“Geldik, topladık, götürdük derede vurduk. Kol kola taktılar, beş yüz, altı yüz kişiyi ağır makineli tüfeklerle öldürüp, Harçik Irmağı’na koydular...”

Son dönemde Türkiye’nin yüzleştiği önemli konulardan olan 1938 Dersim Olayları sırasında jandarma çavuşu olan 108 yaşındaki Haydar Dede, 74 yıl sonra yaşananları anlattı. Dersim Tenkil Harekatı’nın 74. yıldönümü olan 4 Mayıs’ta Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda gösterilecek olan ve yönetmenliğini Özgür Fındık’ın yaptığı “Kara Vagon” adlı belgesel tanıkların ağzından Dersim’de yaşananlar ve sürgün anlatılıyor.

“Yaşayanlar konuşuyor”

Hasan Saltık arşivinden ilk defa yayınlanan fotoğrafların da yer aldığı belgeselde zorla sünnet edilen, dini değiştirilen Dersimli Ermeniler, ailesinden ayırılan kızlar, makineli tüfeklerle taranan ölülerin arasından kurtulanlar, ailesini katliamda kaybedenler ve sürgünde yaşayan tanıklar da konuşuyor. Sabancı Üniversitesi’nden Prof. Dr. Leyla Neyzi’nin bulduğu Yozgatlı Haydar Dede’nin soyadı ailesinin isteği üzerine gizli tutuluyor. İşte Haydar Dede’nin resmi rakamlara göre yaklaşık 13 bin kişinin öldüğü, 12 bin insanın sürgüne gönderildiği Dersim olaylarında yaşadıkları.

“Ne oldu? Kürtler isyan etti. (Olayların çıkışında Şeytan karakoluna getirilen Dersimli bir kıza ilişen 3 askerin etkili olduğunu anlatarak) Bundan çıkıyor isyan. Yaptığı şerefsizlik, namussuzluk! Yaptığını demiyor da araştırmıyor. Şuraya geldik topladık Kürtleri, götürdük şu derede vurduk. Haberleri bile yok!”

“Sadece o gelin kurtuldu”

“Bir alay komutanımız geldi, Konya’dan. ‘Arkadaşlar, vatandaşlar dünyada dört hain var. Biri fani, biri kurt, biri domuz, biri Kürt’ dedi. Bilemedik. Şu Ermeni imiş.

Soramadık, adamları vurduk, vurdular. Kol kola taktılar, beş yüz, altı yüz kişiyi ağır makineli tüfeklerle öldürdüler. Harçik ırmağına koydular. Harçik ırmağı beş yüz metre aşağısına kıpkırmızı aktı. Yalnız bir kadın kendini suya attı, Harçik ırmağını geçti. Dağların, ormanların içinden üç ağır makineli tüfek ateş etti ama o kaçtı. Sadece Mazgirt tarafına giden o gelin kurtuldu.”

‘Geçmişle yüzleşme’

Belgeselin yönetmeni Özgür Fındık ve danışmanı Dilaver Eren de akrabalarını olaylar sırasında kaybetmiş mağdurlardan. Yönetmen Fındık, “Yaşananlar Türkiye’nin bilmediği ya da bilmemezlikten gelerek üstünü kapattığı bir durum. 1938’te çocuk olan 150 tanıkla konuştum. Ancak en çok şimdiye kadar dinlemediğimiz askerden etkilendim” dedi. Danışman Eren ise, “Bu tanıklık yeni hukuki gelişmelerin önünü açmalı. Bu bir öç alma değil. Ortak geleceği ancak geçmişle yüzleşerek kurabiliriz” diye konuştu.

Vatan