Kıbrıs'ta 'disko' olarak bilinen disiplin koğuşunda gördüğü işkence sonucu durumu ağırlaşınca GATA'ya kaldırılan Uğur Kantar hala yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor. Kantar'ı ölüm noktasına getiren işkence olayı, disko'larda yaşanan ilk kötü muamele ve işkence değil.

Asker hakları adlı internet sitesine konuşan askerler, 'disko'larda gördükleri işkenceyi anlattı. Sürekli olarak kötü muamele, hakaret ve işkenceye kaldıklarını belirten askerlerden biri, yaşadıkları için "Guantanamo" diyor.

'AĞLAMA KRİZLERİ GEÇİRDİM'

Hamdi (Edirne, 1983): "7 gün hapis yattım. Her türlü fiziki ve psikolojik şiddete hakarete uğradım. Ben ve benim gibi onlarca insan vardı. Gardiyanlar tipine uyuz olduğu insanları bile durup dururken tokatlıyordu. Yemek çok az veriliyordu. Çok kötü muameleyle geçen 7 gün sonrasında birliğime geri döndüğümde psikolojim bozulmuştu. Bir süre korkak ve tedirgin davranışlarım oldu, kendi kendime konuşmalar yapıyordum. Ağlama krizleri geçirdiğim olmuştur."

'2 DAKİKA YEMEK SÜRESİ'

Ahmet (Erzincan, 1986): "72 saat boyunca dayak hakarete maruz kaldım. Aç kaldım. Konuşmak yasaktı. 72 saat boyunca sustum. Hiç konuşmadım. Hiç bir şey konuşturmuyorlardı. Kaş göz işareti bile yapamadım. Yaptığınız anda görevliler tekme tokat giriyorlar. Yemek geliyordu, 'süre 2 dakika' diyorlardı. 2 dakika içinde yemeği yiyip, masayı silip, sıraya gireceksiniz. Üç gün boyunca ağzıma giren bir lokma ekmektir. Bir askeri her gün dövüyorlardı. Samsunlu bir görevli vardı. İnsanlara sürekli işkence yapıyordu. Sürekli nöbet tutturuyorlardı. Uykusuz bırakıyorlardı. Gündüzleri kanal ve tuvalet temizletiyorlardı. Guantanamo kampı gibi... Neyimiz eksikti bilemiyorum. Ayağımızdaki kelepçeler belki..."

'HER TÜRLÜ EZİYETİ YAPTILAR'

Nuri (Ağrı, 2006): "7 gün boyunca çekmiş olduğum ceza nedeniyle psikolojim bozuldu ve çok yıprandım. Burada bana her türlü eziyeti yaptırdılar. Sanki ben bir 'vatan haini'ymişim gibi çakıl taşlarının üzerinde çıplak bir şekilde süründürdüler, gece soğuğunda beni uykudan kaldırıp üzerime soğuk su döktüler ve buna benzer bir çok işkenceye maruz kaldım."

'YERDEKİ SUYU SÜRÜNEREK TEMİZLİYORDUK'

Metin (Hakkari, 2009):"Diskoda görmediğimiz işkence kalmadı. Bizi WC'ye 10 kişi koyup sigara içtiriyorlardı. Yerlere su döküp sürünerek temizliyorduk. 2-3 senelik yıkanmamış elbiseler bize giydiriliyordu. "

'COPLA ENSEMİZE VURUYORLARDI'

Mahmut (İstanbul, 2010): "Ben ve benimle birlikte kalan arkadaşlarım içeride sürekli olarak dayak ve küfür yedik. Hem gardiyan askerlerden, hem de bir uzman çavuştan. Gardiyanlar sürekli küfürlü konuşuyorlardı, ana avrat sövüyorlardı. Koğuşu su bastı ve herkesi koridora ayağımızda çoraplarla dizdi. Su dizimize kadar geliyordu. O şekilde yaklaşık bir buçuk saat ayakta başımız tavanda olarak kaldık. Bu sırada nöbette uyuduğum için karnıma 2-3 yumruk attı. Her an küfür ya da tokat yeme endişesi altındaydık. Örneğin başım öne eğikken, gardiyan 'küt' diye tokat atıyor, senin başın niye havada değil diye. Başımız öne eğik vaziyetteyken gardiyanlar copu alıp ensemize vuruyorlardı. Copu kullanmadığı zaman tokatla vuruyordu." (Atilim.org)