Selahattin Demirtaş'ın 19 Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı ana davası Kobani Davası'yla birleştirildi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın yargılandığı dava Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görülen duruşmaya Demirtaş, başka davalardan tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Kapalı Cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi’yle (SEGBİS) katıldı. Demirtaş’ın avukatlarının hazır bulunduğu duruşmayı HDP milletvekilleri Hişyar Özsoy, Hüda Kaya ve Zeynel Özen izledi.

Duruşma, Demirtaş’ın ve ardından avukatların savunmasıyla devam etti.

Duruşmaya İstanbul’dan SEGBİS ile bağlanan avukat Fırat Epözdemir, “Ceza Muhakemesi (CMK) kurallarına uyulmuyor. Dosyaların birleştirilmesi konusunda CMK’de uygun maddeler var. 6-8 Ekim olaylarıyla ilgili mahkemenizde bir dava var. CMK’ye göre Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nin aynı suçtan yargılama olduğu için bunu reddetmesi gerekirdi. Şimdi siz nasıl birleştirme kararı verirsiniz? Bu dava 4 yıl önce açıldı, siz '4 yıl sonra açılan dava dosyasıyla birleştirilsin' diyorsunuz. Öncelikle AİHM büyük daire kararını gözeterek beraat kararı vermeniz aksi taktirde birleştirme kararı verilecekse de 19. Ağır Ceza Mahkemesi üzerinden birleştirilmeli” diye konuştu..

"ANTİ HUKUKİ SÜREÇ"

Ardından duruşmada hazır bulunan avukat Levent Kanat söz aldı.

Kanat şunları söyledi:

“Mahkemenizdeki bu yargılama ve 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılama soruşturması yaşadığımız bu sürecin tipik bir anti hukuki süreç olduğunun delildir. Bunun birçok verisini Demirtaş çok net bir biçimde dile getirdi. Bu yargılamalar ne yazık ki hakim siyasal anlayışın isteklerine göre şekil aldı. Bu ağır bir itham ama elimizde deliller var. ‘AİHM kararını boşa çıkaracağız’ diyen bir siyasal iktidar var. Avukatların olmadığı bir duruşmada tahliye kararı verdiniz. Savcılık bir soruşturma yürütüyor, iddianamede yer alan fiillerin bu yargılamada söz konusu olmuş, bir yargılama yürütmüşsünüz. Şimdi dosyayı 22. Ağır Ceza Mahkemesi’yle birleştirmeniz hukuksuzluktur. 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki mükerrerdir” dedi.

"ADALETİ İNSANLIĞIN TEMELİ YAPALIM"

Duruşmada hazır bulunan bir diğer avukat Aydın Erdoğan da “Biz adaleti, hukuku arıyoruz. Bu topraklar üzerinde faili meçhule uğrayan hukuk ve adaleti arıyoruz. Bu bir adalet çığlığı, ister dinleyin ister dinlemeyin. Tarih olarak sorumluluğumuz var, avukat olarak söylemezsen vebal altında kalırız. Siz de uygulamazsanız vebal altında kalırsınız. Arkanızda ‘adalet mülkün temelidir’ yazıyor. Mülk devlet demek. Devlet bir sürü mazlumun canı, kanı üzerine kurulan bir yapıdır ama asıl olan insanlıktır. Gelin adaleti insanlığın temeli yapalım, onun üzerinde konuşalım” diye konuştu.

"TOPLUMA KARŞI SUÇ İŞLENDİ"

Kobani davasının hukuksuz bir şekilde açıldığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

“O davada buradan farklı bir fiil yok. ‘AİHM kararından sonra suç işliyorsunuz’ dedik. Elinizdeki davayı özel teşkil ediliş başka bir mahkemeye göndermekle zorlanıyorsunuz. Bunu durdurabilirsiniz. Kanun maddelerinin hiçbir kıymeti kalmadı. Demirtaş’ı mahkum etmediğiniz için davayı göndermek zorunda bırakılıyorsunuz. Bu davanın Yassıada, Deniz Gezmiş’lerin yargılandığı davalardan zerre kadar artı bir haklılık payı yok. Topluma karşı suç işlendi. Bugün aynı yargılamaları sürdürmek zorunda değilsiniz bu çağda.”

KOBANİ DAVASIYLA BİRLEŞTİRME KARARI

Avukatların savunmasının ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava ile arasında sevk maddeleri ve suç tarihi dikkate alındığında hukuki ve fiili bağlantı olduğu anlaşıldığından 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davayla birleştirilmesine karar verdi.

Mahkeme, dosyanın Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verdi.