Cumartesi Anneleri,  27 yıl önce gözaltına alındıktan sonra cansız bedenlerine ulaşılan İbrahim Demir ve Agit Akipa için adalet talebinde bulundu.

Kayıplarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle sürdürdükleri eylemlerinin 716’ncı haftasında Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelmek isteyen Cumartesi Anneleri, polis tarafından bir kez daha engellendi.

Eylem öncesi İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nin bulunduğu sokak, polislerce ablukaya alındı.

Buna rağmen bina önünde bir araya gelen Cumartesi Anneleri, üzerlerinde kaybedilen yakınlarının fotoğraflarının bulunduğu tişörtler giyip, kayıpların fotoğraflarını açtı.

Eyleme, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekili Hüda Kaya, oyuncular Nur Sürer, Yusuf Çetin ve çok sayıda kişi katıldı.

Bu hafta 1991’de gözaltına alındıktan sonra cansız bedenlerine ulaşılan 36 yaşındaki İbrahim Demir ve 39 yaşındaki Agit Akipa için adalet talebinde bulundu. Akipa ve Demir’in çocukları ile torunları da açıklamada bulundu.

‘SİZİ YAŞATMAYACAĞIZ’

Basın açıklamasını 19 Ekim 1995'de gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun'un kızı Besna Tosun yaptı.

700 haftadan sonra yaptıkları bütün eylemlerin engellendiğine değinen Tosun, “Bizler tüm engellemelere karşı yurttaşlık bilinciyle ‘Hayır bitmedi!’ deme sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz” dedi.

36 yaşındaki İbrahim Demir ve 39 yaşındaki Agit Akipa’nın, Şırnak’ın İdil ilçesine bağlı Çukurlu Köyü’nden olduklarını hatırlatan Tosun, “Agit Akipa aynı zamanda köyün muhtarıydı. Köylüler üzerinde ağır bir koruculaştırma baskısı vardı. Köye giriş ve çıkışlar asker kontrolü altındaydı. Köy okulu karakol haline getirilmiş, bazı köylülerin evlerine el konmuş ve askerler yerleştirilmişti. Agit Akipa ve İbrahim Demir, askerlerin okulu, evleri ve köyü boşaltması için kaymakamlığa ve İçişleri Bakanlığı’na başvurdu. Başvurudan sonra üzerlerindeki baskı daha da arttı ve karakol komutanı tarafından ‘sizi yaşatmayacağız’ diye tehdit edildiler” diye belirtti.

‘ONLARI HİÇ GÖRMEDİK’

12 Aralık 1991’de Demir ile Akipa’nın İdil’den köye dönmek için diğer köylülerle birlikte traktöre bindiklerini dile getiren Tosun, traktörün yolda askerler tarafından durdurulduğunu ve Demir ile Akipa’nın Dargeçit Anıtlı Tabur Komutanlığı’na bağlı Ağaçlı mezrasında bulunan Piyade Bölük Komutanı ve askerleri tarafından gözaltına alındığını söyledi.

 Ailelerin jandarma karakoluna gittiğini ancak karakol komutanının onlara “Onları hiç görmedik” dediğini anlatan Tosun, “Bir asker gizlice ailelere ‘mağaralara gidin’ diye yönlendirdi. Bölgeyi köylülerle birlikte karış karış arayan aileler, 13 Aralık 1991 günü girişi taşla örülerek kapatılmış bir mağarada, kayıpların işkence görmüş, gözleri ve elleri bağlanmış haldeki cansız bedenlerine ulaştı” diye konuştu.

‘KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA KARAR VERİLDİ’

Olay ile ilgili açılan soruşturma hakkında bilgi veren Tosun, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Olay hakkında başlatılan soruşturmada İdil Cumhuriyet Başsavcılığı Ağaçlı mezrasında bulunan Piyade Bölük Komutanı Üsteğmen ve ilgili er ve erbaşların ‘adam öldürme’ suçundan şüpheli olduğuna kanaat getirdi. 18 Aralık 1991 tarihinde soruşturma açma izni almak için dosyayı Dargeçit Kaymakamlığı İlçe İdare Kurulu’na gönderdi. Dargeçit Kaymakamlığı İlçe İdare Kurulu 20 Mayıs 1992 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. 2011 yılında aileler avukatları Tahir Elçi aracılığıyla İdil Cumhuriyet Başsavcılığı’na tekrar başvuruda bulundu. Savcılık dosyaya ulaşmak için ilgili kurumlara başvurdu. Ancak bütün kurumlar arşivlerinde herhangi bir dosya, bilgi veya belgeye rastlamadıklarını bildirdi.”

Bunun üzerine İdil Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Akipa ve Demir’in zorla kaybedilmesi ve dosyayı kaybeden Dargeçit Kaymakamlığı görevlileri hakkında “görevi kötüye kullanmak”tan yeni bir soruşturma başlatıldığını dile getiren Tosun, Ancak yürütülen soruşturmalardan bugüne kadar bir sonuç alınmadığı bilgisini paylaştı.  Tosun, dava avukatı Tahir Elçi’nin 28 Kasım 2015 tarihinde Diyarbakır’da bulunan Dört Ayaklı Minare’nin yanında öldürüldüğünü de hatırlatarak, Demir, Akipa Elçi dosyalarında etkin bir soruşturma ve yargılama faaliyeti icrası için çağrıda bulundu.

‘ADALET DEMEYE DEVAM EDECEĞİZ’

İbrahim Demir’in kızı Deniz Demir de, “Biz adalet istiyoruz. Nereye yasak koyarlarsa koysunlar, biz bu davayı bırakmayacağız” dedi.

Agit Akipa’nın oğlu Fehmi Akipa ise, “Hiç bir zaman davamızdan vazgeçmedik. Adaleti olmayan bir devlette adalet aramak çok zor. Failler belli isimleri beli.  Adaleti olmayan devlette akıbetlerinin açıklanmasını istiyoruz. Bu dosya müvekkilden vekile olan bir dosyadır. Adalet olmayan ülkede,  adalet demeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Kaynak: Mezopotamya Ajansı