da gördük ki Kürtleri asimile etmek için yıllardır girişimlerden vazgeçilmedi, ancak Kürtler yüz yıllardır var ve varlığını da devam ettirecektir. Bu gün olmasa da yarın bunu kabul edeceklerdir. Ne kadar yanlış bilgilerin bize öğretilmeye çalışıldığı, bize dayatıldığı ve tarihimizi bilinçli olarak yanlış öğretildiğini hepimiz biliyoruz. Kitap asimile aracı olarak kullanılıyor. Bu gün hala bu yaklaşımdan bu zihniyetten vazgeçmiş değiller. Çıkartılan bu kitapta bunun en basit örneğidir” ifadelerini kullandı.

HDP’Lİ REMZİYE TOSUN SORDU: MEB’İN KİTABINDA NEDEN KÜRTÇE YOK?

HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan  ‘Şehrimiz Diyarbakır’ tanıtım kitabını Meclis gündemine taşıdı. Tosun, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a “Diyarbakır şehrinin büyük çoğunluğunun Kürt olduğu göz önüne alındığında şehrin tanıtım kitabında Kürtlerden bahsedilmemesinin gerekçesi nedir?” diye sordu.

Tosun, “Fakat 214 sayfalık tanıtım kitabında Mezopotamya’da yüzyıllardır yaşayan Kürt halkına ve Kürtçeye hiçbir şekilde değinilmemiştir. Şehir tanıtım kitabında Newroz Bayramının Orta Asya’dan bir gelenek olduğu yer almıştır.

Tosun, Selçuk’a şu soruları yöneltti:

*Tarihte Kürt medeniyetlerin kurulduğu ve Osmanlı İmparatorluğunda da ‘Kürdistan’ yani Kürtlerin yaşadığı yer olarak atfedilen bölgede, Diyarbakır şehrinin büyük çoğunluğunun Kürt olduğu göz önüne alındığında şehrin tanıtım kitabında Kürtlerden bahsedilmemesinin gerekçesi nedir?

*Diyarbakır’ın büyük çoğunluğunun konuştuğu dil olan Kürtçenin, Azerbaycan Bakü Türkçesine benzer olduğunun ifade edilmesi Kürtçeyi yok saymak ve Türkleştirmek anlamına geldiği Bakanlığınızın bilgisi dâhilinde midir? Tanıtım kitaplarını yazma ve basım, yayınında görev alanlar ile ilgili soruşturma başlatılacak mıdır?

*Tanıtım kitabında Kürtlerden bahsedilmemesi, Kürtçenin Azerbaycan Bakü Türkçesine benzer olduğunun ifade edilmesi ve Newroz bayramının Türkleştirilmesi açıkça ırkçılık değil midir? 

*2023 Eğitim Vizyonu, Kürt halkının inkâr edilmesinin kanıtı olan bu tanıtım kitabının dışında neleri kapsamaktadır?