(Arzu Demir/ETHA)- Dersim Soykırımı ve devam eden kültürel soykırım suçunun faillerinin yargılanması talebiyle 23 Kasım'da Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne başvuru yapılacak.

Dersim '37-38 Soykırım Karşıtı Komite ve Dersim'i Yeniden İnşa Cemiyeti adına avukat Erdal Doğan tarafından hazırlanan dilekçede, 1937-38 soykırım suçunun yanı sıra Roma Statüsü'nün 7.maddesinde düzenlenen "İnsanlığa Karşı Suçlar" kapsamına giren eylem ve asimilasyon politikalarının Dersim'de devam ettiği belirtildi.

Devlet yöneticilerinin bu eylemleri şiddete dayalı politikalar ile insan haklarını yasaklayıp engelleyerek sürdürdüğüne dikkat çekilen dilekçede, "Dersim halkına önce fiziki soykırım uygulanmıştır. Geride kalan Dersimlilerin büyük bir kesimi zorla göç ettirilmiş, yine geri kalan bir kısmının çok önemli bir kesimi grup grup ya da birey birey ya katledilmiş ya da kendilerine işkence edilmiştir. Bu durum 1980'li, 1990'lı ve 2000'li yıllardan bugünlere şiddetli biçimde devam etmektedir."

KİRMANCKİ KAYBOLUYOR

Soykırımın bugün "anadilde eğitim hakkının gasp edilmesi, inanç özgürlüğünün tanınmaması ve yaşam güvenliğinin sağlanmaması" şeklinde devam ettiğine dikkat çekilen dilekçede, şu ifadeler yer aldı: "Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bugün için Dersim bölgesinde halkın ancak orta yaştan sonrasının bir kısmının konuşabildiği Kirmanckî'yi (Zazaki) eğitimde kullandırmadığı, öğretmediği gibi kamu kurumları ya da iletişim araçlarında da kullanılmasını yasaklamaktadır. Dersimde orta yaş altındakilerin çok büyük bir çoğunluğu anadilini konuşamamaktadır ve çocuklarına bu dili öğretememektedirler. Nihayetinde son yıllarda Kirmanckî (Zazaki) UNESCO'nun kaybolmaya yüz tutan diller listesine alınmıştır."

KIZILBAŞ/ALEVİLİK DEVLET TARAFINDAN TANINMIYOR

Avukat Erdal Doğan, başvuru dilekçesinde Dersim halkının çok özgün bir inanç sistemi olan Kızılbaş/Aleviliğin ise devlet tarafından hukuki olarak tanınmadığını vurguladı, "Öyle ki T.C. Devleti ülkede yaşayan farklı kimlik ve inançtaki halklara kuruluş aşamasından itibaren anayasasında, yasalarında, tüm kamusal uygulamalarında etnik ve dinsel kimlik olarak yalnızca Türk-İslam kimliğini tek kimlik olarak zorla dayatmıştır. Bu dayatmanın en şiddetli ve uzun süren uygulaması ise halen Dersim halkına uygulanan bu insanlık dışı politikalardır" dedi.

Kızılbaş/Alevilerin kutsal tapınak olarak gördükleri doğal yaşam alanlarının hidroelektrik santral ve barajlarla yok edildiğine dikkat çekilen dilekçede, ayrıca "askeri güvenlik" gerekçesiyle ormanlık alanların yakıldığı anlatıldı, "Ayrıca Birleşmiş Milletler Ottowa Sözleşmesi ile yasaklanan anti tank kara mayınları Dersim halkının tüm yaşam alanlarına ve ormanlarına döşenmiş ve döşenenlerden hiçbiri sökülmemiştir" denildi.

DERSİMLİLER ZORLA GÖÇ ETTİRİLMEK İSTENİYORLAR

23 Kasım'da Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne sunulacak dilekçede, ayrıca şu görüşlere yer verildi: "T.C Devleti'nin yapmış olduğu yalnızca Dersim ormanlarını, dağlarını, nehirlerini Dersimlilerden almak değildir. Aynı zamanda Dersimlilerin inanç ve yaşam merkezi olan bölgenin tümden elinden alınarak zorla başka metropollere göç ettirilmesi amaçlanmaktadır. Şimdiden başarı sağlamıştır. Böylelikle Dersimlilerin inanç, etnik kimlik ve binlerce yıllık kültürünü besleyen tüm kaynaklar yok edilerek, halkın bunlardan yoksun kalması amaçlanmaktadır."

BAŞBAKAN ÖZÜR DİLEDİ AMA...

34 kişinin öldürüldüğü Roboskî Katliamı'na da dikkat çekilen dilekçede, devletin Kürt halkından hala özür dilemediği ancak Başbakan Erdoğan'ın 23 Kasım 2011 tarihinde Dersim için "özür" dilediği hatırlatıldı. Dilekçede, "Şikayete konu edilen Başbakan bu özrün gereklerini yerine getirmediği gibi soykırım politikalarının devamı olarak her türlü asimilasyon ve insanlık suçu politikalarını Dersim'de sürdürmektedir" diye belirtildi.

Avukat Erdal Doğan, dilekçenin son bölümünde, Türk devleti Roma Statüsü'ne taraf olmadığı için başvurunun Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından sonuçsuz bırakılmamasını istedi, "Dersim halkının dramı halen en ağır biçimde devam etmekte ve bugün için bir tür yaşam kalım savaşı sürdürmektedirler. Bu nedenle sayın savcılığınızın milyonlarca Dersimlinin sesine, şikayetine ve çağrısına olumlu cevap vereceğini umuyoruz" dedi.