Avrupa’ya gitme hayali ile ülkelerinden ayrılan, aralarında çok sayıda çocuğun da bulunduğu mültecilerin günlerce devam eden yolculuğu, çoğunlukla Diyarbakır otogarında son buluyor. Diyarbakır-Urfa yolundaki şehirlerarası otobüs terminaline sığınan mültecilerin yemek ihtiyacı, Kızılay ve hayırseverler tarafından karşılanıyor.

Diyarbakır Barosu İnsan Hakları Merkezi ve Mülteci Hakları Komisyonu, otogarda bekleyen göçmenlerle görüştü ve sorunlarıyla ilgili rapor hazırladı. Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren’in katılımıyla rapor basınla paylaşıldı.

'DİYARBAKIR TRANSİT GEÇİŞ GÜZERGAHI OLDU'

Basın toplantısında avukat Baver Mızrak, şu bilgileri paylaştı: “Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin verilerine göre 2020 yılı itibariyle 82 milyonu aşkın insan yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kalmıştır. Yerlerinden edilmiş insanların göç etmek zorunda kaldıkları ülkelerden biri de Türkiye’dir.

Özellikle Suriye’de iç savaşın başlamasıyla birlikte milyonlarca Suriyeli, Türkiye’ye sığınmak zorunda kalmış, böylelikle günümüze kadar süregelen büyük bir insanlık krizi yaşanmıştır. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre Haziran 2021 yılı itibariyle 3.6 milyon Suriyeli, ‘geçici koruma’ statüsüne alınmıştır. Türkiye’ye en çok göç eden ikinci göçmen topluluğu ise Afgan göçmenlerdir. Yine söz konusu müdürlüğün verilerine göre 2020 yılında yakalanan 122 bin düzensiz göçmenden 50 binden fazlası, 2021 yılının başından bu yana ise 12 bin civarında Afgan göçmen kayıt altına alınmıştır. Bu rakamların çok daha fazla olduğunu düşünmekteyiz.

Düzensiz Afgan göçmenlerin transit geçiş güzergâhı olarak kullandıkları kentlerden biri de Diyarbakır’dır. Bu nedenle Diyarbakır Barosu İnsan Hakları Merkezi Mülteci Hakları Komisyonu olarak 12 Haziran tarihinde Diyarbakır Şehirlerarası Otobüs Terminali’ne gidildi ve ilgili kişi ve kurumlarla yapılan görüşmeler neticesinde komisyonumuz tarafından rapor hazırlandı.”

‘OTOGARDA KALAN MÜLTECİLER İSTİSMARA AÇIK’

Afganların İran üzerinden Van’a, Tatvan istikametinden Diyarbakır otogarına yolun büyük bölümünü yürüyerek geldiklerinin belirtildiği açıklamada, mültecilerin Afganistan’dan Diyarbakır’a ulaşmalarının 15 gün ile 1 ay arasında sürdüğü bilgisi verildi. Mültecilerin bu yolculuk sırasında Türkiye-İran sınırında silahlı ateşe maruz kaldıkları, ölüm ve yaralanma vakalarının olduğu, görüşme yapılan göçmenlerden bazılarının akrabalarının farklı tarihlerde sınır hattında öldürüldükleri, yaralandıkları ifade edildi.

Mültecilerin ihtiyaçlarını kendi imkânlarıyla veya hayırseverlerin yardımıyla karşıladıkları, barınma ihtiyaçlarını da Diyarbakır otogarı içinde veya dışındaki toprak alanları kullanarak sağladıklarına dikkat çekilerek şunlar kaydedildi:

“Yıkanma ihtiyaçlarını tam olarak gidermedikleri, 2020 yılı itibariyle Kızılay Diyarbakır Şubesi tarafından gıda yardımına başladığı ancak bunun yeterli ve düzenli olmadığı ifade edilmiştir. Yol boyunca çeşitli hastalıklara yakalandıkları, sağlık hakkına erişim haklarını kullanamadıkları, Covid-19 virüsüne yakalanmaları durumunda da herhangi bir teste tabi olmadıkları, 12 Haziran tarihi itibariyle Diyarbakır otogarı ve çevresinde 500’den fazla düzensiz göçmen olduğu ve bu sayının günlük olarak değiştiği tespit edilmiştir. Büyük bölümünün 15-25 yaş arasındaki erkek bireylerden oluştukları, az sayıda kadın ve çocuğun olduğu, düzensiz göçmenlerin işsizlik ve ekonomik nedenlerden dolayı her türlü istismara maruz kalabilecekleri tarafımızca gözlemlenmiştir.” 

‘TEMEL İNSANİ İHTİYAÇLARI KARŞILANMALI’

Diyarbakır Barosu İnsan Hakları Merkezi ve Mülteci Hakları Komisyonu tarafından hazırlanan raporda şu öneriler yer aldı:

1- İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi’nin Düzensiz Göçmenlerin yaşam hakkı, barınma, gıda ve temel ihtiyaçları, sağlığa erişim hakları, ekonomik hakları, eğitim-öğretim haklarının sağlanması adına Uluslararası Koruma Statüsü kapsamına alınmalı.

2- Düzensiz göçmenlerin uluslararası koruma statüsü kapsamına alınması için, İl Göç İdaresi çalışanlarının öncelikle Diyarbakır otogarına giderek başvurularını doğrudan almaları,

3- Başvurular alınırken ivedilikle barınma, beslenme, sağlık gibi temel insani ihtiyaçların ilgili kurumlarca sağlanması,

4- Düzensiz göçmenlerle yapılan görüşmede Türkiye-İran sınırında açılan silahlı ateş sonucu öldürülen ve yaralanan çok sayıda düzensiz göçmenin olduğu bilgisi verilmiştir. Ölüm ve yaralanma ile neticelenen olaylara ilişkin sorumluların tespiti için etkin bir soruşturma başlatılması gerektiği.

5- Yine yol boyunca maruz kaldıkları tehdit, dolandırıcılık, görevi ihmal, göçmen kaçakçılığı suçlarının failleri hakkında ilgili savcılıklarca etkin bir soruşturmanın başlatılması.

6- Çoğunluğu Afganistan’daki savaş ortamından kaçan göçmelerin geri dönüşleri için ülkelerindeki barış ortamının sağlanması adına Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası insan hakları örgütlerinin sorumluluk alması heyetimizce önerilmektedir.”