Mahkeme, Bakanlığın, elinde yeterli kanıt olmasına rağmen cinayeti önlemediğini, Dink'i korumadığını, elinde istihbarat olduğu halde Yasin Hayal'e operasyon düzenlemediğini belirterek, "Ağır hizmet kusuru var" dedi.

İSTANBUL- Hrant Dink cinayetinin aydınlatılması konusunda, 3 yılın ardından önemli bir gelişme yaşandı. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ana dava, halen başlanan yerde dururken, İçişleri Bakanlığı aleyhine açılan davada mahkeme, devleti mahkum etti. İstanbul 10. İdare Mahkemesi, Dink'i korumadığı gerekçesiyle İçişleri Bakanlığı'nı suçlu buldu. Kararın, ana davayı da etkilemesi bekleniyor.

Dink'in kardeşleri Hosrof ve Yervant Dink, Dink'in öldürülmesinde ağır hizmet kusuru ve objektif sorumluluğu bulunduğu gerekçesiyle İçişleri Bakanlığı aleyhine tazminat davası açmıştı.

İstanbul 10. İdare Mahkemesi'nde görülen davada karar çıktı. Taraf Gazetesi'nin haberine göre, mahkeme, İçişleri Bakanlığı'nı mahkum etti.

Mahkemenin gerekçeli kararında, cinayet öncesi ve sonrası tüm ihmaller sıralanarak, polis muhbiri Erhan Tuncel'in verdiği bilgilerden Yasin Hayal'in Trabzon'da 2004 yılında Mc. Donalds'ı bombaladığı, bu eylemden önce de tıpkı Dink cinayetinden önce olduğu gibi eylemi yapacağını çevresindeki kişilere anlattığı belirtildi. Mahkeme, istihbarat birimlerinin Tuncel aracılığıyla Hayal'in İstanbul'da Dink'i nasıl ve ne zaman öldüreceğini bildiğini belirterek, Hayal'in de daha önceki eyleminden söylediğini yapan bir kişi olduğunun bilinmesini 'Bakanlığı mahkum ederken' delil olarak kullandı.

TRABZON'DA OPERASYON YAPABİLİRDİ

Mahkeme gerekçeli kararında bu durumdaki bir kişinin korunmamasının ağır bir hizmet kusuru olduğunu belirtirken, ayrıca İstanbul Emniyeti'nin açık ihmalini de mahkum etti. Mülkiye müfettişlerinin soruşturmasında Dink'e yönelik cinayet planı istihbaratının Trabzon'dan 17 Şubat 2006 tarihinde İstanbul'a ulaştığı, İstanbul Emniyeti'nin gerekli çalışmayı yapıp Trabzon'a geri dönmesi ve istihbaratın tamamlanmasıyla birlikte faillere operasyon yapılması gerekirken, İstanbul'un bu çalışmayı yapmadığı ve istihbaratın ciddi ve önleyici bir operasyona dönüşmediği belirtildi. 10. İdare Mahkemesi, kararında, "Elde yeteri kadar bilgi varken, bunların değerlendirilmediği, Dink'e yönelik koruma önlemlerinin alınması konusunda Hedef Şahıslar Programı ile ilgili tamime göre koruma tedbirinin alınmadığı neticesine varıldığı görülmektedir" dedi.

SONUÇ

Gerekçeli kararda, İçişleri Bakanlığı'nın mahkum edilmesine ilişkin şu ifadeler yer aldı: "İstanbul Emniyeti'ne Yasin Hayal'in Hrant Dink'i öldürme planları hazırladığı, bu kişinin bu eylemi yapacak özelliklerde olduğu 17.02.2006 tarihli yazıyla resmi olarak bildirildiği, Hrant Dink'in hayatının açık ve yakın bir tehlike içinde olduğu, kendisinin talebinin beklenmeden koruma tedbirinin alınması gerektiği halde gereğinin yapılmadığı, dolayısıyla idarenin ağır hizmet kusuru bulunduğu sonucuna varılmıştır."

AKSU, 'ZAFİYET YOK' DEMİŞTİ

Dink öldürüldüğünde Abdülkadir Aksu'nun başında olduğu İçişleri Bakanlığı, yaptığı savunmasında "Güvenlik tedbirlerinin alınmasında bakanlığın herhangi bir zafiyeti bulunmadığı ve gerçekleşen riskin toplumsal nitelik taşımadığı, Dink'in koruma talep etmediği" belirtilmişti.

AV. ÇETİN: HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR

Avukat Fethiye Çetin, karara ilişkin "AİHM'de Türkiye'nin mahkum olmasından sonra iç hukukta alınan bu karar, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 28 devlet görevlisi hakkında aldığı soruşturma kararı ile birlikte hayati bir önem taşıyor" dedi.