Cumartesi Anneleri, İstanbul Galatasaray Meydanı’ndaki 517’inci eylemde, 1995 yılında gözaltında kaybedilen Murat Yıldız’ın akıbetini sordu. Bu haftaki eylemde, 12 Eylül döneminde gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır’ın annesi Berfo Ana’nın ikinci ölüm yıldönümü vesilesiyle de bir anma yapıldı.

Eylemde konuşan Murat Yıldız’ın avukatı Erhan Tekçe, 1995 yılında bir olay sebebiyle ifadeye çağırılan Murat Yıldız’ı annesi Hanife Yıldız’ın ifade için kendi elleriyle emniyete götürdüğünü, Yıldız’dan o günden sonra bir daha haber alınamadığını söyledi. Polislerin Murat Yıldız’ın İstanbul’a götürülürken “feribottan atlayarak kaçtığı” yalanını uydurduğunu belirten Tekçe, Yıldız’ın iki polis arasında kendini denize atamayacağını ispatlayan bilirkişi raporu aldıklarını, fakat bu polislerin de sadece para cezası ile cezalandırıldığını söyledi.

ERDOĞAN BERFO ANA’YA VERDİĞİ SÖZÜ TUTSUN”

Eylemde konuşan gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır’ın kardeşi Fatma Kırbayır ise anneleri Berfo Ana’yı iki yıl önce Galatasaray Meydanı’ndan sonsuzluğa uğurladıklarını hatırlattı.

Kırbayır, Berfo Ana ile dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın görüştüğünü ve Cemil Kırbayır’ın akıbetinin aydınlatılacağına ilişkin Erdoğan’ın söz verdiğini de hatırlatarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şöyle seslendi:

“Bu alandan Başbakan’a seslenmiştik. Başbakan’ın verdiği söz nerede? Bugün kendisi Cumhurbaşkanı. Soruyorum kendisine Cemil’in dosyası nerede? Adalet istiyoruz.”

MURAT YILDIZ’IN DOSYASI GEBZE ADLİYESİ’NDE KAYBEDİLDİ

Cumartesi Anneleri adına açıklamada bulunan Mukaddes Şamiloğlu ise evrensel hukuka uygun yapılmayan soruşturma ve yargılamalar sonucunda kayıpların akıbetinin karanlıkta kalmaya, faillerin cezadan muaf olmaya devam ettiğini ifade etti.
Şamiloğlu konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“19 yaşındaki Murat Yıldız, 29 Ocak 1995 tarihinde İzmir, Bornova’daki bir kafede çıkan tartışmada silahla havaya ateş ederek olay yerinden uzaklaştı.

Şubat ayında Yıldız ailesinin evine gelen polis ekibi anne Hanife Yıldız’ı emniyete götürdü. Emniyette kendisine oğlunun havaya ateş açması nedeniyle arandığı, hemen gelip teslim olursa ifade vererek serbest kalacağı söylendi.

23 Şubat 1995 tarihinde, Hanife Yıldız avukatı ve yeğeni ile birlikte tek çocuğu Murat Yıldız’ı İzmir Bornova Özkanlar Asayiş Şubesi’nde Komiser Ramazan Kaya ile polis memuru Tahir Şerbetçi’ye teslim etti. Murat Yıldız’dan bir daha haber alınamadı.

Polis, silahı bulmak için Murat Yıldız’ı İstanbul’a götürürken feribottan atlayıp yüzerek kaçtığını söyledi. Hanife Yıldız’ın “Kendi isteğiyle teslim oldu niye kaçsın?” sorusu karşılıksız kaldı.

Beş yıl süren yargılamada Gebze 2. Asliye Mahkemesi, Murat Yıldız’ın feribottan atladığını gören tek bir tanık olmamasına rağmen sanık polislerin beyanını esas aldı ve polislere yalnızca “görevi ihmalden” günümüz parasıyla 1.18 kuruş para cezası verdi. Aynı mahkeme 2002’de polislerin aldığı para cezasının beş yıl ertelenmesine, 2007’de ise davanın bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verdi.

Murat Yıldız’ın dosyası Gebze Adliyesi’nde kaybedildi. Adliye kayıtlarını inceleyen İHD avukatı Gülseren Yoleri dosyanın ne imha edildiğine dair bir bilgiye ulaşabildi ne de dosyaya. Avukat Yoleri 2015 Ocak ayında Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı’na Murat Yıldız’ın akıbetinin açığa çıkartılması için tekrar suç duyurusunda bulundu.

Yıldız’ın gözaltında kaybedilmesinden İzmir Bornova Özkanlar Asayiş Şubesi’nde görevli Komiser Ramazan Kaya ve polis memurları Şahismail Öztürk ile Tahir Şerbetçi’yi, dönemin İzmir Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu, İzmir Valisi Kutlu Aktaş, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, İçişleri Bakanı Nahit Menteşe, Başbakan Tansu Çiller ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel.”