396. kez bir araya gelen Cumartesi Anneleri/İnsanları, yetkililere, "Önce tüm yurttaşların temel hak ve özgürlüklerini güvence altına alacak yasal düzenlemeleri yapın. Sonra bize bayramdan, huzurdan ve kardeşlikten söz edin" diye seslendi.

 

Cumartesi Anneleri/İnsanları'nın bu haftaki metnini, gözaltında kaybedilen Hasan Ocak'ın kardeşi Maside Ocak okudu.

 

Ocak, "Bayramlar, acımızı derinleştirdiği için, yaşadığımız hukuksuzluğu daha çok hissettirdiği, devleti yönetenlerin ikiyüzlü yaklaşımlarına duyduğumuz öfkeyi güçlendirdiği için Galatasaray'dayız" dedi.

 

Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Gül'ün yayınladıkları bayram mesajlarında, "adalet, hukuk devleti, toplumsal barış, temel hak ve özgürlükler"den bahsettiğini hatırlatan Ocak, "Söyleyin bize; evlatlarımızın akıbetlerini gizleyen, faillerini koruyan politikaların devamcıları olarak hangi bayram huzurundan söz ediyorsunuz?" dedi.

 

Ocak, şöyle devam etti: "Anneleri evlatsız bırakan politikalara son verin. Ölüm sınırına gelmiş yüzlerce gencin demokrasilerde olmazsa olmaz talepleri karşısında derhal somut adım atın. Arşivlerinizde gizli tutulan kayıplarımızın akıbetlerini açıklayın. Sonra bize adaletten söz edin."

 

TOSUN: ÖLÜMLER YAŞANMADAN TALEPLER KABUL EDİLSİN

"Yıllardır kayıplarımızın akıbetini soruyoruz. Biliyoruz onlar yok artık ama kemiklerini istiyoruz" diyen Fehmi Tosun'un eşi Hanım Tosun, yetkililere, "Kürt sorununun çözümü için daha kaç insan ölsün?" diye sordu. Cezaevlerinde PKK'li tutukluların sürdürdüğü açlık grevinin 46. gününe girdiğini hatırlatan Tosun, "Onlar, anadillerinde konuşmak, savunma yapmak istiyorlar. Abdullah Öcalan'ın üzerindeki tecridin kaldırılmasını, sağlık ve güvenlik koşullarının sağlanmasını istiyorlar" diye konuştu. Tutukluların bu taleplerinin meşru olduğunu vurgulayan Tosun, ölümler yaşanmadan taleplerin kabul edilmesini istedi.

 

'BAŞBAKAN'LA DOLMABAHÇE'DE GÖRÜŞÜLDÜ AMA BİR SONUÇ YOK'

Hüseyin Taşkaya'nın oğlu Şerif Taşkaya, "19 yıldır bayramlarımız onsuz geçiyor" dedi, babasının ölümünden Tansu Çiller ve Mehmet Ağar'ın sorumlu olduğunu kaydetti.

 

AKP'nin de diğer hükümetler gibi kayıplar sorununu görmezden geldiğini, sorumluları cezasız bıraktığını ifade eden Taşkaya, Başbakan'ın 2 yıl önce Dolmabahçe Sarayı'nda kayıp yakınları ile görüştüğünü, ancak bir sonuç çıkmadığını hatırlattı. Taşkaya, "Artık yetkililere seslenmiyoruz. Dağlara sesleniyoruz, uçurumlara, Fırat'a, asit kuyularına sesleniyoruz, sevdilerimiz sizlerin dibinde mi verin onları bize" şeklinde konuştu ve mücadelelerini sürdüreceklerini kaydetti. (etha)