Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin yürütülen soruşturmada, Dink'in öldürülmesine ilişkin bilgilerini can güvenliğinin sağlanması durumunda paylaşmak istediği belirtilen tanığın ifadesinin alındığı öğrenildi.

Dink cinayeti soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş'ın, kendisi ve ailesi hakkında koruma kararı çıkarılan tanığın ifadesini aldığı kaydedildi.

Tanık sıfatıyla dinlenilen kişinin, Dink cinayetiyle irtibatlı olduğunu iddia ettiği bazı kişilerin isimlerini savcılığa söylediği öğrenildi.

Hrant Dink cinayetinin faili Ogün Samast'ın İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davaya bir ihbar mektubu ulaşmış, mektupta Tokat Cezaevi'nde bulunduğunu belirten bir mahkum, Dink cinayetine ilişkin bilgi ve belgelere sahip olduğunu belirterek, kendisinin ve ailesinin can güvenliğinin sağlanması halinde cinayete ilişkin ifade vereceğini söylemişti. Mahkeme heyeti de söz konusu ihbar mektubunu, Dink cinayeti soruşturmasını yürüten savcılığa göndermişti.

Mektubunda yer alan bilgiler doğrultusunda ifade verdiği ifade edilen ihbarcının, Dink davası sanığı Erhan Tuncel’i tanıdığını, cinayet öncesi Agos Gazetesi önünde keşif yaptıklarını belirttiği iddia edildi. Cinayetin Erhan Tuncel ve kendisinin de içinde bulunduğu bir grup tarafından planlandığını söyleyen ihbarcının, söz konusu gruptaki isimleri de savcılığa bildirdiği iddia edildi. Aralarında asker ve sivil şahısların bulunduğu isimler savcılık tarafından incelemeye alındığı belirtildi.

Savcı Akkaş’a ulaşan ihbar mektubunun sahibinin, Tokat’ta tutuklu bulunan eski bir JİTEM’ci olduğu öğrenildi. İhbar mektubunda tanık, cinayet öncesi yapılan planlarla ilgili bilgisi olduğunu söylüyor. Tanık ayrıca olay öncesi ve sonrasıyla ilgili, çeşitli asker ve rütbelilerle ilgili yapmış olduğu telefon görüşmeleri olduğunu belirtiyor. “Kasten adam öldürme” suçundan tutuklu bulunduğunu anlatan tanık M.A., içinde bulunduğu örgütün talimatıyla suç işlediğini, talimat aldığı kişilerin kendisini birkaç yıl içerisinde çıkacaklarını ve kendisini yurtdışına götüreceklerini vaat ettiklerini ancak bunu yapmadıklarını söyledi. Verilen sözlerin tutulmadığını, bu nedenle itirafçı olduğunu söyleyen tanık M.A., “Sonumun Mustafa Duyar gibi olmasını istemiyorum. Can güvenliğimin sağlanmasını istiyorum” dedi.

Erhan Tuncel’i iyi tanıdığını belirten M.A., Tuncel ile Trabzon’da görüştüklerini, Dink’i öldürme planını Tuncel ile birlikte yaptıklarını anlattı. Cinayet için İstanbul’a geldiklerini ve keşif çalışmaları yaptıklarını anlatan tanık, Tuncel’in hem emniyet hem de Jandarma ile görüştüğünü, her iki tarafa da cinayetle ilgili bilgi verdiğini ve bunun üzerine Tuncel’in Trabzon’a döndüğünü söylüyor. Cinayeti Erhan Tuncel ile birlikte planladıklarını söyleyen tanık ayrıca, cinayetin kendisinden habersiz gerçekleştirildiğini belirtiyor. Tuncel’le beraber cinayet öncesi Agos önünde keşif yaptıklarını anlatan tanık, yaptıkları keşfe dair somut verilere sahip olduğunu ve cinayet ile ilgili Jandarmada yaptıkları çalışmaları ve bir takım bilgiler içeren CD’lere sahip olduğunu söyledi. Bunun üzerine savcılığın talimatıyla sanık ve ailesi hakkında koruma kararı alınarak güvenlik önlemleri alındı.

MEKTUBUN AYRINTIRLARI

Tokat Cezaevi'nde tutuklu bulunan M.A'nın mektubunun tam metnine Radikal'den İsmail Saymaz ulaştı.

Dink ailesi avukatlarının araştırılmasını istediği mektupta M.A; Dink cinayetini Erhan Tuncel'le birlikte yapmayı planladıklarını, daha sonra Tuncel'le İstanbul 'a gelerek Büyükada'da bir papazı öldürmek üzere keşif yaptıklarını iddia ediyor.

M.A, bir F tipi cezaevine nakli ve güvenliğinin sağlanması karşılığında gizli tanık olacağını söylüyor. Dink Ailesi avukatları, M.A'nın koruma altına alınarak, iddiaların araştırılmasını isterken; bir manipülasyona izin verilmemesi gerektiğini ifade ettiler.

ERGENEKON KARADENİZ YAPILANMASI

İşlediği bir cinayet nedeniyle Tokat Cezaevi'nde hükümlü bulunan M.A. adlı kişi, Samast'ın yargılandığı İstanbul 2. Çocuk Mahkemesi'ne gönderip varlığı iddia edilen 'Ergenekon - Karadeniz' yapılanması hakkında bilgi vermek istediğini söyledi. Kendisinin de jandarma istihbarattan olduğunu iddia eden M.A hüküm giydiği cinayeti işlediği silah ile Dink'in ölümüne neden olan silahın aynı usta tarafından yapıldığını ileri sürdü. M.A'nın iddiaları şöyle:

ERHAN TUNCEL'LE ARDEŞEN'E ZİYARET:

2006 yılı 6. ayında 1. Ordu'da ve İstanbul Jandarma'da görevli iki rütbeli tarafından uçakla Trabzon'a gönderildim. Devlet görevlilerinin vasıtasıyla Erhan Tuncel'le görüştüm. Erhan'la bir suikast yapılacağı ama suikastın kime yapılacağı kesin olmamakla ilgili görüşme yaptık. Daha Ardeşen'ne giderek başka şahıslarla görüştük. Erhan, Ardeşen Emniyeti'nde çeşitli kişilerle görüştü. Daha sonra Ardeşen'den otobüse binerek, İstanbul'a döndük.

BÜYÜKADA'DA KEŞİF:

İstanbul'da buluşup Büyükada'daki Aya Yorgi Kilisesi'ne gittik. Dink'ten önce ilk hedef misyonerlik yaptığı istihbaratını aldığımız Aya Yorgi papazıydı. Keşif yaptık, fotoğraf çektik. Adanın çeşitli bölgelerine giderek, eylemden sonra kaçılabilecek tahmini yerleri gözden geçirdik. Erhan bu işi 23 Nisan veya 29 Ekim'de yapmamız gerektiğini söyledi. Neden diye sorduğumda, o tarihte adada ayin yapıldığını, cemaatin orada olacağını, kaçmanın kolay olacağını, eylemin daha çok ses getireceğini söyledi.

SANTORO'YU BİZ GÖMDÜK:

Geri dönmek için vapura bindik. Erhan, Trabzon'da vurulan 'Papaz Santoro'yu' kastederek, "Onu da biz gömdük" dedi. "Kim? Kim?" diye tekrar sorduğumda "Santoro, Santoro" diye cevap verdi.

AKIN BİRDAL'IN RESMİ:

Erhan elindeki dosyayı zaman zaman açıyor, bir yandan telefonla konuşuyordu. Dosyanın bir bölümünde Akın Birdal'ın fotoğrafını gördüm. Başka sayfalarda da çeşitli sokakların, caddelerin fotoğrafları bulunuyordu. İstihbaratçı olmam ve bu işlere aşina olmam sebebiyle bir suikast planının daha olduğunu tahmin ettim.

İSTİHBARATÇILAR İŞİN İÇİNDEYDİ:

Dink suikastını Erhan ve ben yapacaktık. Üç istihbaratçı gözlemci olacaktı. O dönem jandarma istihbaratçısıydım. Suikasttan sonra Erhan ve beni istihbaratçılar alarak onların eşliğinde önce Artvin'e, Gürcistan'a, Gürcistan'dan Rusya'ya geçiş yapacaktık. Olay yeri delilleri, telefon kayıtları (sinyalleri) ve kamera kayıtları yok edilecek ve ulaşılamayacaktı. Suikastın amacı azınlıklara ve Türkiye Cumhuriyeti'ne zarar veren, bu ülkenin ekmeğini yiyip ihanet eden Türk düşmanlarına mesaj olacaktı.

SİLAHLAR BENZER:

Olaydan önce Erhan'ın bana verdiği ve Dink'i vuracağım silahla başka bir cinayet işledim. Silah adli emanette. Dink'in öldürüldüğü silahla aynı makinede yapılmış ve aynı kişi tarafından imal edilmiştir.

TANIK İFADESİNDE YENİ İSİMLER VERDİ

İhbarcının mektubu üzerine Dink soruşturmasını yürüten Savcı Muammer Akkaş harekete geçti. Tanığın kendisi ve ailesini koruma altına aldıran Savcı Akkaş, bu kişinin ifadesinin alınması için talimat yazdı. Talimat yazısı kapsamında tanığın geçen günlerde ifadesi alındı. İfadesinde Dink cinayetine ilişkin bilgiler verdiği öğrenilen ihbarcı, cinayetin Erhan Tuncel ve kendisinin de içinde bulunduğu bir grup tarafından planlandığını söylediği, söz konusu gruptaki isimleri de savcılığa bildirdi. Aralarında asker ve sivil şahısların bulunduğu isimler savcılık tarafından incelemeye alındı.