ANNELER günü arifesinde, Cumartesi Annelerinin Galatasaray’da düzenledikleri oturma eyleminde sanatçı Zeynep Tanbay tarafından yapılan açıklamada, “372’inci buluşmamızı anneler günü arifesinde gerçekleştiriyoruz. Yarın devleti yönetenler yine anneliğin öneminden ve kutsallığından bahsedecek. Bizzat devletin kurup yönettiği çeteler tarafından, evlatları kaybedilen annelerden kimse söz etmeyecek” denildi.

 

Galatasaray’da saat 12.00’de başlayan oturma eylemine destek veren Antikapitalist Müslümanlar isimli gruptan Muhammet Cihat Ebrari de “Cumartesi anneleri için en anlamlı anneler günü hediyesi, 'adalet' diye düşünüyoruz” dedi.

 

Halil Alpsoy ve amcasının oğlu Kasım Alpsoy’un gözaltında kaybedilişlerinin 18’inci yılındaki bu eyleme eşleri, çocukları ve torunları Helin ve Eylem de katıldı. Kasım ve Halil Alpsoy'un torunları dedelerinin akıbetinin açıklanmasını, mezarlarının bulunmasını istediler. Yapılan açıklamada, "Kasım Alpsoy ve Halil Alpsoy’un ailesinin 3 kuşaktır süren adalet taleplerine kulaklarını tıkayanlara, ‘Alpsoy ailesi yalnız değildir’ demek için oturma eylemine devam edeceğiz” denildi.

 

37 yaşında kaybedilen  Halil Alpsoy,  12 Mayıs 1994'de eşi ve 40 günlük bebeğiyle birlikte akraba ziyareti dönüşü, İstanbul/Kanarya'daki evinin önünden kimliklerini gösteren polisler tarafından gözaltına alındı. 18 gün sonra tanınmaz hale gelmiş olan bedeni, ensesinden kurşunla vurulmuş bir halde Kırıkkale'de bir ormanlık alanda bulundu.

 

30 yaşındaki kuzeni Kasım Alpsoy ise 18 Mayıs 1994'te sabaha karşı Adana'daki evi basılarak polislerce gözaltına alınıp Adana İstihbarat Dairesi'ne götürüldü. Gözaltına alındığı günün akşamı kendisini serbest bırakıp kimliğini aldılar. "Yarın gel kimliğini al" dediler. Ertesi gün kimliğini almak için bir akrabasıyla MİT binasına gitti ve bir daha o binadan çıkmadı. İsmini vermeyen bir kişi daha sonra mezarının yerini gösterdi. Adana Akkapı Kimsesizler Mezarlığı'ndaki mezarın açılma talebi kabul edilmedi.

 

18 yıldır ailesinin tüm çabalarına rağmen iki kuzenin gözaltına alındıklarını inkar edildi.

 

Halil ve Kasım Aksoy kaybedildiğinde Tansu Çiller başbakan, Nahit Menteşe içişleri bakanı, Mehmet Ağar emniyet genel müdürüydü. Sönmez Köksal MİT müsteşarı ve Mehmet Eymür de MİT daire başkanıydı.

 

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “Şunu ifade etmek istiyorum. Türkiye’nin bütün anneleri eğer Cumartesi Anneleri'nin yasına ortak olmazlarsa, biz Türkiye’de barışı yakalayamayız” diye konuştu.

 

Oturma eylemine destek veren Antikapitalist Müslümanlar isimli topluluktan Zeynep Pekiner de “Her zamanki gibi, bu yıl da annelerin kutsallığından bahsedecekler. Ama bu acılı anneleri düşünmüyorlar. Bugün burada yine feryatlarını gördük. Oğlu faili meçhul şekilde katlediliyor. Mezarının yeri belli ceğil. 18 yıldır talep ediyorlar. Buna rağmen mezarı açılmıyor. Onların çığlıklarına ses katmak için, buraya geldik” dedi.

 

Antikapitalist Müslümanlar'dan Muhammet Cihat Ebrari de “Biz 1 Mayıs’ta bir çağrı yaptık. 1 Mayıs emeğin, adaletin ve özgürlük mücadelesinin verildiği bir yer. ’Bu alanda en önce Müslümanlar’ın olması gerekiyor’ dedik. Bu sadece 1 Mayıs ile sınırlı kalmayacak. Biz Antikapitalist Müslümanlar olarak, özgürlük ve adalet mücadelesinin, hak mücadelesinin verildiği her yerde elimizden geldiğince bulunmaya çaba göstereceğiz. Cumartesi Anneleri'nin sesine ses katmak için bugün burada bulunduk. Çünkü en anlamlı anneler günü hediyesi, cumartesi anneleri için ‘adalet’ diye düşünüyoruz” diye konuştu.