Cumartesi Anneleri/İnsanları Galatasaray Meydanı’ndaki 581. Haftalarında Kasım Alpsoy ve Halil Alpsoy dosyasında hakikatin açığa çıkarılmasını faillerin hakkaniyete uygun yargılanmasını talep etti.

Kuşaktan kuşağa aktarılan adalet mücadelesinin 22. Yılında Kasım ve Halil Alpsoy dosyasındaki hakikatin açığa çıkarılmasını ve kaybedenlerin yargılanmasını talep ettiler.

Bianet'in haberine göre, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon’un açıklamasında iktidarlar değişse de değişmeyen zihniyete dikkat çekildi:

“Kaybedilenlerin akıbetlerini açığa çıkartmak, suçluları cezalandırmakla görevli olan devlet hakikati inkar etti ve suçu cezasız bıraktı. Ulusal yargı, insan hakları hukukuna uygun kararlar üretmeyerek cezasızlığı besledi.

“Türkiye’nin siyasi sistemi, sorumlu ve sınırlı yönetim, şeffaflık, farklılıkların tanınması, özgürlük, insan hakları ve adalet gibi temel insani değerlere yönelmekten uzak durdu. Temel hak ve özgürlük taleplerini şiddetle, ölümle, gözaltında kaybetmeyle bastırmak istedi.

“İktidarlar değişse de bu zihniyet değişmeden günümüze taşındı. Çoğulculuğu ve uzlaşıyı reddeden  bu zihniyet, ülkeyi kimsenin can güvenliğinin olmadığı bir şiddet sarmalına sürükledi.”

HALİL ALPSOY İSTANBUL’DA GÖZALTINA ALINDI

581. haftada Halil ve Kasım Alpsoy’un kaybediliş hikayeleri şöyle aktarıldı:

“12 Mayıs 1994 gecesi 37 yaşındaki Halil Alpsoy, eşi ve 40 günlük bebeğiyle birlikte akraba ziyaretinden dönüyordu. İstanbul Kanarya’daki evinin önünden kimliklerini gösteren silahlı ve telsizli sivil polisler tarafından gözaltına alındı. ‘Bizimle karakola geleceksin’ denilerek beyaz bir Toros’a bindirildi.

“Eşi itiraz edince polisler ‘Korkulacak bir şey yok, ifadesini alacağız, yarım saat içinde eve döner’ dedi ve altı çocuğu olan Halil Alpsoy bir daha evine dönemedi.

“Eşi Fikriye Alpsoy, civardaki tüm karakollara ve Gayrettepe’deki Terörle Mücadele Şubesi’ne başvurdu. Halil Alpsoy’un gözaltına alındığı inkar edildi.

“Halil Alpsoy, 18 gün sonra tek kurşunla ensesinden vurulmuş halde İstanbul’a 530 km uzaklıktaki Kırıkkale’de ormanlık bir alanda bulundu. Gördüğü ağır işkenceler sonucu tanınmaz hale gelen bedenini kardeşleri elindeki yara izinden teşhis edebildi.

KASIM ALPSOY KİMLİĞİNİ ALMAK İÇİN DÖNDÜ

“Halil Alpsoy’un gözaltına alınmasından bir hafta sonra polisler amcasının oğlu Kasım Alpsoy’un Adana’daki evine baskın yaptı. Uzun menzilli silah taşıyan çelik yelekli, maskeli polisler 18 Mayıs 1994 günü sabaha karşı 30 yaşındaki Kasım Alpsoy’u gözaltına aldı. Adana İstihbarat Dairesi’ne götürdü. Gözaltına alındığı günün akşamı kendisini serbest bırakıp kimliğini alıkoydular. ‘Yarın gel kimliğini al’ dediler.

"Eve geldiğinde işkenceden perişan haldeydi. Ertesi gün kimliğini almak üzere bir akrabasıyla MİT binasına gitti. Akrabası tüm gün kapıda bekledi ancak Kasım Alpsoy o kapıdan bir daha çıkamadı.

“Türkçe bilmeyen hamile eşi 12 yaşındaki oğlu Mehmet’in tercümanlığıyla savcılığa başvurdu. Savcı, ‘gözaltına alınmamış, gözaltında kaydı yok’ diyerek dilekçesini yırtıp fırlattı. Beş çocuğu olan Kasım Alpsoy’dan bir daha haber alınamadı.”

ERDOĞAN’A ANLATILDI

Açıklamada 2011 yılında dönemin başbakanı Erdoğan’la görüşen Cumartesi Anneleri içinde Kasım Alpsoy’un eşi Leyle Erdoğan Alpsoy’un da olduğu, Erdoğan’a eşinin nasıl kaybedildiğini anlatarak kayıplar için harekete geçmesini istediği hatırlatıldı.

“Bugüne dek Kasım ve Halil Alpsoy’un başına gelenleri açığa çıkartacak, ceza adaletini sağlayacak etkin bir soruşturma yapılmadı. Ailelerin gerçeğe ve adalete ulaşma hakkı devlet tarafından engellendi.”

SORUMLULAR

Açıklamada Kasım ve Halil Alpsoy kaybedildiğinde görevli olanlar ve kayıplarından sorumlu kişiler şöyle paylaşıldı:

“Kasım Alpsoy kaybedildiğinde; Nihat Parmaksız Adana valisi, Ramazan ER Adana Emniyet Müdürü, Sönmez Köksal MİT müsteşarı, Mehmet Eymür MİT Kontraterör Daire Başkanıydı.

“Halil Alpsoy kaybedildiğinde, Hayri Kozakçıoğlu İstanbul Valisi, Necdet Menzir İstanbul Emniyet Müdürü, Hüseyin Kocadağ İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı, Reşat Altay İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürüydü.

“Halil ve Kasım Alpsoy kaybedildiğinde Süleyman Demirel cumhurbaşkanı, Tansu Çiller başbakani Nahit Menteşe İçişleri Bakanı, Mehmet Ağar Emniyet Genel müdürüydü.”