HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder, 2013 yılında, İstanbul’da yapılan Newroz mitingindeki konuşmaları nedeniyle açılan dava başladı. Önder’in avukatları, mahkemenin görüşünü önceden bildirdiği ve tarafsızlığından şüpheye düştükleri gerekçesiyle reddi hakim talebinde bulundu.

Talep üzerine mahkeme heyeti, dosyayı bir üst mahkeme gönderdi.

İstanbul 26’ıncı Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile çok sayıda avukat katıldı. Mahkeme başkanı, Edirne F Tipi Cezaevi’nde bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın, Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi ile duruşmaya katılmak istemediğini ve duruşma salonunda savunma yapmak için dilekçe verdiğini söyledi.

Sırrı Süreyya Önder’in avukatlarından Ercan Kanar, yargılama koşulu bulunmadığını ve yasama dokunulmazlığı gerekçesiyle davanın düşmesini talep etti. Mahkeme heyeti, Demirtaş ve Önder’in sözlerinin Anayasa’nın 83. maddesinde belirtilen “Yasama dokunulmazlığı ve sorumsuzluğu kapsamında bulunmadığını” belirterek talebi reddetti.

‘EVRAKLAR AYNI, YARGIÇLAR DEĞİŞMİŞ’

Savunma için söz verilen Sırrı Süreyya Önder, “Bu mahkemede niye varım bilmiyorum. Bakırköy 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandık. Evraklar aynı, yargıçlar değişmiş. Ben size yargılamayı nasıl canlandırayım? O günkü duruşmada yargılama çöktü” dedi.

‘HER KONUŞMAMIZA 'FETÖ’DEN ATILAN SAVCILAR FEZLEKE DÜZENLEDİ’

Milletvekillerinin dokunulmazlığı konusuna değinen Önder, “Dokunulmazlıklarımız, bir defalığına mahsus ve topluca kaldırıldı. Bu bir defa işin özüne aykırıdır. Her fezleke ayrı bir olgudur ve ayrı ayrı görüşülmesi gerekir. Her konuşmamıza 'FETÖ’den dolayı atılan savcı ve hakimler tarafından fezlekeler düzenlendi. Meclis’te topluca dokunulmazlıklarımız kaldırılarak yargı önüne itildik. Ancak tekrardan meclise dokunulmazlık verildi. İktidar yargılamaktan korktuğu için bunu yaptı. Bizi ancak geçmişe götürerek yargılayabilirsiniz. Şu anda dokunulmazlığı olan bir milletvekiliyim ben” diye konuştu.

‘BİR GÜN BU ÜLKEYE BARIŞ GELECEK’

Sırrı Süreyya Önder, “terör örgütü propagandası yapmak” suçlaması yönetilen konuşması için, “O benim işim. Şeref madalyam. Çocuklarıma bırakacağım mirastır. Benim işim söz söylemek” dedi.

Barış için mücadele ettiğini belirten Önder, “Yargı iki sonuçludur: ya suçlusunuz ya da suçsuzsunuzdur. Siyasette ise üç sonuçludur; ya kazanılır, ya kaybedilir. Diğer sonucu ise uzlaşmacı olmasıdır. Uzlaşma olmazsa toplum gelişmez. Hep barış için mücadele ettim. Bu konuşmalar bizzat göstermiş olduğum çabalardır. Bir gün bu ülkeye barış gelecek” şeklinde konuştu.

REDDİ HAKİM TALEBİNDE BULUNULDU

Önder’in avukatlarından Ramazan Demir ise davanın düşme talebinin reddedilmesi kararına atıfta bulunarak, “Mahkemenizce verilen ara kararı kabul etmiyoruz. Söylenen sözlerin yasama sorumsuzluğu kapsamında kalmadığını, neye dayanarak karar verdiniz. Bu bir ihsas-ı reydir (görüşünü bildirme)” dedi. Demir, reddi hakim talebinde bulundu.

Avukat Bilal Kalkan da mahkemenin tarafsızlığı konusunda şüphe oluştuğu gerekçesiyle reddi hakim talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, reddi hakim talebini değerlendirmesi için dosyanın üst mahkeme olan İstanbul 27’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi.

5’ER YILA KADAR HAPİSLERİ İSTENİYOR

İstanbul’da, 17 Mart 2013’te yapılan Newroz mitinginde konuşma yapan Selahattin Demirtaş ve Sırrı Süreyya Önder hakkında, “terör örgütü propagandası yapmak” iddiasıyla iddianame hazırlanmıştı. Demirtaş ve Önder için 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası isteniyor. 

Kaynak: Gazete Duvar