MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin salı günü açıkladığı partisinin yeni anayasa çalışması, AKP içinde tartışmalara neden oldu.

Bahçeli’nin bu hamlesiyle “AKP’den ön aldığı” belirtilirken bu durumun “Cumhur İttifakı’nda AKP’yi, dolayısıyla da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı geri plana ittiği” ileri sürülüyor.

Ancak MHP’de ise durum tam tersi. MHP kanadı, “Genel başkan Bahçeli’nin, Erdoğan’ın yeni anayasa çıkışına en başından bu yana destek verdiği, bu nedenle bir an önce yola koyulup anayasa çalışmalarına başladığı” belirtiliyor.

Her iki parti ayrıca yeni anayasa çalışmasında bazı maddelerde de birbiriyle çelişiyor.

Cumhuriyet’ten Selda Güneysu’nun haberine göre, Bahçeli’nin yeni anayasa çıkışının “anayasa konusunda AKP’yi ikinci plana ittiği” ifade ediliyor. MHP lideri Bahçeli’nin daha önce de kritik konularda AKP’den önce davrandığı ve açıklamalar yaptığı, “neredeyse gündemi belirleyen tek parti konumuna geldiğine” dikkat çekilirken, halbuki Cumhur İttifakı’nın büyük ortağının “AKP olduğu” dillendiriliyor.

‘2023’ÜN EN ETKİN STRATEJİSİ’

Yeni anayasa hazırlığı, Cumhur İttifakı için 2023’e gidilen süreçte “en etkin stratejilerinden” birini de oluşturuyor.

MHP’nin bu tutumunun 2023’e giden süreçte AKP’den ön alma tutumu olduğu iddia ediliyor.

Ancak MHP kanadı, bu noktada AKP’den ayrılıyor. MHP’nin en başından bu yana yeni anayasa konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile AKP’ye destek verildiğinin altı çizilerek 2023 seçimlerine az bir zaman kaldığı ve bir an önce üzerinde uzlaşılan bir anayasa metninin kamuoyuna açıklanması gerektiği ifade ediliyor.

BAZI MADDELERDE ‘UZLAŞI YOK’

MHP, yeni anayasa çalışmasında, AYM’nin yüksek mahkeme statüsünden çıkarılması ve Bahçeli’nin daha önce açıklamalarında değindiği 1924’teki gibi “Divanıâli” tarzı bir yapıya kavuşturulması öngörülüyor. Ancak AKP’nin yeni anayasa çalışmasında AYM’nin statüsünün değişmesine yönelik bir madde yer almıyor. AKP, MHP’nin aksine AYM’nin yapısını daha da güçlendirmeyi hedefliyor. AYM’nin yapısını güçlendirmek için üye sayısının artırılmasının da tartışıldığı kaydediliyor. Bununla birlikte MHP’nin çalışmasında, “TBMM başkanının seçilmesi halinde partisinden istifa edeceğine” yönelik bir madde de yer alıyor. Ancak edinilen bilgiye göre AKP’nin, MHP’nin çalışmasında yer alan bu maddeye de sıcak bakmadığı belirtildi. TBMM başkanının seçildikten sonra istifa etmesi ve “tarafsız” kalması önerisinin daha önce anayasada değişiklik yapılarak “cumhurbaşkanına parti üyesi olma hakkının tanınması maddesiyle çeliştiği” konuşuluyor.

‘CUMHURBAŞKANININ PARTİLİ OLDUĞU BİR SİSTEMDE TBMM BAŞKANI NEDEN TARAFSIZ OLSUN?’

Partide, “TBMM başkanı seçildikten sonra istifa etti, tarafsızlık kazandı, diyelim. O zaman önceki anayasa değişikliği ile cumhurbaşkanına partili olma yetkisi neden tanındı? Cumhurbaşkanının partili olduğu bir sistemde, TBMM başkanı neden tarafsız olmalı? MHP’nin çalışmasındaki ayrıntıyı henüz bilmiyoruz” değerlendirmesi yapılıyor. Partide ayrıca “MB’nin anayasal güvence altına alınması” maddesiyle de “cumhurbaşkanının kararname yetkisinin sınırlandırılacağı” değerlendiriliyor.