Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında, Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nde tutuklu olarak yargılandığı ana davada tahliye kararı verildi. Ancak Demirtaş, hükümlü olduğu başka bir dava nedeniyle cezaevinden çıkamayacak.

Demirtaş, 4 Kasım 2016'da, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ve partisinden dokuz milletvekiliyle birlikte, "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, terör örgütü üyesi olmak, silahlı terör örgütüne üye olmak ve örgüt adına suç işlemek" iddialarıyla gözaltına alınmıştı. Hakkında çeşitli davalar açılan Demirtaş, o tarihten bu yana Edirne F Tipi Cezaevi'nde bulunuyor.

Demirtaş Pazartesi günü duruşması görülen davada "silahlı terör örgütüne üye olma" suçlamasıyla yargılanıyordu.

Demirtaş ve avukatları bu duruşmaya katılmama kararı almıştı. Avukatlar, 18 Eylül'deki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Daire'de görülecek duruşmaya hazırlandıklarını belirtmişti. Mahkeme heyeti Demirtaş için tahliye kararı verdi.

Bununla birlikte Demirtaş, "örgüt propagandası" suçlamasıyla, 2018'de İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yargılandığı davada 4 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılarak hüküm giydiği için cezaevinden çıkamıyor.

DENETİMLİ SERBESTLİK BAŞVURUSU YAPILACAK

Demirtaş'ın avukatlarının şimdi, müvekkillerinin tutuklulukta geçen süresinin mahsubu ve denetimli serbestlik için başvuru yapması bekleniyor.

Dava dosyasına hakim olan avukatlar BBC Türkçe'ye yaptıkları değerlendirmede, bu işlemin ardından Demirtaş'ın serbest bırakılması gerektiğini savundu:

"Demirtaş yaklaşık 35 aydır tutuklu. Aldığı ceza 56 aya tekabül ediyor. Örgütlü suçlarda bu cezanın dörtte üçü yatılır. Bu da 42 aya tekabül ediyor. Burada yedi ay gibi bir süre kalıyor.

"Yargıtay ve en son Silivri mahkemelerinin verdiği karara göre örgüt propagandası suçlarında cezası 1 yılın altına düşenlerin denetimli serbestlik ile tahliye edilmeleri gerekiyor. Dolayısıyla Demirtaş'ın da mahsup işlemi ardından serbest kalması gerekiyor."

AİHM DAVASI 18 EYLÜL'DE

AİHM, Demirtaş ile ilgili kararını 20 Kasım 2018'de açıklamış ve HDP'li siyasetçinin serbest bırakılması ve tutuksuz yargılanması gerektiği yönünde karar vermişti.

AİHM ayrıca, Türkiye'nin Demirtaş'a 10 bin euro manevi tazminat cezası ile masraflar ve harcamalar için 15 bin euro ödemesine de hükmetti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karara "AİHM kararları bizi bağlamaz" sözleriyle tepki gösterdi.

Demirtaş "Yargılandığım davalar ve isnatlar tümden çökmüştür" açıklamasını yaptı.

AİHM kararına karşın Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi, tahliye başvurusunu reddetmişti.

Bunun üzerine Demirtaş'ın avukatları davanın AİHM Büyük Daire'ce yeniden incelenmesi talebiyle 19 Şubat 2019'da başvuru yaptı.

Hükümet de AİHM'den verdiği ihlal kararlarının yeniden değerlendirilmesini talep etti ve bu şekilde dosya, AİHM Büyük Daire'ye taşındı.

AİHM Büyük Daire'deki duruşma, 18 Eylül'de Fransa'nın Strazburg kentinde yapılacak.

Bugünkü karar ardından bazı siyasetçi ve avukatlar, kararının 18 Eylül'deki duruşmayla ilgili olduğunu öne sürdü.

Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili Sezgin Tanrıkulu Twitter'da, "AİHM, Selahattin Demirtaş bugün tahliye edilmeseydi 18 Eylül'de görülecek duruşmada Türkiye aleyhine ağır ihlal kararı verecekti" dedi.