Hasan Özhan Ünal / Demokrat Haber

Cumartesi Anneleri/İnsanları Galatasaray Meydanı’ndaki 572’nci buluşmalarında 21 yıl önce gözaltında kaybedilen Nurettin Toluk’un akıbetini sordu.

Cumartesi Anneleri’nin 572. buluşmasında Gezi aileleri, Ankara ve Suruç patlamalarında yaşamlarını yitirenlerin yakınları da Galatasaray Meydanı’ndaydı. Gezi Direnişi’nde yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan ve babası Sami Elvan, Ahmet Atakan’ın annesi Hatice Atakan, Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel Korkmaz, babası Şahap Korkmaz ve ağabeyi Gürkan Korkmaz, Ethem Sarısülük’ün annesi Sayfi Sarısülük ve kardeşi İkrar Sarısülük bir arada Cumartesi İnsanları’nın yanında yer aldı.

Öte yandan Barış Anneleri, sanatçı Pınar Aydınlar ve Cumhuriye Halk Partisi (CHP) Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da Cumartesi Anneleri/İnsanları’nı yalnız bırakmadı.


‘KENDİ KAYIPLARIMIZI ANLATMAK ZUL GELİYOR’

Cumartesi Anneleri/İnsanları’ndan ilk konuşan İrfan Bilgin, “Her ay yapılan katliamlar var. Gazi Katliamı’nı hepimiz yaşadık. Toplu katliamlar olurken  kendi kayıplarımızı anlatmak zul geliyor” ifaesini kullandı. Bilgin, “Şimdi gözaltında kaybetmek masraflı ve zahmetli! Ama şimdi devlet buna gerek duymuyor, toplu katliamlar yapıyor” dedi.

Bilgin ardından gözaltında kaybedilen Nihat Aydoğan’ın eşi Halime Aydoğan barış talebini dile getirdi. Halime Aydoğan, “Yorulduk, tükendik, artık barış istiyoruz” dedi.

‘YÜKSEKOVA, SUR, CİZRE OLMASIN’

Yüksekova’da her hafta yapılan Cumartesi Anneleri eyleminin belki de bu hafta son kez yapılacağı belirtilerek Yüksekova Cumartesi Anneleri adına açıklama yapıldı. Açıklamada, Yüksekova’da sokağa çıkma yasağının başlayabileceği ve buna duyarlılık gösterilmesi gerektiği aktarıldı.

‘ANNELERİN SAYISI ARTMASIN DEDİKÇE ANNELERİN SIFATLARI ARTIYOR’

Son olarak gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren konuştu. İkbal Eren, “Başka anneler ağlamasın, elimizdeki fotoğraflar artmasındiye 572 haftadır buradayız. Anneler çoğalmasın dedikçe annelerin sıfatları (Gezi, Ankara, Suruç anneleri) artarak sayımız yükseliyor”dedi.


İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon’un açıklamasını Cumartesi İnsanları’ndan Ümit Dişli okudu.

Nurettin Toluk’un kaybedilişi şöyle aktarıldı:

"572 haftadır tüm iktidarlar bu ülkeyi hukukun üstünlüğünden, insan hakları ve temel özgürlüklerden uzaklaştıran, hak ve özgürlük talep edenleri düşmanlaştıran bir politika izledi.

"572 haftadır gözaltında kaybedilenlerin akıbetleri açıklansın, failleri yargılansın talebiyle Galatasaray Meydanı’ndayız.

"68 yaşındaki Nurettin Toluk, İzmir  Kadifekale'de oğlu Bülent ile yaşıyordu. Bülent Toluk işlem yaptırmak için gittiği Güzelyalı mahalle muhtarı ile aralarında bir tartışma yaşandı. Muhtarın şikayeti üzerine aranmaya başlayınca da geçici bir süre evden ayrıldı.

"Nurettin Toluk, 16 Mart 1995 tarihinde oğlunun yerini söylemesi için gözaltına alınarak Kadifekale Karakolu'na götürüldü. Gözaltı süresi dolduğu halde serbest bırakılmayınca karakola giden avukata önce Nurettin Toluk'u serbest bıraktıkları sonra da hastaneye tedavi için götürdükleri söylendi. Tüm hastahaneleri dolaşan ailesi Nurettin Toluk'un izine rastlamadı.

"İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi yaptığı basın açıklaması ile olayı kamuoyuna duyurdu ve girişimlerde bulundu.

"9 aylık Israrlı bir arayışın ardından Nurettin Toluk'un ‘kimliği meçhul kişi’ olarak kimsesizler mezarlığına gömüldüğü gerçeği açığa çıktı."

Dönemin sorumluları şöyle aktarıldı:

"Sönmez Köksal, Mehmet Ağar, Ünal Erkan, Aydın İlter, İsmail Hakkı Karadayı, Mehmet Moğultay, Nahit Menteşe. Tansu Çiller Başbakan'dı. Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı'ydı. Onlar Nurettin Toluk’un kaybedilmesinden sorumludur.

Nurettin Toluk için adalet istiyoruz."

Kayıp yakınlarının avukatı Tahir Elçi’nin katledilmesinden bu yana 15 hafta geçti. Dosyasında bir ilerleme kaydedilmedi.

[Nurettin Toluk’un gözaltında kaybedilmesi ile ilgili Hafıza Merkezi’nin hazırladığı detaylı bilgiyi şuradan okuyabilirsiniz] 

(Demokrat Haber)