TBMM Hükümlü ve Tutuklu Haklarını İnceleme Alt Komisyonu 8 Kasım 2019 tarihinde Diyarbakır Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünde gerçekleştirdiği ziyaretin ardından hazırladığı raporu görüşmek üzere toplandı.

Serkan Alan'ın Gazete Duvar'da yer alan haberine göre kapasitenin yetersizliğinin, mahkumların TRT 2 dahi televizyon yayınlarını izleyemediğinin, tutuklu ve hükümlülerin birçok hakkının engellendiğinin ifade edildiği rapora dair komisyonda Adalet Bakanlığı’na bağlı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Yılmaz Çiftçi konuştu. TRT 2 ile ilgili teknik bir sorunun olduğunu savunan Çiftçi, “Anladığım kadarıyla karasal yayın yapıyormuş ‘Sisteme dâhil edilme sıkıntısı var’ dedi arkadaşlar. Yoksa yani devletin kanalı hani…” dedi.

HDP Milletvekili Ebru Günay ise yaptıkları ziyaret sırasında kadınların, “Adalet Bakanlığının listesinde olmasına rağmen Elif Şafak’ın ‘Mahrem’ kitabı önce verildi, bir hafta sonra geri gelinip bizden alındı” ifadelerini diğer üyelere aktardı.

TRT 2 kanalının dijital yayın ve karasal yayın sorunu nedeniyle tutuklu ve hükümlülere gösterilmediği bilgisini cezaevinden edindiğini aktaran Çiftçi, “Arkadaşların verdiği bilgi var ama onu tekrar inceleyeceğiz . Yayınların izlenmesiyle ilgili olarak, malum, cezaevlerinde izlenebilecek yayın kanalı sınırlı yani 26 civarında yayın kanalımız var. Bunun birisini eğitim için kullanıyoruz, diğerleri de talepler ve anketler dikkate alınarak belirleniyor. Bu anlamda 26 tane yayınımız var. Yayınların tamamını alma şansımız yok” dedi.

‘ANNEYE İSTEMEDİĞİ İÇİN YATAK VERMEDİK’

Komisyonun hazırladığı raporda annesiyle kalan çocuklar aynı yatakta annesiyle birlikte yatmak zorunda kaldığı ve yatak sorunun yaşandığı kayıtlara geçmişti. Meclis raporunun kendileri için önemli olduğunu ifade eden Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Yılmaz Çiftçi, Diyarbakır cezaevine annesinin yanında kalan çocuk sayısının 9 olduğunu söyledi. Bir annenin “Ben çocuğumla birlikte kalacağım, yatak istemiyorum” dediği için yatak vermediklerini söyleyen Çiftçi, “Şu anda zaten 9 çocuk var, biz 15 tane -beşik değil de- çok fonksiyonel park yatak şeklinde çocuk yatağını almışız yani şu anda kullanılmayan çocuk yatağı var. İstemediği için biz ona vermemişiz ama talep etmesi hâlinde tabii ki yatağı verebiliriz” dedi.

‘İÇERİSİNDE KÜRT İFADESİNİN GEÇTİĞİ KİTAPLARI ALAMIYORUZ’

Hazırlanan raporda tutuklu ve hükümlülerin kitaplarına el koyulduğu ve bazı kitapların ellerinden alındığı ifade edilmişti. Komisyonda konuşan HDP Mardin Milletvekili Ebru Günay Diyarbakır Cezaevi ziyaretlerinde tutuklu ve mahpusların paylaştığı bilgileri de aktardı. Diyarbakır Cezaevindeki kadınların, “Adalet Bakanlığının listesinde olmasına rağmen Elif Şafak’ın ‘Mahrem’ kitabı önce verildi, bir hafta sonra geri gelinip bizden alındı” ifadelerini aktaran Günay şunları kaydetti:

“Biz özellikle sorduk. Şunu ifade ettiler. ‘İçerisinde Kürt ifadesinin geçtiği kitapları alamıyoruz’ dediler. Hatta özel sorulardan bir de şey vardı, ‘Yılmaz Odabaşı’nın kitabını alıyor musunuz?’ diye sorduk, ‘Yok’ dediler. Gültan Kışanak’ın cezaevinden yazdığı “Siyasetin Mor Rengi” kitabı mesela verilmemişti. Bu ilginç yani bir cezaevinde yazılan kitabın başka bir cezaevinde verilmiyor olması başka bir dikkat çekici.”

GERGERLİOĞLU İLE ERONAT ARASINDA GERİLİM

Komisyon toplantısı sırasında HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu Diyarbakır Cezaevi’nde yaşananları aktarırken çocuklara boyama kitabı ve boyama kalemi verilmediğini söyledi. Gergerlioğlu, “Sanırım sarı, yeşil, kırmızı renkleri oluşabileceği için çocuğa bu boyama kitapları verilmemişti” dedi. Gergerlioğlu’nun bu sözleri üzerine AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat, “Sen provokasyon yapıyorsun” diyerek Gergerlioğlu’nun sözünü kesti.

Gergerlioğlu’nun sözünün kesilmemesi talebine karşın AK Partili Eronat, “Kalem verilmiyor doğru ama sarı, kırmızı, yeşil kalem diye bir şey yok. Yalan söylüyorsun” dedi. Bu sözler üzerine Gergerlioğlu hazırlanan raporda boyaların verilmediğinin ifade edildiğini söyledi.