Eski başbakan ve AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun geçtiğimiz gün yayınladığı 15 sayfalık açıklamanın yankıları sürüyor.

Independent Türkçe'den Cihat Arpacık’ın haberine göre, Davutoğlu'nun yakın çevresi siyaseti hareketlendiren açıklamayı değerlendirdi.

Özetle bugün partimiz her açıdan bir yenilenme ihtiyacı içindedir. Seçimsiz geçmesi beklenen dört yıl böylesi bir yenilenme ihtiyacı için gerekli zamanı sağlamaktadır. Bu dönemde AK Parti kökten bir yenilenme süreci yaşarsa kaybettiği söylem ve politika dinamizmini yeniden kazanabilir. En önemlisi de hızla kaybetmekte olduğu moral üstünlüğü tekrar elde edebilir. Bu büyük tarihi mirasın ve emanetin fani kişiliklerimizden bağımsız olarak sahipsiz kalması beklenemez.”

Türkiye siyasi tarihine şimdiden “seçilmiş son başbakan” olarak geçen Ahmet Davutoğlu’nun önceki gün (22 Nisan) yayımladığı 15 sayfalık açıklamanın özeti bu cümlelerdi.

24 Haziran 2018’deki genel seçimlerde milletvekilliği görevi biten Davutoğlu’nun yeni bir siyasi oluşum başlatacağı hatta bu girişimin yeni bir siyasi partiye dönüşeceği uzun süredir konuşuluyordu.

Ancak 22 Nisan’da yayımlanan açıklamayla Davutoğlu’nun ilk aşamada AK Parti’de gördüğü yanlışları ve politika tarzıyla ilgili eleştirilerini artık daha yüksek perdeden dillendirmeye başlayacağı anlaşılıyor.

MANİFESTO NEDEN ŞİMDİ?

Eski Başbakan’ın çevresi, manifestoda belirtilen hususları zaten uzun süredir kendisinden dinliyordu. Ancak bunların açık yüreklilikle kamuoyuyla paylaşılması için Türkiye’nin seçim sürecinden çıkması beklendi.

Davutoğlu’na yakın kaynaklar Independent Türkçe’ye bu manifestonun 24 Haziran ve 31 Mart seçimleri öncesi duyurulmasının, seçim gününe kilitlenen ülkede amacına hizmet etmeyeceğinin düşünüldüğünü belirtti.

Seçimlerin üzerinden yeterince zaman geçtiğinin düşünülmesi üzerine bu manifesto kamuoyuyla paylaşıldı.

MUHAFAZAKAR SİYASETİN ALIŞIK OLMADIĞI BİR YÖNTEM

Bir dönem AKP’de kritik görevlerden birini üstlenen bir isim manifestoya daha farklı bir pencereden bakıyor.

Kamuoyuna duyurulan manifestonun muhafazakar siyasette alışılagelmişin dışında bir yöntem olduğu görüşünde. Ona göre, parti içi meselelerin kapalı kapılar ardında konuşulduğu muhafazakar partilerde ilk kez siyasi hareketin kuruluş retoriğine geri dönmesi için genel başkanlık ve başbakanlık yapmış olan bir isim böyle bir adım attı.

Davutoğlu’yla hareket eden siyasetçiler temkinli. Şahısları hedef alan bir görüntü çizmemeye özen gösteriyorlar. Bu nedenle isimlerinin şimdilik açık açık yazılmasını istemiyorlar. Zeminlerini tamamen AKP’nin ilk günkü hedeflerine, “erdemliler hareketi” ve “ortak akıl” paradigmasına oturtmayı hedefliyorlar.

AKP’nin dar bir çerçevenin ve çıkar çevrelerinin partisi haline geldiğini düşünen siyasilerin ilk hedefleri AKP’nin ilk günkü çizgisine gelmesini sağlayarak “partiyi kurtarmak.”

METNİN İÇERİĞİ DAHA ÇOK TARTIŞILMALI

Bir başka kaynak ise manifestonun içeriğinin daha çok tartışılmasını istiyor.

Davutoğlu’nun önce partinin önündeki sorunları tespit ettiğini ve çözüm yolları için çerçeve çizdiğine inanılıyor. Bu manifestonun bir günde yazılan bir metin olmadığı bildirilirken Davutoğlu’nun uzun süredir kendisine ziyaret gelenlerle bu konuları istişare ettiği ifade ediliyor.

Şimdiye kadar kulislerde Davutoğlu’na yöneltilen en büyük eleştirilerden biri partide etkin görevlerdeyken benzer konularda sessiz kalmasıydı. 5 Mayıs 2016 günü istifa eden Davutoğlu’nun aslında bu düşüncelerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çeşitli vesilelerle anlattığı da manifestoda kendisine yer buldu.

KONFERANSLAR KALDIĞI YERDEN DEVAM EDECEK

Davutoğlu’nun çıkışlarının bu manifestoyla sınırlı kalmayacağı söyleniyor ve AKP içinde kendisiyle aynı hissiyatı taşıyanların daha geniş bir kesim olduğuna inanılıyor. Bu nedenle Davutoğlu eleştirilerine devam edecek.

Bu hareketin içinde yer alan isimler, sadece AKP'deki rahatsız kitleyi değil toplumda siyaset kurumundan umudunu kesenleri de önemsediklerini belirtiyor. Bunun için sokakla daha çok irtibat kurmaya hazırlanıyorlar.

Davutoğlu, seçim sürecinde Anadolu’daki konferanslarına ara vermişti. Seçimlerin sona ermesiyle birlikte bu konferanslara devam edecek.

Kaynak: Independent Türkçe