582. kez Galatasaray Meydanı'nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri/İnsanları, 1992 yılında gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Nezih Acar’ın akıbetini sordu.

Cumartesi Anneleri, "Failler belli, kayıplar nerede" yazılı pankart açtı, gözaltında kaybedilenlerin fotoğraflarını taşıdı.

'ABİM NEZİH ACAR 8 NİSAN 1992 YILINDAN BERİ KAYIP'

Cumartesi Anneleri 1992 yılında gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Nezih Acar'ın kardeşi Salih Acar'ın gönderdiği mektup okundu.

Annesinin, Acar'ın mezarını bulamadan geçen yıl yaşamını yitirdiğini kaydeden Salih Acar, "Abim Nezih Acar, 8 Nisan 1992 yılından beri kayıp" dedi.

Acar'ın mektubunda şu ifadeler yer aldı: "O zamanlar aramaya çalıştık. Ancak karakoldakiler, 'bizim yanımızda aramayın, biz tutuklamadık. Gidin PKK'nın yanında arayın' dediler. Bundan sonra da hep aradık ama izine rastlamadık. Sonra dava açtık ancak davadan da sonuç çıkmadı. Sonra, 'zamanaşımına uğradı' dediler.

'NEZİRİM'İN BİR KEMİĞİNİ GÖRSEM YETER'

Çocuklar babasız kaldı. Annem Emine Acar, 'Nezir'im bir kemiğini görsem yeter, bir mezarı olsaydı da yanına gitseydik' diyordu. Geçtiğimiz yıl abime ait bir mezara kavuşamadan annem aramızdan ayrıldı. Biz yaşadığımız sürece hakkımızı arayacağız ve abimi aramaya devam edeceğiz."

'DEVLET İNSANLIK SUÇLARIYLA YÜZLEŞSİN'

Gözaltında kaybedilenlerin sembol ismi olan Hasan Ocak'ın ağabeyi Ali Ocak ise, 21 yıldır Hasan Ocak şahsında adalet aradıklarını kaydetti. Ocak, "Devletin işlediği suçları dillendirmeye çalıştık. Devlet insanlık suçları işlemeye devam ediyor" dedi. Ocak, Galatasaray Meydanı'ndan, "Devlet insanlık suçlarıyla yüzleşsin" diye çağrı yaptı.

1995 yılında gözaltına alınan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Mehmet Şirin Maltu'mun akıbetini soran ablası Perihan Maltu, yaptığı Kürtçe konuşmada şunları söyledi: "Kardeşim sağsa geri istiyorum. Öldüyse de kemiklerini istiyorum."

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili ve kayıp yakını olan Pervin Buldan, bu haftanın kayıplar haftası olduğunu hatırlattı, ve "Sadece kayıplar haftasında değil, 365 gün her alanda kayıplarımızı arıyoruz" diye konuştu.

Muhalif kesim üzerinde uygulanan baskılara dikkat çeken Buldan, "Son darbe dün 6 milyon insanın iradesinin yok sayılmasıdır" dedi. Dokunulmazlık tartışmalarına dikkat çeken Buldan, "Biz dokunulamayacak vekiller değiliz. Kimse bize geçmiş olsun demesin, asıl onlara geçmiş olsun" dedi.

582. haftanın açıklamasını okuyan Bihter Meral Paccı, "Türkiye'de yaşam hakkımız, hakikate ve adalete ulaşma hakkımız, barış içinde yaşama hakkımız engelleniyor" dedi. Paccı, bugünkü iktidarın mirasını devraldığı 1990'lı yılların hukuksuzluğunda, gözaltına alınarak kaybedilen Nezih Acar unutulmasın diye buluştuklarını kaydetti.

'CEZA ADALETİ SAĞLANSIN'

Paccı, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Nezir Acar Dargeçit İlçe Jandarma Komutanlığı'nda Merkez Karakol Komutanı olan Kemal Şen tarafından işkenceyle sorgulandı. Nezih Acar'ın kaybedilmesinden başta karakol komutanı Şen olmak üzere, 1992 Nisan'ında karakolda görev yapanlar sorumludur. Nezih Acar akıbetini açığa çıkartacak, faillerini tespit edecek etkinlikte soruşturma yapmayan savcılar sorumludur. Nezih Acar'ın 24 yıldır gizlenen akıbeti açıklansın, ceza adaleti sağlansın."

Açıklamanın ardından, Cizre'de sokağa çıkma yasağı nedeniyle kayıplarının akıbetini soramayan anneler anıldı. Kayıpların avukatı olan Tahir Elçi'nin katledilişinin 25. haftasında, unutturulmayacağı ifade edildi.

NE OLMUŞTU?

Nezih Acar, 8 Nisan 1992 tarihinde hayvan alımı için görüşme yapmak üzere Mardin Dargeçit'te bir eve gitti. Gittiği ev 340 kişilik bir grup asker tarafından basıldı. Baskında Acar, 2 kişi ile gözaltına alındı. Askerler onları gözleri bağlı olarak Dargeçit İlçe Jandarma Komutanlığı'na götürdü. Gece geç saatlerde 2 kişi serbest bırakıldı, Acar'dan ise bir daha haber alınamadı.

Baba Halil Acar, Dargeçit Kaymakam'ına, Mardin Valisi'ne, Mardin Alay Komutanlığı'na başvurarak, oğlunun bulunmasını istedi. Ama başvuruları kayda alınmadı. Acar'ın gözaltına alındığı reddedildi.

Halil Acar, 28 Aralık 2005 tarihinde İdil Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu. Savcılık, 16 Ocak 2009 tarihinde sanıklar hakkında soruşturmaya yer olmadığına karar verdi. Ailenin etkin soruşturma yapılmadığı itirazı da, Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi.

6 Kasım 2012 tarihinde Acar'ın dosyası, zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle işlemden kaldırıldı. Bunun üzerine aile adına Avukat Veysel Vesek, 16 Ocak 2013 tarihinde Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Mahkeme tarafından, soruşturmanın zaman bakımından yetkisinin başladığı tarihten önce kesinleştiği gerekçesiyle, kabul edilmedi.

(Kaynak:ETHA)