Dersim'de LGBT bireyler bir araya gelip, homofobi ve transfobiye karşı mücadele etme ve örgütlenme kararı aldı.

ETHA'ya konuşan LGBT'ler, Dersim'de bugüne kadar açıktan homofobik ve transfobik bir olay yaşanmadığını söyledi, "Ancak, bu durum Dersim'de homofobi ve transfobi'nin olmadığı anlamına gelmiyor. Var ancak LGBT bireyler görünür olmadığı için hissedilmiyor, görünmüyor dedi.

Deren Yener, Axin Dağlı, Loren Elva, Ceren Güner, neden bir araya geldiklerini anlattı.

Deren Yener: Dersimliyim, burada yaşıyorum. Şehir dışından arkadaşlarımla konuşurken, politik durumundan kaynaklı LGBT bireylerin kentte rahat yaşayabileceklerini düşünüyorlar. Ancak dışarıdan göründüğü gibi değil, her yerde olduğu gibi homofobi ve transfobi burada da var. Dışarıdan bakıldığında burada homofobi ve transfobi görünmeyebilir, hatta bugüne kadar bir LGBT bireyin burada dayak yediğini ya da katledildiğini görmemişsinizdir, duymamışsınızdır ya da bir haberde okumamışsınızdır. Ancak burada LGBT bireyler şiddet de görüyor, katlediliyor, memleketlerinden sürülüyor. Burada LGBT bireylerin cinsel yönelimleri ya da cinsiyet kimlikleri öğrenildiği zaman her türlü ayrımcılığa maruz kalıyor. Bu birey sokağa çıktığında bütün gözler onun üzerinde oluyor, herkes onu konuşuyor bir suç işlemiş gibi. Onu gören yanındakine işaret ediyor, 'Bak kim geçiyor' diye. Bu kişi, hayatta kalabilmek için artık sokağa çıkamıyor ve eve hapsoluyor ya da bu şehri terk etmek zorunda kalıyor. Buna benzer Dersim'de birçok olayla karşılaştım. Bugüne kadar bu olaylar yaşandı ve herkes sustu. Burada birçok devrimci, demokrat, yurtsever örgüt olsa da hiçbiri LGBT'lere dönük hiçbir şekilde söz sahibi olmadılar, oysa tüzüklerinde programlarında LGBT'ler çarşaf çarşaf yer almasına rağmen. Ancak biz artık Dersim'de LGBT'ler olarak bundan sonra böyle olaylarla karşılaşmamak için LGBT'lerin yalnız olmadıklarını, var olduklarını ve var olacaklarını göstermek için bir araya geldik.

Axin Dağlı: Ben heteroseksüelim. Gezi sürecinde İstanbul'da tanıştığım Dersim'li bir lezbiyen arkadaşın aracılığı ile LGBT bireyleri tanıdım. Özellikle Gezi direnişinde LGBT bireylerin aktif rol alması ile LGBT mücadelesinin haklı bir mücadele olduğunu anladım. Öncesinde birçok ön yargım vardı ancak bu önyargılarımın hepsini Gezi direnişinde LGBT'lerle ortak paylaşımlarda bulunarak, aynı yatağı paylaşarak, ortak işler yaparak yıktım. Ve sürekli 'Dersim'de neden bir LGBT örgütlenmesi yok' diye dert edindim. Geçen yazımı İstanbul'da bir işte çalışarak geçirdiğimden Munzur Festivali'ne de katılamamıştım. Ancak bu yıl bir ilk oldu ve Amed'ten gelen Keskesor LGBT Oluşumu burada homofobi, transfobi ve nefret suçlarına karşı bir yürüyüş gerçekleştirdi. Bu hem Dersim halkı için hem de Dersim'de yaşayan gizli LGBT bireyler için bir ilk oldu. Şu anda bir çok gizli LBGT bireyle, bir araya gelerek toplantılar yapıyoruz. Keskesor LGBT'nin yürüyüşü, burada örgütlenme ve mücadele etme kararı alınmasına vesile oldu.

Loren Elva: Bugüne kadar Dersim'de LGBT mücadelesinin çok rahat yürütülebileceğini düşünmüştüm, ancak insanlarını yavaş yavaş tanıyınca bu mücadelenin aslında düşündüğüm gibi rahat yürütülemeyeceği anladım. Buradaki homofobi ve transfobiyi görünce aklımda şu sorular oluştu: 'Nefret edilen halk nefret eder mi?', 'Ezilen halk ezer mi?', 'Katledilen halk katleder mi?'. Dersim halkı yıllardır inançlarından, kültürlerinden, kimliklerinden kaynaklı nefret edildi, ezildi, katledildi. Bir ezilen sınıf içerisinde olan Dersim haklı kendisi gibi aynı ezilen sınıfta yer alan LGBT bireyleri kabul eder mi? Bu soruların cevabı Dersim'de bir ihtiyaç olan LGBT mücadelesinin gelişmesi ve ilerlemesiyle ortaya çıkacaktır. LGBT bireyler bugün Türkiye ve Türkiye Kürdistan'ında örgütlülüğünü bir noktaya taşımış oldu ve bu mücadelesini her geçen gün artırmaya başladı. Bugün Dersim'de LGBT bireylerin bir araya gelip örgütlenme kararı alıp heteroseksist düzene karşı mücadele etme kararı alması da, genel olarak LGBT mücadelesinin ne kadar haklı bir mücadele olduğunun ürünüdür.

Ceren Güner: Dersimli bir transseksüel kadınım. Sokağa çıkmaktan korkuyordum çünkü burada birçok korkunç olayla karşılaştım ve bu karşılaştığım olaylar benim eve hapsolmama neden oldu. Önceleri bir arkadaşım eşcinsel olduğu için ailesi tarafından kurşunlanmıştı, son dakika komşuların onu hastaneye yetiştirmesi ile kurtulmuştu ve iyileştikten sonra hayatta kalmak adına başka bir şehre kaçmak zorunda kaldı. Ona kurşun sıkan babası 6 ay tutuklu kaldıktan sonra şu an dışarıda ve onu aramakta. Başka bir olay yine bir eşcinsel arkadaşım ailesine açıldıktan sonra ailesi tarafından kabul edilmişti ancak feminen görünümünden kaynaklı Dersim'de onun hakkında bir sürü dedikodu yayılmaya başladı. Bir süre o dedikodulara kulak kapatan ailesi bir süre sonra dedikodulara boyun eğip çocuklarını İstanbul'a göndermek zorunda kalmıştı. Buna benzer daha birçok olay. Maskülen görünümde olmak zorundayım çünkü ne ailemin ne de çevremin bilmemesi gerekiyor. Öğrendikleri durumda benim de hayatım tehlikeye girebilir. Görünümümden kaynaklı şimdilik çok sıkıntı yaşamıyorum ama yine de insanlar beni anlar diye çok korkuyordum, şimdi o korkularımla yüzleşmeye başladım. LGBT bireylerle bir araya gelerek sorunlarımı dile getiriyorum ve çözüm bulmaya çalışıyoruz. Şimdi LGBT mücadelesinde kendimi örgütleyerek korkularımı aşmayı düşünüyorum. (ETHA)