Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 30 yıllık Devrimci Yol ana davasının tüm sanıklar yönünden zaman aşımından düşürülmesine karar verdi. Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin direnme kararının ardından Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde yeniden görülmeye başlanan davanın bugün karar duruşması yapıldı. Duruşmaya, tüm sanıklar ile avukatları Şanal Sarıhan ve Mehdi Bektaş katıldı.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkanı Ekrem Ertuğrul, dairenin oy birliğiyle aldığı kararı okudu. Ertuğrul, davada zaman aşımı süresini eylem tarihinden itibaren ele aldıklarını belirtti. Daire Başkanı Ertuğrul, davanın tüm sanıklar yönünden zaman aşımından düşürülmesine oy birliğiyle karar verildiğini açıkladı. Bazı sanık yakınlarının kararın açıklanmasının ardından ağladıkları görüldü.

30 yılda adeta yılan hikayesine dönen davada hukuki süreç şöyle gelişmişti:
Ankara 1 No’lu Sıkıyönetim Mahkemesinde, 574 sanıkla 18 Ekim 1982’de başlayan Devrimci Yol ana davasında, birleştirilen dosyalarla sanık sayısı 723’tü. Sıkıyönetim Mahkemesi, 17 Temmuz 1989’da 7 kişi hakkında idam, 39 kişi hakkında ömür boyu, 346 kişi hakkında 2 ila 20 yıl arasında ağır hapis cezaları verdi. Kararın bozulması ve sıkıyönetim mahkemelerinin kaldırılmasının ardından Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden ikinci yargılamada, idam cezası istemiyle yargılanan 22 sanıktan 2’si idam, 20’si müebbet hapis cezasına mahkum edildi. Yargıtay 11. Ceza Dairesi, 28 Mayıs 2004’te müebbet hapis cezasına çarptırılan 20 sanık hakkında verilen kararı, idam cezası üzerine kurulduğu gerekçesiyle bozdu. Bozma gerekçesinde, kararın kaldırılan idam cezası yerine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası üzerine kurulması gerektiği belirtildi.

Sıkıyönetim Mahkemesi, 17 Temmuz 1989’da 7 kişi hakkında idam, 39 kişi hakkında ömür boyu, 346 kişi hakkında 2 ila 20 yıl arasında ağır hapis cezaları verdi. Kararın bozulması ve sıkıyönetim mahkemelerinin kaldırılmasının ardından Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden ikinci yargılamada, idam cezası istemiyle yargılanan 22 sanıktan 2’si idam, 20’si müebbet hapis cezasına mahkum edildi. Yargıtay 11. Ceza Dairesi, 28 Mayıs 2004’te müebbet hapis cezasına çarptırılan 20 sanık hakkında verilen kararı, idam cezası üzerine kurulduğu gerekçesiyle bozdu. Bozma gerekçesinde, kararın kaldırılan idam cezası yerine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası üzerine kurulması gerektiği belirtildi.

SANIKLARIN ÖMRÜ YETMEDİ
Davayı tekrar görüşen Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi, 2006’da 20 sanığı müebbet, 2 sanığı ise 16 yıl 8’er ay hapis cezasına çarptırdı. Müebbet hapis cezasına çarptırılan sanıklardan Osman Nuri Ramazanoğlu vefat etti. Yargıtay 11. Ceza Dairesi, Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesinin kararını bu kez de "sanıkların savunma haklarının kısıtlandığı" gerekçesiyle oy birliğiyle bozdu. Bozma kararında, sanıklar hakkındaki kararın, sanıklara yüklenen suçun yasada öngörülen cezası itibarıyla Ceza Muhakemesi Kanunu’nun müdafi görevlendirilmesine ilişkin 150/3 ve müdafi görevlendirilmediğinde yapılacak işleme ilişkin 151/1 maddeleri uyarınca bozulmasına karar verildiği belirtildi.

Kararda, "kararın tefhim edildiği oturumda bazı sanık müdafilerinin hazır bulunmaları sağlanmadan hüküm kurulması suretiyle savunma haklarının kısıtlandığı" ifade edilerek, bunun yasaya aykırı olduğu ifade edildi. Yargıtayın bozma kararından sonra dosya tekrar Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesine gitti. Mahkeme, 1982’de görülmeye başlanan davada, daha önce verdiği kararda direnerek, 19 sanığı müebbet, atılı suç tarihinde yaşı 18’den küçük olan 2 sanığı ise 16 yıl 8’er ay hapis cezasına mahkum etti.

Buna göre mahkeme, 2006’da verdiği kararda direnerek, sanıklardan Nuri Özdemir, Emin Koçer, Yaşar Kanbur, Nurettin Aytun, Cahit Akçam, Murat Parlakay, Erdoğan Genç, Hasan Ertürk, Yusuf Yıldırım, Mehmet Hassoy, Hilmi İzmirli, Celal Mut, Melih Bekdemir, Ahmet Akın Dirik, Atalay Dede, Hıdır Adıyaman, Turhan Yalçın Bürkev, Halil Yasin Ketenoğlu ve Bünyamin İnan’ı "Anayasal düzeni cebren bozmaya teşebbüs etmek" suçlamasıyla müebbet hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, atılı suç tarihinde yaşı küçük olan Veli Yıldırım ve Hüseyin Aslan’ı ise 16 yıl 8’er ay hapis cezasına mahkum etti. Mahkeme, yurt dışında bulunan sanık Halil Yasin Ketenoğlu’nun bozma ilamına karşı beyanının alınmasına gerek görmedi.

Yerel mahkemenin direnme kararının ardından dava dosyası Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na geldi. Kurul, 2 sanık için dosyanın zaman aşımına girdiğini belirterek, yerel mahkemenin "eylemli uyma" kararı vermesi nedeniyle bu konuda gerekli incelemenin Yargıtay 11. Ceza Dairesi tarafından yapılmasına karar verdi. Ancak dosya, Yargıtay’da daireler arasındaki yeni görev dağılımı nedeniyle 9. Ceza Dairesi’ne gönderildi.